Paylaş
Karar bana biraz misilleme gibi geldi. Türkiye, Danimarka’da İslam karşıtı yazar Lars Hedegaard’a silahlı saldırıda bulunan Lübnan asıllı Danimarka vatandaşını nisan ayında Atatürk Havalimanında sahte pasaportla yakalamıştı.
Geçtiğimiz haftalarda şahsın Türkiye tarafından serbest bırakıldığı ortaya çıktı. Danimarka’nın iade talebine rağmen cinayet girişiminde bulunan, üstelik Danimarka vatandaşı bir şahsın serbest bırakılması Danimarka’yı kızdırdı. Zanlının, IŞİD ile yapılan pazarlık sonrasında 49 Musul konsolosluğu çalışanımıza karşılık serbest bırakılan 100 kişi arasında olduğu öne sürüldü. Danimarka Türkiye’ye heyet göndererek, şahsın neden serbest bırakıldığı ve nerede olduğunu öğrenmek istedi ama Türkiye hiçbir bilgi vermeyerek, sadece şahsın serbest bırakıldığını doğrulamakla yetindi.
Danimarka’da medya ve muhalefet partileri ayaklandı. Muhalefet partilerinden, Birlik Listesi ve aşırı sağ Danimarka Halk Partisi meclise gensoru vererek , Başbakan Helle Thörning Schmidt’in konuyla ilgili siyasi partilere hesap vermesini istediler. Verilen gensoruda Türkiye’nin AB ile ilişkilerinin tamamen kesilmesi, NATO’dan atılması ve Danimarka’nın Ankara’daki büyükelçisinin geri çekilmesi imkanları soruldu.
Bütün bu gelişmeler yaşanırken, Kopenhag Şehir Mahkemesi, aylardır süren PKK haraç toplama davasını karara bağladı. Karar PKK lehine sonuçlandı ve PKK için 140 milyon kron (yaklaşık 20 milyon euro) haraç toplayan 10 kişi serbest bırakıldı.
Peki karar adaletli miydi? Veya karar, delil yetersizliğinden dolayı mı PKK lehine sonuçlanmıştı? Sanmıyorum. Her ne kadar Danimarka mahkemelerinin bağımsız olduğu söylense de bana göre mahkeme, hükümetin isteği üzerine, Türkiye’nin Lars Hedegard’a saldıran kişiyi serbest bırakmasına cevap olarak, PKK’lıları serbest bıraktı.
Yani Danimarka, misilleme yaptı.
Paylaş