Paylaş
Başbakan Helle Thörning Schmidt, kabinedeki bayan bakanlarla, daha önce bakanlık yapmış 67 bayan bakanı konuta davet etti. Davete katılan sayısı ise 42 oldu.
Schmidt, yılda sadece birkaç kez kullandığı başbakanlık konutunda davetlileri kapıda karşıladı. Oldukça neşeli görülen Schmidt, bir taraftan konuklarını karşılarken bir taraftan bizlerle sohbet etti.
Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan konuklarını ise kapıda sabırla bekledi. Konukların da öyle “başbakan bizi bekliyor, aman bekletmeyelim” gibi bir düşünce içinde olmadıkları görüldü.
Davete katılan yeni ve eski bakanların bir kısmı taksi, bir kısmı kendi aracı ile konuta gelirken bazıları da güneşli havadan yararlanmak için olacak yürüyerek geldiler.
Hani o bizim alışık olduğumuz bakanların makam araçları ve polis eskortunu göremedim, Danimarka Başbakanı konuklarını karşılarken.
Kıyafetler de öyle ahım, şahım değildi. Yani davetlilerin hepsi bayan olmasına rağmen aralarında şıklık veya marka yarışı yoktu. Gayet sade, yazın müjdecisi giysilerle geldiler. Onları güzel ve zarif yapan da sadelikleriydi.
Öğle yemeğine geçmeden balkonda konuklarıyla basına aile pozu veren Başbakan Schmidt, normal bir ev hanımı edasıyla konuklarıyla ilgilenirken, konuklar medyaya verilecek poz esnasında Başbakan Schmidt’in yanında yer alma yarışına da girmediler. Her yeni ve eski bakan bulduğu ilk yere yerleşti.
Danimarka’da mevcut Sosyal Demokrat-Radikal Parti koalisyon hükümeti kurulduğunda, bakanların Kraliçe’nin huzuruna nasıl bisikletleri ile geldiklerini yazdığım haberlerde resimleriyle göstermiştim.
Dünya Kadınlar Gününde, Başbakanlık konutunda da farklı bir görüntü yoktu.
Eski Başbakan yardımcısı, şimdi AB Patent Komiseri Radikal Partili Margrethe Vestager (kraliçenin huzuruna bisikletiyle gelişinden hatırlayacaksınız), Eski Çevre Bakanı şimdi AB Çevre Komiseri Koni Hedegaard, Adalet bakanı Mette Frederiksen, Eğitim Bakanı Khristine Antorotti ve diğerleri yürüyerek veya taksi ile geldiler konuta.
Hepsini alkışlarken içimden, Danimarkalı iki meslektaşım sanki içimi okur gibi bana “Sizin ülkede bakanlar makam araçları ve polis eskortuyla gelirler değil mi?" diye sormazlar mı?
Hem utandım hem de “bizim ülkemizin şartları başka” diyerek kendimi avuttum.
Ben göremem belki ama umarım torunlarımız bir gün Türkiye’de de benzeri manzaraları görürler.
Paylaş