Paylaş
- Bir yandan Türkiye’ye düşük gümrükle giren Çin makineleriyle rekabet ediyoruz, diğer taraftan merdiven altı üretime karşı mücadele ediyoruz.
Başka sektörlerde merdiven altı üretim tartışmalarına alışmıştık ama makine sektöründen de aynı yakınmayı duymak beni şaşırttı:
- Makine sektöründe de merdiven altı üretim var mı?
Adnan Dalgakıran hemen yanıtladı:
- Olmaz olur mu?
Masada bulunan OAİB Başkan Yardımcıları Kutlu Karavelioğlu ve Serol Acarkan, yönetim kurulu üyeleri Mehmet Şanal, Hasan Büyükdede, Tamer Güven ile Ferdi Murat Gül de yanıtı onayladı:
- Merdiven altı üretim sektörümüzde haksız rekabet ortamı yaratıyor.
Adnan Dalgakıran, fırsatı yakalamışken, Türk yatırımcısının “fizibilite yöntemi”ni karikatürize etti:
- Yatırım yapacak kişi önce komşusunun yaptığı işe bakar. Komşusu altına en iyi arabaları çekmişse, en güzel evlerde oturuyorsa, üstüne üstlük eşini boşayıp, daha güzel bir hanımla evlenmişse, “Tamam arkadaş. bu işte iyi para var” deyip yatırım yapıyor.
Ardından aynı alanda üretici sayısının çokluğundan yakındı:
- Ben kendi işimden örnek vereyim. Almanya’da 4-5 komrosör üreticisi vardır. Türkiye’de ise 55 üretici var.
Tam karşısında oturan Kutlu Karavelioğlu’na sözü verdi:
- Pompa üretiminde durum nasıl Kutlu Bey?
- 300 üretici var. Boyutları biraz daha ciddiye alınabilecek olanları sınıflarsak, 30’a iniyor. Ar-Ge’si olanlara bakarsak, 15 üretici öne çıkıyor.
- Çok sayıda üretici olmasının kime ne zararı var?
- Hesapsız, kitapsız şekilde üretime girenler, piyasayı bozuyor. Fiyat tutturmak zorlaşıyor.
Avrupa’yı örnek gösterdi:
- Avrupa’da 25 bin makine ve aksamları üreticisi var. Toplam üretimleri 800 milyar dolara ulaşıyor.
- Türkiye’de durum nedir?
- 20 bin üreticimiz var. Ulaştığımız toplam ciro 30 milyar dolar dolayında. Bizdeki sağlıklı bir yapı değil. En az 25 rakiple kapışmak işleri zorlaştırıyor.
Dalgakıran, bu kadar yakınma arasında moral içeren bölüme de geçti:
- Ortadoğu’da Çin makinelerine karşı öne geçtik. Ortadoğu ülkeleri, artık Türk makinesi istiyor. Çünkü, Çin’den aldıkları makineler kalitesiz çıkıyor. Bizim için, “Türk makinesi Avrupalı kadar kaliteli, Çin kadar ucuz” nitelemesi yapıyorlar.
Sonra da iddiasını ortaya koydu:
- 12 milyar dolarlık ihracatımız var. 17 milyar dolarlık ithalat yapılıyor. Çin, bizim makinelerimize yüzde 25 gümrük uyguluyor. Türkiye, onları yüzde 3 gümrükle kabul ediyor. Aynı şartlarda rekabet etsek, Çin’e de makine satarız.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, seçimden önce sanayi stratejisini açıkladı... Bu çerçevede makine sektörüyle de konuyu tartıştı...
Yani, OAİB Başkanı Adnan Dalgakıran ve yönetim kurulu üyelerinin endişelerini giderebilecek adımlar için kapı açıldı...
Dalgakıran, “Bizim araba eskiden 30 kilometre hızla giderdi, şimdi 70 kilometre hızla ilerliyoruz. Ama 150-200 kilometre hıza çıkmak istiyoruz” diyor...
Çizilecek strateji 200 kilometre hıza izin verir mi bilmem ama en azından 100-120 kilometreyi hep birlikte zorlayabileceklerini sanıyorum...
Adalet Sarayı’na yabancı kazan girince çok üzüldük
ORTA Anadolu Makine ve Aksamları İhracatçıları Birliği (OAİB) Başkanı Adnan Dalgakıran, iftar buluşmasında sektörü ve ekonomiyi değerlendirirken, Yönetim Kurulu Üyesi ve Erensan’ın Genel Müdürü Ali Eren, bir şablon çıkarıp bana gösterdi:
- Sektörümüzdeki cari açığın en büyük nedeni ara malı ithalatı. Ara mallarında yerlileştirme gerçekleştirdikçe, bu açık düşer.
Ardından dert yapdı:
- Biz kazan üreticisiyiz. Başta İstanbul Çağlayan olmak üzere, ülkemizin çeşitli kentlerinde adalet sarayları yapılıyor. Oralarda ısınma sistemleri kurulurken yabancı kazan alınması bizi üzüyor, moralimizi bozuyor.
- Çağlayan’daki Adalet Sarayı’nda da yabancı kazan mı var?
- Maalesef... Üstelik fiyatı da bizden yüksek.
- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Kamu ihalelerinde yüzde 15 pahalı da olsa Türkiye’de üretilen ürünler tercih edilsin” şeklinde genelgesi var. Aynı şeyi Bilim, Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün de sıklıkla tekrarlıyor. Buna rağmen yabancı kazan mı alıyorlar?
- Kazanın alıcısı doğrudan Adalet Bakanlığı değil. İş üstlenen müteahhit var. Onlar böyle tercih ediyorlar.
Makine sektöründe 5 milyar dolarlık “dış ticaret açığı”nı dikkate alıp, “Türkiye’de üretilen” titizliği gösteren olur mu acaba?
Türkiye’de tam burslu okuyacak Somalili öğrenci sayısı 235’e yükseldi
BAHÇEŞEHİR Üniversitesi Medya İlişkileri Direktörü Onur Uysal’dan dün bir mesaj geldi:
- Süzer Grubu Onursal Başkanı Mustafa Süzer’in iftar davetinde başlatılan “Somalili üniversite öğrencileri” projesi büyüyor.
Onur Uysal, Bahçeşehir Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Yücel’in Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Yusuf Ziya Özcan’la görüşmesi sonrasında, Somali’den gelecek öğrencilere tam burs verecek üniversite sayısının 28’e çıktığını belirtmiş. Öğrenci sayısı da 235’i bulmuş.
Uysal’ın bana gönderdiği üniversite ve Somalili öğrenci sayısını içeren liste şöyle:
* Bahçeşehir Üniversitesi (10), Bilgi Üniversitesi (10), Özyeğin Üniversitesi (10), Okan Üniversitesi (10), Kadir Has Üniversitesi (10), İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi (10), İstanbul Ticaret Üniversitesi (10), Acıbadem Üniversitesi (10), Bezm-i Alem Valide Sultan Üniversitesi (10), İzmir Gediz Üniversitesi (10), Yeniyüzyıl Üniversitesi (10), Yeditepe Üniversitesi (10), Doğuş Üniversitesi (10), Fatih Üniversitesi (10), Maltepe Üniversitesi (10), Beykent Üniversitesi (10), Aydın Üniversitesi (10), Atılım Üniversitesi (10), Arel Üniversitesi (10), Kültür Üniversitesi (5), İzmir Üniversitesi (5), TOBB ETÜ (5), Işık Üniversitesi (5), Haliç Üniversitesi (5), Gelişim Üniversitesi (5), Çankaya Üniversitesi (5), Beykoz Lojistik Meslek Yüksek Okulu (5), Kavram Meslek Yüksek Okulu (5).
Enver Yücel, öneriyi gündeme getirirken, “Türkiye’de 165 üniversite var” hatırlatması yapmıştı...
Öyle görünüyor ki, “Tam burslu Somalili öğrenci” kabul edecek üniversite sayısı artacak...
Paylaş