Paylaş
Kimileri bunun yakın gelecekte ifşa edilecek çarpıcı bilgiler için bir ön hazırlık olduğunu düşünüyor. Kimileri “Uzaylıların gelişi yakındır” diyor, kimileriyse ABD-Çin-Rusya arasında hazırlıkları yapılan ‘Uydu Savaşları’ ve uzay savunma sistemleri için bir zemin hazırlandığını öne sürüyor. Hepsi olası... Gökyüzündeki fenomenal olayları son olarak gündeme getiren, mart ayındaki Pentagon açıklamasıydı. ABD askeri hava sahasında kaydedilen UFO görüntüleri resmi makamlarca ilk kez paylaşılmıştı. Daha sonra Pentagon, geçen cuma günü istihbarat kayıtlarıyla birlikte kapsamlı bir rapor yayımlayacaklarını ve tüm vakaları açıklayacaklarını bildirdi. Bu yazı baskıya girdiğinde hâlâ açıklanmamıştı. Pentagon’un merakla beklenen açıklaması UFO gözlemcileri için önemli iki tarihin arasına denk geliyor: Dünya UFO Günü 24 Haziran’da ve 2 Temmuz’da kutlanıyor. İlki, havacı Kenneth Arnold’un ABD’nin ilk kapsamlı UFO raporu olarak bilinen tanıklığını yayımladığı tarihe, ikincisi de birkaç gün sonra gerçekleşen ve ünlü Roswell olayı olarak bilinen, aynı isimli bölgeye bir UFO’nun çakıldığı rivayet edilen tarihe denk geliyor (1947).
24 Haziran ve 2 Temmuz günleri Dünya UFO Günü olarak kutlanıyor.
HEPSİ ‘UZAYLI İŞİ’
Pentagon’un açıklamasında UFO’ların (yeni tabiriyle UAP’ların) uzaylılarla, yani Dünya dışı akıllı varlıklarla bağlantısına dair ifadeler yer alması beklenmiyordu. Tanımlanamayan Uçan Cisimler olarak bilinen UFO’lara artık UAP (Unidentified Aerial Phenomena / Tanımlanamayan Hava Fenomeni) denmesinin nedeni, gökyüzündeki sıradışı olayların uçan objelerle sınırlı olmaması. Işık huzmeleri, gökte beliren sembolik formlar, Dünya dışından gelen sinyaller gibi ‘uzaylı işi’ olduğu düşünülebilecek her şey bu kapsama giriyor.
NBC New York’un haberine göre araştırmacı, gazeteci, yazar Leslie Kean, UFO’lar konusunu uzun yıllardır inceleyen, hükümetlere bildiklerini ve bilmediklerini açıklamaları için baskı yapan etkili bir isim. Kean’a göre sır gibi saklanan bilgilerin sonunda resmi olarak açıklanması önemli bir kilometre taşı. ABD, askeri tatbikatlarının yapıldığı hava sahasında tanımlayamadığı uçan cisimlerin varlığını ve kendi teknolojisi olmadığını kabul edecek... Düşünün, ‘Süper Güç’ ABD’nin donanma gemilerinin tepesinde çok daha ileri teknolojiye sahip cisimler uçuşuyor. Ne oldukları bile anlaşılamıyor... Cisimlerin Rusya ve Çin ile bağlantısı her zaman akla gelen ihtimallerden. Bu iki ülkenin Pentagon raporuna nasıl tepki vereceği de merak konusu. Kean “Şayet bu cisimlerin Rus veya Çin veya Amerikan malı olmadığı yüzde yüz anlaşılacak olursa bu büyük bir olay olur. O andan itibaren ‘yeni bir dünya’dayız demektir.” sözleriyle raporun önemini ifade ediyor.
UAP’ler, ABD başkanlarının da gündem maddeleri arasında yer alıyor. Hillary Clinton, seçim yarışı sırasında Beyaz Saray’a girerlerse tüm UFO olaylarını ifşa edecekleri vaadinde bulunmuştu. Eski ABD Başkanı Obama, yakın zaman önce katıldığı bir TV programında Beyaz Saray’a adım attığı gün UFO’ları ve uzaylıları sorduğunu anlatmıştı ve açıklanamayan olayların varlığını doğrulamıştı. Eski Başkan Trump’ınsa konuya özel ilgisi olduğu biliniyor. Hatta iddialara göre Trump uzaylıların varlığını açıklayacak raddeye gelmiş fakat ‘kitlesel histeri’ yaratmaması için kararından vazgeçirilmiş... BBC’nin haberine göre bu iddiayı ortaya atan isim İsrail Savunma Bakanlığı’ndan Haim Eshed. Uzay İdaresi’nin eski başkanı Eshed “ABD hükümetiyle uzaylılar arasında bir anlaşma var” iddiasında bulunuyor ve ekliyor: “Burada deneyler yapmak için bizimle kontrat imzaladılar.”
YALNIZ OLMA İHTİMALİMİZ...
Biliminsanlarıysa UFO, UAP ve uzaylıların varlığıyla ilgili konuların Mars’ta yaşam kalıntısı araştırmaları kadar önemli olduğunu öne sürüyorlar. NASA mensubu Ravi Kopparapu “Araştırmalara UFO’ların ‘ne’ olduğundan ziyade ‘ne olduklarını nasıl anlayacağımız’ sorusuyla başlamalıyız” diyor. Dünya dışı akıllı varlıkların -şayet varlarsa- neden kendilerini hiç ifşa etmedikleri en çok sorulan sorulardan... Bir teoriye göre tıpkı insanların ilkel kabilelere dokunmadıkları gibi uzaylılar da kendilerini gizliyorlar. Sürekli savaşan insanların kendilerini tehdit algılamalarından çekinmeleri de bir olasılık. Bu iki ihtimal, bence en akla yatkın olanları... Zira milyarlarca galaksinin içinde, sonsuz uzayda ‘yalnız olma’ ihtimalimiz ünlü yazar Arthur C. Clarke’ın dediği gibi “Yalnız olmama olasılığımız kadar ürkütücü” olurdu... Şayet varlarsa ve Pentagon’u bile şaşırtan teknolojileriyle gezegenimizi fethetmedilerse, barışçıl ve yüksek bir bilince sahip olacaklarını hayal ediyorum. Belki biz de aynı bilince yükseldiğimizde, bizimle ‘dostluk etmekten’ çekinmezler...
Haziran 1963’te Empire State Binası çevresinde uçan UFO fotoğrafı.
TEKNOLOJİLERİ BİZDEN BİNLERCE YIL İLERİDE Mİ?
Dünyanın çeşitli bölgelerinde görülen UFO’lara şahit olanlar arasında çok sayıda havacılık personeli ve deneyimli pilot var. ABD pilotlarının raporlarına göre uçan cisimlerin fizik kurallarını altüst eden kabiliyetleri VAr. Pek çoğu ses hızının birkaç kat üstünde süratlerde seyrediyor, bir çırpıda ses duvarını aşabiliyor fakat sonik patlama yaratmıyorlar. İtici güçlerini nasıl sağladıklarıysa tam bir muamma. Motor, kanat, pervane veya ateşleme sistemleri bulunmadığı gibi arkalarında hiçbir egzoz veya yakıt izi de bırakmıyorlar. Aerodinamik kurallarına aldırmadan, yüksek hızlarda ani ve çok keskin manevralar yapabiliyorlar. Yani uçmak için havanın kaldırma kuvvetini kullanmıyorlar. Böylece ‘Dünyalı’ olmadıkları ihtimali güçleniyor. Bir anda gözden kaybolabiliyor veya birkaç saniyede atmosferin dışına fırlayabiliyorlar. Bir pilotun ifadesine göre sahip oldukları teknolojiye ulaşmamıza yüzlerce hatta binlerce yıl var…
Paylaş