Paylaş
Doğum sıralamasına aldırmadan horozluğunun gereğini yaptı. Neyse ki Malaga Labarol’i yenerek Anadolu Efes’i son sekize taşıdı tek kapıya kalmadık.
Sırp koçların yok aslında birbirlerinden farkı. Hangisinin, reklamda ki deyişle, Osmanlı Bankası olduğuna gecenin şans meleği karar veriyor. Ekürinin meslek sırrı şu; sırtlarını kariyerlerine yaslamış eski kurtlar, otoriteleri ve hırçın mizaçları sayesinde takımda ki, tribünde ki hatta evinde ki tüm oyunculardan her birine ‘kendisinin takım dişlisinin en önemli parçası’ olduğu inandırıyorlar. Her maça farklı beşle çıkarak ve fakat her biriyle 7/24 uğraşarak formda tutuyorlar. Oyuncular kendilerine verilen rol ve sürede hiç yüksünmeden maksimum kapasitelerini verecek şekilde her daim hazırlar.
Ivkovic ektiğini biçti
Koçlarda aldıkları astronomik paralara doğru orantılı muazzam hücum düzenleri, harika savunma sistemleri, görülmemiş oyun okuma ve kontra taktikler filan hak getire. Sırp ustalar (ki türün mucidi Ivko’dur) salıyorlar çayıra Mevla kayırırsa ne ala!
Gelenek bozulmadan her iki tarafta rotasyon fırtınasını sürdürürken ev sahibi isabetli atışlarla skor üstünlüğünü 23-12’yle kaptı ilk çeyrekte. Odaya giderken Anadolu Efes, ufak bir kıpırdanışla, farkı makul rakama getirecekti ama Nemanja Bjelica müsaade etmedi.
3. çeyrekte Milkro Bjelica Efes’i canlandırarak maçtaki ilk beraberliği sağladı: 52-52.
Bir sizden bir bizden beraberliklerle el değiştiren maç sonunda noktayı koyan her zaman ki gibi el yakan toplarıyla Goudelock oldu.
Paylaş