Paylaş
Biz severiz başkasında görülen hatalar, kötülükler üzerine tepinmeyi. Linç kültürünün başka bir yansımasıdır. Fiziksel değilse de itibar olarak yerle bir etmeyi, hak edilen cezadan fazlasını kesmeyi üzerimize alırız. Sanki hiç yanlışlar yapmayan mükemmel insan oluveririz birden.
*
Eleştiri sınırları aşılır hakaretler, asmalar, kesmeler ard arda gelir.
Zor bir konudan bahsedeceğim. Affınıza sığınıyorum. Eleştirmeye, kınamaya sözüm yok. Ancak genel kabullerdeki kötülük anlayışı üzerinden hiçbir şeyi düzeltmeyecek olan, “Aaa ne kadar kötü” diyerek, aslında kendimizi, bu toplumun içinde bulunduğu gerçeklerden soyutlayıp, hiçbir yaraya merhem olmayan davranışlara sözüm.
Kendisi yolsuzluk yapanların, yolsuzluğu eleştirmesi, adam kayıranların en büyük lafları etmesi, kadına şiddet uygulayanların şiddeti kınaması. Hadi şiddet uygulamasa da, alttan alta kadını ikinci sınıf görenlerin, kendini saklama alanı olarak bu davranışı sergileyip, kadına şiddet uygulayan birine karşı yönelen tepkilerde en öne çıkması. Çok gördüğüm şeyler bunlar. Bir süredir de üzerine düşünüyorum.
*
Linç kültürünün farklı bir yansıması bu olsa gerek. Bir de insanlar, çoğunluğa uyup genel yapıyı düzeltmek yerine, kötü örneğe vurarak deşarj oluyor herhalde.
Belki çok kızacaksınız ama hamile kadının içinde olduğu araca yapılan saldırıdaki iki kardeşin durumu da çok farklı gelmedi bana. Evet çok kötü. Evet kınanmayı ve cezayı hakediyorlar. Ama genel bir anlayış değişikliği ile uğraşmak yerine, sanki sadece bu iki kişi varmış gibi çevremizde, hakettiklerini de aşar şekilde davranıyoruz. Kısa süreliğine rahatlıyoruz. Taa ki bir yeni olay gelene kadar. Bu kısır döngü hiç değişmiyor. Olaylarda karşımıza çıkan kişiler üzerinden, sanki günahlarımızdan arınıyoruz. Küfürler ediyoruz. Elimizden gelse adaleti biz yerine getireceğiz. Sağlıklı düşünüp bu kötü örnek üzerinden nasıl şiddetten uzaklaşırız diye düşünen yok gibi.
*
Böyle örnekler çoğaltılabilir ama gerek de yok sanırım. Kimin sesi daha çok çıkabiliyorsa onun kalabalığı daha çok oluyor. İşte linçler de böyle geliyor. Tabi adalet sistemine olan güvensizliğimizin de etkisi var bunda yadsıyamayız elbette. Ancak, böyle haberlerle karşılaşınca, daha soğukkanlı olmayı, işlenen suç ya da hata ile doğru orantılı bir davranış takınmayı yeğlemeye çalışıyor ve ısrarla tavsiye de ediyorum. Başka türlü, bir ordan oraya sürülerin içinde birilerini taşlar dururuz ve hiçbir şey değiştiremeden, bakarsınız ki taşlanan bir gün siz olmuşsunuz.
Kalın sağlıcakla.
Paylaş