20 bin şirketin 4.7 milyar Euro riskine el attı, hazır giyimciye ‘özel paket’ yaptı

- Eskiden ihraç ürünlerimiz yola çıkmadan alıcı paramızı yatırırdı. Şimdi artık öyle değil.
- Şimdi nasıl?
- Artık 60 günden başlayıp 120 güne kadar uzanan vadeler söz konusu.
- Yani, bizim iç piyasadaki vade yöntemi aynen ihracat için de geçerli mi?
- Evet, artık öyle...
- Fransa, İngiltere, İtalya hep aynı mı?
- Sözünü ettiğiniz ülkelere ihracatta vadeler 60-90 gün arasında değişiyor.
Negrin, hazır giyim ihracatının yoğun olduğu Avrupa ülkelerine dikkat çekip ekledi:
- İspanya, Portekiz ve İtalya’nın durumu ortada. İhracat açısından riskimiz daha da arttı. Bunları da dikkate alarak “Cofface Türkiye” ile anlaşma yaptık. TGSD üyelerinin risklerini Cofface Sigortası’yla garanti altına almalarını istiyoruz.
Ardından şu hesabı ortaya koydu:
- 16-17 milyar dolarlık hazır giyim, 8-9 milyar dolarlık da tekstil ihracatımız var. İkisini topladığımızda 5 milyar dolarlık “açık hesap”la ihracat yaptığımız söylenebilir. Buradaki riski sigorta sistemiyle üzerimizden kaldırabiliriz.
Bu noktada masada bulunan Coface Türkiye Genel Müdürü Belkıs Alpergun devreye girdi:
- Coface, dünyanın 66 ülkesinde faaliyet gösteriyor. Dolayısıyla elimizde çok geniş bir “karne-ödeme alışkanlığı sicili” var. Bizim şemsiyemiz altına giren şirketleri gerektiğinde, “Aman oraya vadeli mal satma, paranı peşin al” uyarıları yapıyoruz.
Çalıştıkları Türk şirketlerinden örnek verdi:
- Arçelik, bizim önemli müşterilerimiz arasında. 15 ülkede Arçelik’le çalışıyoruz. Oralardaki risklerini yönetiyoruz.
- TGSD ile yaptığınız anlaşma, dernek üyelerine nasıl bir avantaj sağlayacak?
- Paket anlaşma olduğu için binde 5’in altında bir maliyetle alacaklarını sigorta kapsamına koyacağız.
- Diyelim ki bir şirket 1 milyon dolarlık ihracat alacağını size sigortalattı. Sonra da parasını alamayacağını anladı. Süreç nasıl işliyor?
- İhracatçı şirketin bize başvurmasından sonra 5 ay biz de borçlu tarafı izliyor, onlarla görüşüyoruz.
- 5 ay çok uzun değil mi?
- Genel uygulamamız böyle.
- Ya sonra?
- 5 aylık çalışma, alacağın tahsil edilemeyeceğini ortaya koyunca, o zaman 30 gün içinde ihracatçı müşterimize parasını ödüyoruz.
- Türkiye’de hizmet verdiğiniz şirket sayısı nedir?
- 20 bin şirketin 4.7 milyar Euro’luk riskine el atmış durumdayız.
- Bugüne kadar ödeme yaptığınız miktar nedir?
- 600 sorunlu dosya karşılığında 51 milyon liralık “hasar” ödemesi yaptık.
Alpergun, yeri gelmişken şu noktanın altını çizdi:
- Dünyada iflas eden her 5 şirketten birinin sorunlu alacak yüzünden battığı biliniyor.
Cem Negrin, bu noktada sözü yeniden aldı:
- Alacak riskini sigorta yoluyla minimize etmekte yarar var. Biz Cofface ile yaptığımız anlaşma yoluyla üyelerimize bu yolu açtık.
Eğer hazır giyim ve tekstil ihracatçılarının toplam “5 milyar dolarlık açık hesabı” varsa, sigorta seçeneğini düşünmekte yarar var...
5 milyar dolarlık “açık hesap”tan her yıl 500 milyon - 1 milyar doları riske girse, sorun yaşayan şirket sayısı da bir o kadar artar...

Şike şüphelisini hapse götüren yasada 40 dolayında hukukçunun katkısı var, kafadan atmadık

MAN Türkiye’nin 45’inci yıldönümü kutlamalarını izlemek üzere Ankara’daki fabrikaya girdik, önce MAN Kamyon ve Ticaret A.Ş. CEO’su Tuncay Bekiroğlu’nun odasına yöneldik. Bekiroğlu, yönetiminde bulunduğu Trabzonspor’u taşıyan ve kulübün renklerine bürünmüş otobüsün fotoğrafını gösterdi:
- Trabzonspor’u şampiyonluğa MAN taşıyor...
Biraz sonra spordan sorumlu eski Devlet Bakanı Faruk Nafiz Özak geldi. Konu şike şüpheleri nedeniyle aralarında Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ın da bulunduğu yönetici ve futbol adamlarının tutukluluk haline kaydı:
- Atatürk Havalimanı’nda ünlü teknik direktör ve yorumcu Mustafa Denizli’yle karşılaştık. Onun izlenimine göre, şike soruşturmasına ve tutuklamalara yol açan yasayı kulüplerin hemen hiçbiri doğru dürüst bilmiyor. Yasanın hazırlık aşamasında ön tartışmalar yapılmadı mı?
- Yasada Komisyon Başkanımız Ahmet İyimaya başta olmak üzere 40 dolayında hukukçunun emeği, katkısı var. Hem Komisyon aşamasında, hem de TBMM Genel Kurulu’nda epey tartışma yapıldı. Türkiye Futbol Federasyonu ve kulüplere görüşleri soruldu.
- Yasada öngörülen cezalar çok ağır bulunuyor...
- Biz o cezaları kafadan atmadık. Hukukçular tartışıp, dünyadaki örnekleri değerlendirip maddeleri yazdılar. Örneğin biz şike ile teşvik primine dönük hapis cezası sürelerinin farklı tutulmasını önerdik. Hukukçular ikisinin de aynı düzeyde olmasını doğru buldular.
- Şimdi söz konusu maddelerin yumuşatılması konusunda yoğun talep var. Yasa değişir mi?
- Yasayı yapan Meclis’tir. Gerekirse Meclis değiştirir. Ancak, oyun oynanırken kuralın değişmesi ne kadar doğru olur. Ortada soruşturmalar varken “Hadi yasayı değiştirelim” demek uygun düşer mi?
Faruk Nafiz Özak, yasanın hazırlık dönemine ilişkin bir izlenimini ortaya koydu:
- Kulüp yöneticileri yasanın hazırlık döneminde işi ciddiye almadı, “Bize birşey olmaz” mantığıyla hareket etti.
Bu durumda Özak sorduğu soruda haksız mı:
- Oyun oynanırken kural değişir mi?

Başkanlık dönemimde Avrupa’dan bir-iki marka patlatırız

TÜRKİYE Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Cem Negrin’e, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ile Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün’ün sık sık yaptığı çağrıyı anımsattım:
- Hem Zafer Çağlayan, hem de Nihat Ergün, Türk şirketlerinin Avrupa’dan şirket ve markalar almayı üşünmesi gerektiğini belirtiyor.
- TGSD başkanlık dönemim bitmeden bir-iki Avrupa markası patlatırız diye düşünüyorum.
- Almak anlamında mı?
- Evet... Türkiye’deki giyim sanayicileri, Avrupa’dan marka alabilecek durumda.
TGSD’de başkanlık çok uzun sürmediğine ve dönüşümlü olduğuna göre, “Bir-iki Avrupa markası patlatma” günleri yakın demektir...