Maskeyi sadece ağzımıza takmamalıyız

Ailevi nedenlerle geçen haftayı batı ve orta Karadeniz’de geçirdim. Gittiğim bazı yerler, Sağlık Bakanlığı’nın mobil uygulamasına göre çok yüksek riskli bölgelerdi. Elimizden geldiğince önlemimizi aldık, maskemizi taktık, toplu ortamlarda bulunmamak için uğraştık. Bulunmak zorunda kaldığımızda ise çok kısa sürede oradan ayrılmaya çalıştık.

Haberin Devamı

Gittiğimiz yerlerde maske takan çoktu. Hatta köylerde bile maske takanlara tanık olmak beni şaşırtmadı desem yalan olur. Karantina altındaki bir köyün girişinde nöbet bekleyen jandarmaya da tanık olduk, o karantinadan kaçmaya çalışanlar olduğuna ilişkin hikayelere de.
*
Maskeyle sadece ağzımızı kapatmamızın yetmeyeceğini, bazı insani isteklerimize de maskeyle set vurmak zorunda olduğumuzu anlamadığımızı fark etmem çok uzun sürmedi. Maskenin sadece görüntüyü kurtarmak için takıldığını gidilen düğünler ve hasta ziyaretleriyle anladım. Görüştüğüm insanların davranışları umudumu azaltacak cinstendi.
Bir tanesi, yeğeninin Covid-19’a yakalanmış olabileceğini ve onu ziyarete gitmeyi düşündüğünü söyledi örneğin. Hem de beş kez kalp ameliyatı geçirmiş birisi olmasına rağmen. Çok dil döktüm, umarım vazgeçmiştir bu sevdasından. Bir tanesi, birkaç tane düğüne katılmak zorunda olduğundan bahsediyordu. Aman demeyi ihmal etmedik.
Toplumsal baskı, alışkanlıklar ve istekleriniz, görünmeyen düşmana karşı koyacağınız iradeyi kırmayı başarıyor. Maskeyi, sadece ağız ve buruna takarsanız sonu bu oluyor. İradenizi güçlendirip, isteklerimizi sınırlamadıkça, alacağımız daha iyi bir sonuç görünmüyor ne yazık ki.
*
Bu kısa seyahatte anladım ki, insanların tercih ve iradesine bırakırsanız bu işi, koronadan kurtulmamız hiç de kolay olmayacak. Evet bu bir irade işi ama önce kurallar işi. Devlet kuralları daha net çizmeli. Düğünler askıya alınmalı. Kırsalda insanların en ciddi sosyalleşme alanı olan düğünler bulaş için de cennet. Hepimizin aklında olan ama yaşamak istemediğimiz şey sonbaharda tekrar evlere kapanır mıyız? Sorusu. Önlemleri vatandaşa yıkarsak varacağımız sonuç da o olacak gibi. Bir de buna soğuk algınlığı, gribal enfeksiyonlar eklenince işin içinden çıkmak zor olacak.
İçinizi karartmak değil amacım. Akılla çözülecek işler varken, duygular ve isteklerin öne çıkmasının yanlış olduğu bir noktada olduğumuzu, bir kez daha hatırlatmak derdindeyim.
Kalın sağlıcakla.

Yazarın Tüm Yazıları