2 bin araç, 4 bin 200 çalışanla kendini hâlâ bambu gibi yer altında görüyor, adını ambalaja yazdırmayı hedefliyor

Ekol Logistics Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Musul’la sohbetimiz de öyle ayrıntılarla başladı:
- 4 bin 200 personelimizin 500’ü internet üzerinden satış yapan şirketlere hizmet veriyor. Çünkü, internet üzerinden satışlar iyi bir lojistik altyapı ile başarıya ulaşabiliyor. Nitekim bu 500 kişinin 250’si Trendyol için çalışıyor.
Ahmet Musul’a daha önce görüştüğüm bir lojistik şirketinin ilaç sektörüne dönük altyapısından örnek verecek oldum, bu alandaki güçlerini hemen ortaya koydu:
- 20 bin metrekareyle en büyük ilaç depo tesisi bizde. Bayer, Sandoz gibi önde gelen ilaç şirketlerine hizmet veriyoruz. Her 100 kutu ilaçtan 22’si bizden çıkar.
- İlaç kutularına barkod işlemini de yapıyor musunuz?
- Barkod dahil ilaç dağıtım hizmetine dönük 5 milyon Euro’luk yatırım yaptık. İlaç kutularına barkod prosesini biz gerçekleştiriyoruz.
İlaçtan temizlik ürünleri sektörüne geçti:
- Ankara’da Henkel’e hizmet için 20 milyon Euro’luk depo yatırımı yaptık.
Mercedes-Benz’e verdikleri hizmete değindi:
- Mercedes’in Aksaray’daki kamyon fabrikasının lojistik hizmetini biz veriyoruz. Ayda 1000 treylerlik sevkiyat yapıyoruz.
- Toplam araç sayınız ne kadar?
- 2 bine dolayında aracımız var...
Ahmet Musul, başta Almanya olmak üzere yurtdışında da şirketleri olduğunu vurgulayıp, ekledi:
- Hedefimiz önümüzdeki 5 yılda Avrupa’da ilk 10 lojistik şirketi arasına girmek. Bu, 1.2 milyar Euro’luk ciro eşiğine ulaşmak anlamına geliyor.
- Şu anda ne kadar cironuz var?
- 2011 ciromuz 550 milyon liraydı. Bu yıl 750 milyon liraya ulaşırız. Örneğin Ukrayna’da 25 milyon Euro ciromuz olacak.
Personel sayısının da hızla arttığını kaydetti:
- Hem yurtiçinde, hem de yurtdışında şirket alımları da yapıyoruz. Kısa sürede istihdamımız 5 bine çıkacak.
Şirketin yüzde 38’inin Abu Dhabili fona ait olduğunu belirtti:
- Ekol A.Ş., grubumuzun ana şirketi. 2014-2015 döneminde halka açılmayı da planlıyoruz.
Sadece geçen yılki yatırımlarının 34 milyon Euro olduğuna işaret edip, ekledi:
- Hızlı büyüsek de hâlâ bambu gibi toprağın altındaki dönemi yaşıyoruz. Henüz toprağın üzerine çıkmış değiliz.
Ardından şu hedefini paylaştı:
- Çeşitli sektörlerden markalar Turquality programından marka desteği alıyor. Biz de bu kapsama girmek istiyoruz. Mağazaşların kapısına, elimizden geçen ürünlerin ambalajına “Operating by Ekol” yazdırmak istiyoruz.
Lojistik, birçok sektörün kılcal damarlarına kadar uzandıysa, Ahmet Musul’un hedeflediği ambalaja ve mağaza kapılarına, hizmeti verenlerin adını yazdıracağı günler yakın demektir...

Yunanistan’dan  şirket aldı, Almanya’ya 40 milyon Euro’luk yatırım için planlarını yaptı

EKOL Logistics Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Musul, Ukrayna’da aldıkları şirketle birlikte kadrolarına 1000 kişinin eklendiğini vurguladı:
- Ukrayna’daki şirketimiz üzerinden Türk markası Colins’e orada hizmet veriyoruz.
Yurtdışındaki son adımlarından birinin de Yunanistan olduğunu kaydetti:
- Yunanistan’da aldığımız şirkette kadro açığı çıktı. Şirket alımımız sırasında gördük ki Yunanistan’da Türkiye’ye karşı pozitif hava var.
1995’ten beri Almanya’da faaliyet gösterdiklerini belirtip ekledi:
- Almanya’da Henkel’in tek tedarik merkezi ihalesi söz konusu oldu. Bu iş 40 milyon Euro’luk bir yatırım gerektiriyor. 100 bin paket kapasiteli bir depo yapılması söz konusu.

80 milyon Euro’ya en hızlı tesisi kuruyor

EKOL Logistics Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Musul, büyümeye paralel yatırımlarının sürdüğünü kaydetti:
- Şekerpınar’da 80 milyon Euro yatırımla en hızlı tesisi kuracağız. İlaçla ilgili tüm işleri buradan yürüteceğiz...
Lojistik sektörünün ulaştığı noktayı da şöyle tanımladı:
- Fiziksel üretim ve pazarlama hariç, artık her aşamada lojistik sektörü devreye giriyor. Teknolojiyi en iyi kullanan sektörler arasında ön sıralarda yer alıyoruz. Teknopark desteği almayı planlıyoruz.
Teknolojide ulaştıkları aşamaya bir başka açıdan baktı:
- Ar-Ge teşviklerinden yararlanma noktasına gelebiliriz. Eğer bu teşviklerden yararlanırsak, personel giderinde sağladığımız iyileşmeyi çalışanlarımıza yansıtırız.
Uzandıkları bir sektöre vurgu yaptı:
- Hastanelere de lojistik hizmeti vermeye başlıyoruz...

Kefalet için imzasını alacağıma karımı boşarım

TORUNLAR Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Torun, abisi Mehmet Torun’la birlikte konuklarını ağırladığı iftarda Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı’nın da bulunmasını fırsat bilip Borçlar Kanunu’ndaki meşhur maddeyi gündeme getirdi:
- Sizlere “Hoşgeldiniz” demek için kürsüye çıkarken konuklarımızdan bir işadamı arkadaşım Borçlar Kanunu’ndaki “Kefalette eşin imzası gerek” maddesine ilişkin şikayetleri dile getirmemi istedi. Sayın Bakanım, belki gençler için uygulanabilir bir iş ama hanımlardan icazet almak bizim kuşağımız işadamlarına pek uymuyor. Tabiri caizse racona ters düşüyor.
Hayati Yazıcı, söz konusu maddenin değişmesi yönündeki görüşünü yineledi:
- Orada kantarın topuzu biraz kaçmış durumda. TBMM açıldığında değiştirmek gerekiyor.
İftarda aynı masayı paylaştığımız Batik Örme’nin ortaklarından Namık Ziyal, bankacılardan aldığı şu izlenimi paylaştı:
- Bankalara, “Kefalet için imzasını isteyeceğime karımı boşarım” diyenler, kredi almaktan vazgeçenler varmış...
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi de, İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) meclis toplantısında Natık Buda’nın yaptığı yorumu aktardı:
- Natık Buda, “Eğer karım, ‘yat, kat almazsan kefalet izni için imza vermem’ derse ne olacak” diye bir soru ortaya attı. Ardından da şartlar müsait değilken yat, kat almanın şirkete zarar vereceğini vurguladı...
Büyükekşi, ardından ekledi:
- Hep birlikte yeni Türk Ticaret Kanunu’ndaki sıkıntılı maddelere yoğunlaştık, Borçlar Kanunu’nu gözden kaçırdık...
TİM’in kadın üyelerinden uyarı almış olacak ki, konuya bir de onların penceresinden baktı:
- Biz olaya hep erkeklerin patron olduğu şirketler açısından bakıyoruz. Şirket patronu kadınlar için de “Kefalette eşin imzası gerek” maddesi geçerli.
Öyle görünüyor ki, TBMM yeni döneme başladığında ilk işlerinden biri Borçlar Kanunu’nun 584’üncü maddesini değiştirmek olacak...