Paylaş
Galatasaray’ın konumunuda bozarak, bizi İstanbul rüyasından uyandırdı. Sözüm ona hücum zengini bir beşle başlayıp varını yoğunu ortaya koymaktı amacı koç Sarıca’nın. En son üçlük isabetini ‘tanıtım filminde şarkı söylerken’ atmış, peşpeşe on dört atış kaçırmış Kerem Tunçeri’den medet umarak, her zamanki gibi atan elleri Savanovic ve Vujacic ile topu buluşturacak hücum mekaniğini maç boyu bir türlü bulamadı. Efes’in pota altı etkinliği ve sayı tehtidi olamayan uzunları Batiste ve Barac etki özürlü olduklarından Olimpiyakos istediği gibi dış atıcılara amansız baskı yaptı, top aldırmadı. Kayıpların maçında faul çizgisinde yüzde 82yi yakalayan misafirler kısır maçtan mutlu çıkan taraf oldular.
Usta çırak farkı
Dolgu dakikaları halinde geçen maçın üç çeyreğinde de Olimpiakos; kenardan usta koç İvkovic’in, içerden de Spanoulis’in mükemmel takım yönetimiyle kontrolu ve momentumu elinde tutarak oynadı. 22 sayı atan, geceyi neredeyse kurtaracak adam Oliver Lafayette ve Cenk Akyol’un makus kaderi kırılma anlarında değiştirebilecek girişimleride para etmedi. Maç orta oyununa döndüğünde Vujacic’i oyunda tutmalıydı Sarıca. Nitekim bitime 16 saniye kala 65-65’e Sasha getirdi oyunu. Ama işte takımı kurarken ve çaylak koçla kurtlar sofrasına otururken yaptığın hatalar şaplak gibi yanağa çarpıyor
sonunda. Olan kime mi oluyor? Sizce?
Paylaş