12 Eylül’ün bakanı özür dilemeliydi
7’nci Cumhurbaşkanı Evren 12 Eylül döneminde işkence olduğunu söyleyerek, "Bizim kontrolümüzde değildi ki. O zaman da bakan vardı, özür dilemek onlara düşerdi" dedi.
Polisin aynı polis olduğunu belirten Evren, "Yapmışlarsa onları ilgilendirir. Oradaki idarecilerin, sıkıyönetim komutanlarının bunu takip etmeleri lazımdı" diye konuştu.
12 Eylül ihtilalinin komutanı ve 7’nci Cumhurbaşkanı Kenan Evren, Engin Çeber olayında hükümetin özür dilemesini, ihtilal dönemindeki işkence olayları açısından değerlendirdi. Evren, "12 Eylül döneminde işkence olmamıştır diyemem, olmuştur. Bu bizim kontrolümüzde değildi ki. Bugün bakanın yaptığı doğru. O zaman da bakan vardı, özür dilemek onlara düşerdi" dedi. İşkencede ölüm nedeniyle özür dileyen Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in yaklaşımı, bir dönem işkence iddialarının hedefinde olan Kenan Evren cephesinde de yankı buldu. Evren, Hürriyet’in soruları üzerine şunları söyledi:
İnsana hakim olamıyorsun ki
İşkenceyle bir insan öldürülmüşse, o derece bir eza, cefa görmüşse çok korkunç bir şey. Bunu onaylamak mümkün değil. Ama ne yaparsınız ki, oradaki insanlar bunu yapabiliyorlar. İfade alırken, orada kalırken kötü bir davranıştan dolayı istenmeyen şeyler oluyor. İnsana hakim olamıyorsun ki. Kavga ederken veya böyle bir durumda bunu yapıyor. Ama sonra cezasını da çekiyor.
Nitekim Gül özür dilemedi
(12 Eylül döneminde) İşkence olmamıştır diyemem, olmuştur. Bu bizim kontrolümüzde değildi ki. Orada cezaevlerinin başında görevliler aynen duruyordu. Biz onları alıp da yenisini vermedik. Polis aynı polis. Yapmışlarsa onları ilgilendirir. Oradaki idarecilerin, sıkıyönetim komutanlarının bunu takip etmeleri lazımdı. Bugün Bakan’ın yaptığı da doğru bir şey. O zaman da bakan vardı. Bakandan sonra gelen yetkililer vardı. Özür dilemek onlara düşerdi, Cumhurbaşkanı’na düşmezdi. Nitekim bugün de özür dileyen Cumhurbaşkanı değil.
Dünya değişiyor siyah başkan oldu
(ABD seçimiyle ilgili soru üzerine) Bir siyahın devlet başkanlığına seçilmesi hakikaten güzel bir şey. Onlar vaktiyle ne işkence çektiler. Amerikalıların çevirdiği dizi de vardır. TV’de seyrettim, nasıl üzüldüm, içim kabardı. Ama şimdi bakın zaman geçtikten sonra hepsi bir Amerikan vatandaşı olmuş. Beyazların bindiği otobüslere bindirmezlerdi, beyazların gittiği okula gidemezlerdi. Ama şimdi bakın devlet başkanı bile olabildi. Dünyada çok büyük değişimler oluyor. Fakat uygulayacağı politika beni endişelendiriyor. Çünkü bazı beyanatları oldu. ’Ermeni iddialarını tanıyacağım’ dedi."
Bana gelen hediyeler müzede![/images/100/0x0/55ea62adf018fbb8f87c84cb]()
EVREN, Meclis’te cumhurbaşkanlarının hediyeleriyle ilgili envanterleri sayarken kendisi Turgut Özal’a ait dönemle ilgili şüphe oluşturan Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Mustafa İsen’e yanıt verdi. Evren, şunları söyledi: "Benim aldığım belki trilyon değerinde hediyeler İstanbul’da Harbiye’deki askeri müzede sergileniyor. Kocaman bir oda tamamen dolu. Hepsini verdim. Hatta eşime gönderilen milyarlarca lira değerinde gerdanlık hediyeleri bile oraya verdim. 2 tane de at hediye edildi. Pakistan’dan oraya mahsus 7-8 tane inek hediye edildi. Hepsini Güneydoğu’da ziraatin emrindeki çiftliğe verdim."
Şahsa aittir
Evren, Suudi Kralı Abdullah’ın getirdiği hediyelerin açıklanmamasını ise şöyle değerlendirdi: "1960 müdahalesinden sonra özel mahkemede Celal Bayar’a isnat edilen suçlardan birisi de kendisine verilen hediyeleri almasıydı. Hatta at hediye etmişlerdi. Bayar, ’Bunlar bana verilmiştir’ diye kendini savundu. Mahkeme de kararında; ’Cumhurbaşkanlarına verilen hediyeler kendisine veriliyor’ dedi. Mesela yüzük, saat veriyor şahsına. Özel mahkeme dahi ’Suç değildir’ dedi. ABD’de konmuş bunun prosedürü. ’Amerika’daki devlet adamları şu kadar dolardan fazla hediye alamaz’ diye. Ben de bunu koyduracaktım Anayasa’ya, ama olamadı."
Ulusu hükümeti 3 yıllık bakanı
12 Eylül darbesinin ardından 1980-1983 arasında, Bülend Ulusu hükümeti görev yaptı. Bu hükümetin Bakanlar Kurulu’nda 3 yıl boyunca İçişleri Bakanı olarak Selahattin Çetiner görev aldı. Çetiner, 27 Mayıs müdahalesinden önce Binbaşı rütbesindeyken, İsmet İnönü’nün Kayseri’ye gidişinde Himmet Dede İstasyonu’nda yolunun kesilmesi yönündeki emri yerine getirmemişti. Bu olaydan sonra emekli edilen Çetiner, mahkeme kararıyla görevine döndü. Korgenerallikten emekli olan Çetiner, 21 Eylül 1980’de kurulan hükümette görev aldı. Ulusu hükümetinde Adalet Bakanı olarak ise 5 ayrı isim görev yaptı. Bunlar Cevdet Menteş, Rifat Beyazıt, İlhan Öztrak, Kazım Akdoğan ve Ali Bozer’di.
12 Eylül ihtilalinin komutanı ve 7’nci Cumhurbaşkanı Kenan Evren, Engin Çeber olayında hükümetin özür dilemesini, ihtilal dönemindeki işkence olayları açısından değerlendirdi. Evren, "12 Eylül döneminde işkence olmamıştır diyemem, olmuştur. Bu bizim kontrolümüzde değildi ki. Bugün bakanın yaptığı doğru. O zaman da bakan vardı, özür dilemek onlara düşerdi" dedi. İşkencede ölüm nedeniyle özür dileyen Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in yaklaşımı, bir dönem işkence iddialarının hedefinde olan Kenan Evren cephesinde de yankı buldu. Evren, Hürriyet’in soruları üzerine şunları söyledi:
İnsana hakim olamıyorsun ki
İşkenceyle bir insan öldürülmüşse, o derece bir eza, cefa görmüşse çok korkunç bir şey. Bunu onaylamak mümkün değil. Ama ne yaparsınız ki, oradaki insanlar bunu yapabiliyorlar. İfade alırken, orada kalırken kötü bir davranıştan dolayı istenmeyen şeyler oluyor. İnsana hakim olamıyorsun ki. Kavga ederken veya böyle bir durumda bunu yapıyor. Ama sonra cezasını da çekiyor.
Nitekim Gül özür dilemedi
(12 Eylül döneminde) İşkence olmamıştır diyemem, olmuştur. Bu bizim kontrolümüzde değildi ki. Orada cezaevlerinin başında görevliler aynen duruyordu. Biz onları alıp da yenisini vermedik. Polis aynı polis. Yapmışlarsa onları ilgilendirir. Oradaki idarecilerin, sıkıyönetim komutanlarının bunu takip etmeleri lazımdı. Bugün Bakan’ın yaptığı da doğru bir şey. O zaman da bakan vardı. Bakandan sonra gelen yetkililer vardı. Özür dilemek onlara düşerdi, Cumhurbaşkanı’na düşmezdi. Nitekim bugün de özür dileyen Cumhurbaşkanı değil.
Dünya değişiyor siyah başkan oldu
(ABD seçimiyle ilgili soru üzerine) Bir siyahın devlet başkanlığına seçilmesi hakikaten güzel bir şey. Onlar vaktiyle ne işkence çektiler. Amerikalıların çevirdiği dizi de vardır. TV’de seyrettim, nasıl üzüldüm, içim kabardı. Ama şimdi bakın zaman geçtikten sonra hepsi bir Amerikan vatandaşı olmuş. Beyazların bindiği otobüslere bindirmezlerdi, beyazların gittiği okula gidemezlerdi. Ama şimdi bakın devlet başkanı bile olabildi. Dünyada çok büyük değişimler oluyor. Fakat uygulayacağı politika beni endişelendiriyor. Çünkü bazı beyanatları oldu. ’Ermeni iddialarını tanıyacağım’ dedi."
Bana gelen hediyeler müzede
EVREN, Meclis’te cumhurbaşkanlarının hediyeleriyle ilgili envanterleri sayarken kendisi Turgut Özal’a ait dönemle ilgili şüphe oluşturan Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Mustafa İsen’e yanıt verdi. Evren, şunları söyledi: "Benim aldığım belki trilyon değerinde hediyeler İstanbul’da Harbiye’deki askeri müzede sergileniyor. Kocaman bir oda tamamen dolu. Hepsini verdim. Hatta eşime gönderilen milyarlarca lira değerinde gerdanlık hediyeleri bile oraya verdim. 2 tane de at hediye edildi. Pakistan’dan oraya mahsus 7-8 tane inek hediye edildi. Hepsini Güneydoğu’da ziraatin emrindeki çiftliğe verdim."
Şahsa aittir
Evren, Suudi Kralı Abdullah’ın getirdiği hediyelerin açıklanmamasını ise şöyle değerlendirdi: "1960 müdahalesinden sonra özel mahkemede Celal Bayar’a isnat edilen suçlardan birisi de kendisine verilen hediyeleri almasıydı. Hatta at hediye etmişlerdi. Bayar, ’Bunlar bana verilmiştir’ diye kendini savundu. Mahkeme de kararında; ’Cumhurbaşkanlarına verilen hediyeler kendisine veriliyor’ dedi. Mesela yüzük, saat veriyor şahsına. Özel mahkeme dahi ’Suç değildir’ dedi. ABD’de konmuş bunun prosedürü. ’Amerika’daki devlet adamları şu kadar dolardan fazla hediye alamaz’ diye. Ben de bunu koyduracaktım Anayasa’ya, ama olamadı."
Ulusu hükümeti 3 yıllık bakanı
12 Eylül darbesinin ardından 1980-1983 arasında, Bülend Ulusu hükümeti görev yaptı. Bu hükümetin Bakanlar Kurulu’nda 3 yıl boyunca İçişleri Bakanı olarak Selahattin Çetiner görev aldı. Çetiner, 27 Mayıs müdahalesinden önce Binbaşı rütbesindeyken, İsmet İnönü’nün Kayseri’ye gidişinde Himmet Dede İstasyonu’nda yolunun kesilmesi yönündeki emri yerine getirmemişti. Bu olaydan sonra emekli edilen Çetiner, mahkeme kararıyla görevine döndü. Korgenerallikten emekli olan Çetiner, 21 Eylül 1980’de kurulan hükümette görev aldı. Ulusu hükümetinde Adalet Bakanı olarak ise 5 ayrı isim görev yaptı. Bunlar Cevdet Menteş, Rifat Beyazıt, İlhan Öztrak, Kazım Akdoğan ve Ali Bozer’di.
