Paylaş
Ama 19’da 1, yani yüzde 5 üçlük kaçırma rekorunu kıracağımızı hesaplayamadım. ‘İki uzunla başla ne olur koçum, fark yarat’ ricalarımı kırmadı koçumuz Mahmuti ve maça ‘Stanko Barac-Kerem Gönlüm ikilisi ve üç kısayla’ başladı. Ne oldu? Kendi evinin canavarı Olympiakos yüksek ve yerinden kıpırdamaz akıllı savunma karşısında silahlarını kullanamaz hale geldi.
GÖNLÜM’ÜZÜ ALDI
SPANOULIS’e de paye vermeden, sert takım savunması da akıllı seçimdi. Mahmuti daha sonra dört kısasına dönüp, vurup geçmeyi denediyse de başta Vujacic olmak üzere çok kaçırıp (5-0), 7 top kaybı yapınca tutuk evsahibine canlanma fırsatı verdik. Bu yanlışı net gören koçun, ‘Doğruyu sürdürememesi’ anlaşılır gibi değil.
İki uzunlu formatla 9-1’lik atak yaparak, devreyi makul tek farkla 33-32 yenik kaparken istediğimizi alıyorduk. Spanoulis de şaşkınlık içerisinde fazla devreye giremiyor, Olympiakos maçı koparamama paniği yaşıyordu.
BARAC ve günlerin özlemiyle oynayan Gönlüm ikilisi pota altını domine etmeyi ikinci yarıda da başarıyla sürdürdüler. Kostas Papanikolaou’nun suskun gecesinde Printezis 26 sayıyla omuzladı Olympiakos’u. Oyunu pota altına yıkıp evsahibi faulü alma avantajını kullanmaktan başka çare üretemediler.
Biz iki uzunlu olunca ribaunt hakimiyetini de vermeden geri adım atmadık. Ta ki işler iyi giderken Mahmuti’nin, nereden, nasıl ve neden geldiği anlaşılamayan rotasyon krizi tutup dört kısaya dönünce, oyun elden kaçıverene kadar... Evsahibi; 12-2’lik seri ile 50-46’lık skorla girdiği son çeyrekte biz pota döverken, akıllı iniş yaparak maçı elimizden alıverdi.
Paylaş