BUNDAN bir yıl önce Beko Elektronik Genel Müdürü Ali Sümerval başkanlığındaki ekip Almanya merkezli Avrupa ev elektroniği devi Grundig'in patronu Anton Kathrein'le pazarlığa oturdu.
Anton Kathrein, sıkıntıya giren Grundig Ev Elektroniği'ni 2001'den beri yılda 500 bin televizyon yaptırdığı Beko Elektronik'in almasını istiyordu.
Beko Elektronik'in Grundig'e biçtiği fiyat 1 Euro'ydu... 1 Euro'yu verip, Grundig'in markasını, ar-ge merkezini, pazarlama ve servis ağı ile Polonya'daki dev oto radyo-teyp tesisleri başta olmak üzere 3 de fabrikasını alacaktı.
Beko, Mart 2003'te Kathrein'le niyet mektubu imzaladı. Bu durum İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'na (İMKB) da bildirildi.
O günlerde hem Beko Elektronik yönetimi, hem de dönemin Koç Holding Dayanıklı Tüketim Grubu Başkanı Cengiz Solakoğlu temkinliydi:
‘‘Buz dağının altında beklenmedik şeyler çıkmazsa, bu işi bitiririz.’’
Ancak, Bodrum'da yazlığı bulunan ve Türk dostu olan Kathrein'in, ‘‘Alacaklı bankaların gönlü Beko'da’’ demesine rağmen, görüşmeler kesildi. Beko, ‘‘Grundig'i almaktan vazgeçtik’’ açıklaması yapıp, geri çekildi.
Çünkü, buz dağının altında beklemedikleri pürüzler çıkmıştı. Grundig'in 120 milyon Euro'su bankalara, kalan bölümü de emeklilik fonlarına olmak üzere 350 milyon Euro dolayında borcu vardı. Beko, bu borçları devralmayı kabul ediyor, emeklilik fonlarına Kathrein'in bazı güvenceler vermesini istiyordu. Kathrein yanaşmadı, 1 Euro'luk pazarlık da o noktada bitti.
Sonuçta Grundig Ev Elektroniği iflas masasına düştü. İflas masası, markayı öldürmemek için dağıtım, servis ağı ve ar-ge merkezini ayakta tutup, fabrikaları tek tek elden çıkardı.
Beko Elektronik, bu kez sessiz ve derinden görüşmeler yürütüp, göz koyduğu Grundig markasının peşine düştü. Bu kez karşılarına Türkiye'deki rakipleri Vestel de çıktı. Çünkü, Vestel de Grundig markasını istiyordu.
Vestel'in bağlı olduğu Zorlu Grubu dikkatini Tüpraş ihalesine yönlendirdi. Beko da İngiliz Alba'yı yanına alıp, 80 milyon Euro'ya Grundig markasının sahibi oldu.
Beko Elektronik Genel Müdürü Ali Sümerval, ‘‘Şirketler iflas etse de markalar ölmez’’ deyip, Grundig'in Avrupa'da yüzde 3.5'e düşen pazar payını yeniden yüzde 9'a çıkarma konusunda iddialı olduklarını belirtiyor.
Arada Arçelik Genel Müdürü Aka Gündüz Özdemir'e takılıyorum: ‘‘Beko, dış operasyonda sizden öne geçti. Sizden de yeni atılımlar bekleyelim mi?’’
Özdemir, ‘‘Romanya'da ve Düzce'de büyük açılışlarımız olacak’’ diyor.
Sümerval ise gözleri dolarak vurguluyor: ‘‘Bu, Türk insanının, Türkiye'nin başarısı...’’
İstanbul'u Trakya’ya bağlayan otoyol tümüyle trafiğe kapalı... O-1 yolunun Beylikdüzü kesiminden sonrası kapalı. Atatürk Havalimanı'nda tüm iniş-kalkışlar durdu. İstanbul-Ankara otobüs seferleri yapılamıyor... İstanbul Boğazı girişinde kazalar var, deniz trafiği kesildi. Üniversiteler de kapandı. Kamu olmak üzere birçok işyeri yarım gün çalışabildi.
Ekranlarda spiker ve muhabir arkadaşlar son durum haberleri veriyor:
İstanbul'da trafik rahat. Yollarda mahsur kalan yok gibi. İki köprü de açık. Zincirlikuyu, Taksim, Aksaray ve Vatan Caddesi'nde durum iyi.
Burnumuzu dışarı çıkarıp işe gidemiyoruz, İstanbul ‘‘rahat’’ bir kar sınavı veriyor. Yarım gün kesilse de evde elektrik var, su akıyor, telefon çalışıyor. İstanbul'un ‘‘Bahçesaray’’a dönmesini kimse umursamıyor.
Her kar yağdığında toplu tatil mi yapsak acaba ne dersiniz?