Paylaş
Yoksa bu durumdan dolayı elini ovuşturan görmedim. Ayrıca bu durumun geçici bir süreç olduğunun da farkında sanayiciler. Ancak burada önemli bir gücü ortaya çıkıyor Türk insanın. Konuştuğum yabancı şirketlerin Türkiye yöneticilerinden aldığım bilgi hep aynı yönde. Türk insanın mühendisinden, idari işlere, işçisinden, tedarikçisine kadar esnek çalışma kabiliyeti batılı şirket yöneticilerini çok etkiliyor.
*
Görüştüğüm yabancı şirketlerin Türkiye yöneticilerinin anlattıkları, gerçekten şaşırtıcı. Milyonlarca dolarlık işleri, sırf diğer fabrikalar bu esnekliğe uyum sağlayamadığı için alabiliyor bizim Türkiye çalışanları. Mühendislik, satın alma ve pazarlamada çok önemli başarılar sergiliyorlar. Dikkat çekilen nokta ucuz iş gücü değil artık. İşin kısa sürede yüksek kaliteyle halledilmesi. Ayrıca, yaşanabilecek aksiliklere karşı Türk çalışanın cumartesi, pazar, tatil, mesai dışı zaman demeden sorunu çözmesi, batılıları çok etkiliyor. Özellikle Orta Avrupa’daki fabrikalarla kıyaslandığında Türkiye’nin halen çok büyük bir avantaj sergilediğini belirtiyor, bu şirketlerin Türkiye yöneticileri. Şöyle bir örnek veriyorlar hatta Polonya’da saat 17’den sonra bir çalışanı cep telefonundan arayıp bir işi soramaz ya da çıkan bir sorun için işe çağıramazsınız. Bizde bu çok normal karşılanır ve herkes sorunu çözmek için elinden geleni yapar. Biz çözüm odaklı çalışırız. Biraz da informal yönümüz hala geçerliliğini koruyor. Avrupa’da formal ilişkiler, kurumsallaşma çözümü yavaşlatıyor, hantal yapının oluşmasına neden oluyor.”
*
BOSCH Türkiye ve Ortadoğu Başkanı Steven Young da geçen yıl BUSİAD’ın Çekirge Toplantısı’nda benzer sözler sarf etmişti. Young, “1910 yılında bir temsilcilikle başladığımız Türkiye yolculuğumuz, 1972’de Bursa’da açılan ilk fabrikamızla sürdü. Biz Türkiye ve Bursa’daki insan kaynağı performansından çok memnunuz. Bölge, büyüyen pazarlarla dolu. Kalitemiz ödüller alıyor. Yan sanayi çok önemli. Buradan Japonya ve Çin’e sevkiyat yapıyoruz. Ayrıca, genç nüfus çok önemli. Bu nedenlerle, Türkiye’de olmaya ve yatırım yapmaya devam edeceğiz” diyerek Türk insan gücünün öneminin altını çizmişti.
*
Bunları neden söylüyorum? Yaşanan dönemsel olumsuzluklara, beyin göçü yaşandığı iddialarına rağmen Türkiye, sadece jeopolitik gerekçelerle değil, 60 yılı bulan sanayileşme sürecinde elde ettiği bilgi birikimiyle, dünyanın hala çok önemli bir ülkesi.
Türk mühendisliği, Türk sanayi çalışanın niteliği batı tarafından çok önemli görülüyor. Yerli sanayicilerle konuşurken, Türkiye’nin sorunlarını konuşmadan geçemiyoruz, ancak yabancı şirketlerin Türk yöneticileri ile konuşurken insanın içi açılıyor. Dışarıdan Türk insanın üretme yeteneği oldukça iyi görünüyor. Bunun kıymetini bilelim, enseyi karartmayalım.
Kalın sağlıcakla.
Paylaş