Paylaş
Ancak konut piyasasında yine bir durgunluk hakim. Geçen yıl Mayıs ayına göre bir parça yukarıda olsa da, konut satışında ocak-mayıs arası düşüş gözleniyor. Ocak-Mayıs döneminde konut satışları bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 3,8 azalışla, 418 bin 79 olarak gerçekleşirken, ipotekli konut satışı yüzde 54,3 azalışla 75 bin 290, diğer satış türleri ise yüzde 27,0 artışla 342 bin 789 oldu. Bu dönemde ilk defa satılan konutlar yüzde 8,2 azalışla 127 bin 786, ikinci el konut satışları yüzde 1,8 azalışla 290 bin 293 olarak gerçekleşmiş durumda.
Bu rakamlara bakınca, yüksek faizin konut satışlarını olumsuz etkilediği açıkça görülüyor. İpotekli satışlardaki bunun bariz habercisi. Bu durum sıfır konut satışını da olumsuz etkilemiş durumda.
Hal böyle olunca çarkların yeniden yağlanması için piyasada konut satışında faiz indirimine gidilmesi de gündeme gelmiş durumda. Geçen yıl da, ciddi bir faizi indirimi olmuş ve rekorlar kırılmıştı. Benzer beklentiye giren emlakçılar şimdiden ev fiyatlarını yukarı çekmiş durumda. Elbetteki tek neden faiz düşüş ihtimali değildir. Fiyatlar inanılmaz artıyor. Günlük hayatımızda pahalılığı yaşayarak görüyoruz. Bu durum konut fiyatlarında diğer ürünlerde olduğu gibi yansıyor.
Konut satışlarının hızlanmasını çözüm olarak görmek ne kadar doğru bilemiyorum. Ancak, çarkların acil yağlamaya ihtiyacı olduğu da açık. Artık muhabbetlerimizin önemli bir kısmını fakirleşme oluşturuyor. Faizler düşse bile konut satışları nasıl etkilenir bu kez bilemiyorum. Çekilecek kredilerin geri ödemeleri de can yakıcı boyutlarda artık. Yeni gelir getirecek alanlar bulmalı ve bunu dışarı satarak döviz girdisi elde etmek zorundayız. Aksi fakirleşme devam eder.
Yine TÜİK’in verilerine bakarak söyleyelim, zengin daha zengin fakir daha fakir hale geliyor. Toplumun en fakir yüzde 20’sinin gelirden aldığı pay 2020 araştırmasına göre yüzde 6.2’den yüzde 5.9’a düşmüş durumda. En zengin yüzde 20 ise, sıkı durun, gelirin tam yüzde 47.5’inin sahibi. Anlayacağınız, geçici süreyle çarkları yağlamak değil daha dengeli gelir dağılımının olduğu bir ülke yaratmak önemli. Aksi halde her yıl aynı sorunu yaşar ve aynı çözümleri üretiriz.
Kalın sağlıcakla.
Paylaş