Paylaş
- Türkiye’ye dönelim mi?
Bu soru, dönmekten yana işaretti. İrfan Koç ve eşi, kızlarının dönme kararıyla mutlu oldu. İrfan Koç, 1987’de kurduğu şirketle temelde kan ürünleri ithalatına odaklanmıştı. 1995’te de Koçsel İlaç’ı kurmuş, 2002’de de bazı ürünlerin yerli üretimine geçmişti.
Tuğçe ve Tuğba Koç döndüklerinde babalarının karşısına oturdu:
- Onkoloji ilaçları üretmek için yeni bir fabrika yatırımı yapalım.
Onko Koçsel Yönetim Kurulu Başkanı İrfan Koç, tempo düşürmeyi düşündüğünü belirtti:
- Artık torun sevme dönemim geldi.
İki kızı bastırdı, Gebze’de 110 milyon Euro’luk yatırım için 2010’da kollar sıvandı. Sektörden yatırıma kötümser yaklaşanlar oldu:
- Onkoloji ilacı üretmek kolay değil. Siz bu işi yapamazsınız.
Benzeri yatırımı düşünen bir yerli şirket teklifte bulundu:
- Yatırımı ortak yapalım.
Bu teklifi kabul etmeyen iki kız kardeş, babalarının desteğiyle yatırımda ısrarcı oldu. Yüzde 50 özsermaye, kalanı Almanya’dan Hermes kredisiyle olmak üzere yatırımı gerçekleştirip, 2015 yılı başında üretime başlamak üzere açılış töreni yaptılar.
Onko Koçsel Genel Müdürü Tuğçe Koç, yatırımın teşvik kapsamına girdiğini vurguladı:
- Onkoloji ilaçlarının yüzde 96’sı ithal ediliyor. Yüzde 4 yerli ürün kullanılabiliyor. O nedenle bizim onkoloji ilaçları yatırımımız “öncelikli tesis” kategorisine girdi. 5’inci ve 6’ncı bölge arası bir teşvik uygulandı.
Onko Koçsel Yönetim Kurulu Üyesi Tuğba Koç, 2015’te, yani tesisi açar açmaz karşılaştıkları sorunu paylaştı:
- Türkiye, 2015’te iki genel seçim yaşadı. Yılı neredeyse “beklemede” geçirdik. Üretime başlamak üzere hazırladığımız ilaçlar için 8-9 ay izin bekledik. İlgili komisyonlar toplanamadı.
Tuğçe Koç araya girdi:
- Neyse ki kan ürünleri, radyoloji ürünleri, steril likit ürünleri işimizle onkoloji ilaçları ithalat ve pazarlaması sürüyordu. 2015’i mevcut işlerimize ağırlık vererek geçirdik.
Ardından hedeflerini paylaştı:
- 2018’de 79 adet molekül ve 196 adet ilaç üretimi ile çıtayı yukarı taşıyacağız. 2018’de üretimin yüzde 20’sini ihraç etmeyi planlıyoruz.
Onkoloji ilacı üretecek 110 milyon Euro’luk tesisin 8-9 ayı “bekleme”de geçirmesi kabul edilebilir bir durum mudur?
Kamuda işlere “seçim molası” verilmesi önlenemez mi?
Kanserde ‘kişisel tedavi’ gelişiyor
ONKO Koçsel Yönetim Kurulu Üyesi Tuğba Koç, kansere karşı “moleküler profilleme” yani “kişisel tedavi” yönetimine işaret etti:
-Aynı kanser türüne sahip iki hastanın tümör profili farklı olabiliyor. Doğru tedavi için iki hastaya farklı ilaç kullandırılması gerekebiliyor.
ABD’de geliştirilen yöntemi anlattı:
- Tümörden alınan parça laboratuvarda inceleniyor. Hastanın DNA’sına bakılıyor. Hangi ilacın daha etkili olabileceğine karar veriliyor. Biz de ABD’de bir merkezle “moleküler profilleme” konusunda bağlantıdayız.
Hatay ve Adana sizi kıskanmıyor mu
BEYAZIT Öztürk, Vodafone Vakfı’nın Birleşmiş Milletler’in (BM) öncülülüğündeki “HeforShe” projesine desteğini duyurmak üzere düzenlediği gala gecesi öncesi, yöneteceği panelin katılımcılarının bulunduğu odaya girdi.
Vodafone Grubu İcra Kurulu Üyesi Serpil Timuray, Vodafone Türkiye CEO’su Gökhan Öğüt, KAGİDER Başkanı Sanem Oktar, Vodafone Türkiye Vakfı Başkanı Hasan Süel, Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın ve kızı Pelin Akın, Big Chefs’in Kurucu Ortağı Gamze Cizreli ile Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin odadaydı.
Öztürk, Şahin’i kutladı:
- Gaziantep mutfağı, UNESCO’nun dünyadaki “Yaratıcı Şehirler Ağı”na girince Hatay ve Adana sizi kıskanmadı mı?
Şahin gülümsedi:
- Kıskanabilirler ama biz UNESCO için çok çalıştık. Şimdi gastronomi turizmi için kolları sıvıyoruz.
Solucan Toros’u yener mi
TEKFEN Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Gigin’in aile işlerinden solucan gübresi üretimini yazarken İmbroz Genel Müdürü Fikret Koçak’tan, “Patronumuz, ‘Solucan gübresi yayılsın, gerekirse Toros batsın’ diyor” cümlesini yansıttım.
Amacım solucan gübresine dikkat çekmekti. Ancak, Toros Tarım’ın halka açık olduğunu gözardı ettim.
Gigin, grup şirketlerinden birinin batmasını isteyebilir mi?
Solucan, Toros’u yenebilir mi?
Paylaş