Paylaş
Hızlı ve Öfkeli 10 (BEŞ ÜZERİNDEN ÜÇ BUÇUK YILDIZ)
◊ Yönetmen: Louis Leterrier
◊ Oyuncular: Vin Diesel, Jason Momoa, Michelle Rodriguez, Jordana Brewster, Tyrese Gibson, Ludacris, Sung Kang,
John Cena, Jason Statham, Rita Moreno, Helen Mirren, Brie Larson, Charlize Theron, Alan Ritchson, Daniela Melchior, Michael Rooker, Leo Abelo Perry, Cardi B, Nathalie Emmanuel, Joaquim de Almeida, Luis Da Silva Jr., Scott EastwoodABD yapımı
Sokak yarışlarıyla başlayıp bugünlere uzanan bir serüven… İlk adım niteliğindeki ‘Hızlı ve Öfkeli’nin 2001 tarihli bir yapım olduğunu düşünürsek aradan geçen yıllar itibariyle karşımızda 21’inci yüzyılın en uzun serisi var ve sahne sırası 10’uncu filmde. Evet, ‘Hızlı ve Öfkeli 10’ (Fast X) bu haftadan itibaren huzurlarımızda. Öykü, bazılarınca serinin en iyisi kabul edilen beşinci randevunun (‘Rio Macerası’) hatıralarıyla başlıyor ve yeni macera bu filmin tortularından oluşuyor. Şöyle ki; Dom(inic) Toretto, sevdiceği Letty ve 8 yaşındaki oğlu Brian’la mutlu mesut yaşamaktadır. Ölümden değil ama bu iki kıymetli varlığını kaybetmekten korkar. Ve çok geçmeden bu korkusunun boş olmadığı anlaşılır. ‘Rio Macerası’nda yok ettikleri Hernan Reyes’in oğlu başına bela olacaktır. Dante adındaki bu kötücül ruhun yapacaklarının sınırı yoktur. Dom’un ve sevdiklerinin hayatını karartmak için harekete geçer… Çağımızı tanımlayacak en temel sözcüklerden ‘hız ve tempo’yu kendine rehber edinen ‘Hızlı ve Öfkeli’ serisi, sokak yarışları aksiyonlarıyla yola çıkıp soygun ve casusluk sularına da açıldı ve bu halleriyle ‘James Bond’ veyahut ‘Görevimiz Tehlike’ türü yapımların ait olduğu kulvarda boy gösterir bir kimliğe ulaştı.
Serinin 10’uncu adımı, temel olarak aile değerlerini (ki bu tanımı sadece eşi ve çocuğu üzerinden değil, ekibi ve geçmişte dokunduğu herkes üzerinden yapmaktadır) her şeyin üstünde tutan biriyle (Dom) yok ettiği babasının (Reyes) eksikliği yüzünden aile olma ihtimali ortadan kalkan bir suçlunun (Dante) intikam alma hikâyesini anlatıyor. Bu denklemde çizilen kötü karakter profili, yani Dante bir anlamda adıyla birlikte akla gelen metafor eşliğinde rakibine adeta ‘cehennem’i yaşatıyor. Aksiyona son derece hâkim Fransız yönetmen Louis Leterrier’nin imzasını taşıyan yapımda senaryoyu kaleme alan Dan Mazeau, Justin Lin (geçmişte serinin üç filmini yönetmişti) ve Gary Scott Thompson üçlüsü Dante’yi ‘Skyfall’daki Raoul Silva (Javier Bardem) ama asıl olarak Nolan’ın ‘Kara Şövalye’sindeki ‘Joker’ (Heath Ledger) ruhunu hatırlatır bir çizgiye oturtmuş. Malum, modern sinemada büyük stüdyo işi aksiyonlar kimi lokasyonlara uğrayarak öyküsünü biçimlendirir. ‘Hızlı ve Öfkeli 10’ Los Angeles, Roma, Napoli, Londra, Rio, Antarktika ve Portekiz sınırları dahilinde dolaşıyor. Bir de bu film geçmiş öykülerinde bu denli ön plana çıkmayan ‘Teşkilat’ (Agency) adlı yapılanmayı da ana elementlerinden birine dönüştürüyor. Söz konusu örgüt de ‘John Wick’ serisindeki ‘Yüksek Şûra’yı (The High Table) hatırlatır olmuş.
Bir tür kan davası meselesi etrafında biçimlenen ‘Hızlı ve Öfkeli 10’un açılışındaki aksiyon sekansı sinema tarihinin bu kulvardaki en iyilerinden biri olabilir. Roma’da, önce bir kamyonun içinde olduğunu fark ettiğimiz, sonrasında da serbest kalarak şehrin bütün sokaklarını neredeyse tarumar eden bir bomba eşliğinde yönetmen Louis Leterrier, atmosferi yüksek, tekniği baş döndürücü bir ustalıkla nefes kesen sahnelere imza atmış. “Roma düşerse dünya düşer” şeklindeki bir repliğin de eşlik ettiği bu sahnelerde kadim kente (neyse ki bu sadece bir film!) kıyılmış ve adeta Pompei muamelesi yapılmış (ki bu sahnelerde akla Indiana Jones’un ‘Kutsal Hazine Avcıları’ macerası da geliyor). Orijinal ismiyle söylersek ‘Fast X’teki aksiyon şöleni, açılış sekansıyla sınırlı değil elbet… Bir kargo uçağından araba inişi, Rio’daki sokak yarışı, yine bir arabayı iki helikopterin çekiştirmesi ve petrol tanklarının baraj üzerindeki çarpışmaları vs…
Sonuç olarak Leterrier’nin yapıtı, gişeye ödediğiniz paranın hakkını veren büyük stüdyo yapımlarından olmuş. Vin Diesel’in Dom’da her zamanki çizgisini sunduğu yapımda irili ufaklı tüm karakterlerdeki isimler başarılı fakat Dante’de karşımıza gelen Jason ‘Aquaman’ Momoa sanki rolüne oturmamış. Şöyle, oyunculuğunda ya da estirmek istediği havada sorun yok ama sanki bu karakteri daha çarpıcı bir performansla sunmak gerekiyordu. ‘Joker’deki Joaquin Phoenix gibi… Bence ‘Hızlı ve Öfkeli 10’ beşinci film ‘Rio Macerası’ ve ‘Hızlı ve Öfkeli 7’yle birlikte serinin en iyileri arasına rahatlıkla girebilecek bir yapım. Bu 141 dakikalık hız, adrenalin ve ‘gürültü’ gösterisi, aksiyon sineması adına kaçırılmayacak bir randevu diye düşünüyorum.
Aşkın Bununla Ne İlgisi Var? (BEŞ ÜZERİNDEN ÜÇ YILDIZ)
◊ Yönetmen: Shekhar Kapur
◊ Oyuncular: Lily James, Shazad Latif, Emma Thompson, Sajal Aly, Shabana Azmi, Jeff Mirza, Peter Sandys-Clarke, Mim Shaikh, Iman Boujelouah, Pakiza Baig/İngiltere yapımı
Londra’da kapı komşusu olarak büyümüş iki çocukluk arkadaşı… Zoe belgesel yönetmeni olmuş, Kaz ise doktor… İki ayrı kültürün temsilcilerini (biri İngiliz, diğeri Pakistanlı) bir proje buluşturur. Kaz, görücü usulü evlenecek, Zoe de bütün bu süreci filme alacaktır. Gelin adayı Skype üzerinden tanıştığı, hukuk öğrenimi gören Maymouna’dır. Kaz(ım), ailesi ve Zoe bu izdivacı gerçekleştirmek amacıyla Lahor’a doğru yola çıkarlar…
Özellikle Cate Blanchett’lı ‘Elizabeth’le hatırladığımız Shekhar Kapur’un imzasını taşıyan ‘Aşkın Bununla Ne İlgisi Var?’ (What’s Love Got to Do with It?), sevimli bir romantik komedi. Jemima Khan’ın yazdığı senaryo, diyaloglarında aynı türdeki filmleri sık sık hatırlatırken bu yapımın da asıl referansının ‘En İyi Arkadaşım Evleniyor’ olduğu aşikâr. Lahor kısmı da ‘Dört Nikâh Bir Cenaze’yle ‘Muson Düğünü’ arasında bir çizgide geziniyor. Ama bu yapımın diğerlerinden şöyle bir farkı var; gelenekler, din baskısı gibi unsurların altını başarıyla çizerken ‘uzlaşı’ mesajını incelikli bir dille veriyor. Evet, çocukluk arkadaşı ve birbirlerine ilgileri çok belli iki insan o yaşa kadar niye birlikte olmamışlar, burası tabii ki zorlama ama hayatta da böyle durumlar yok mu? ‘Aşkın Bununla Ne İlgisi Var?’ yer yer klişelere dayansa da sağlam fikirlere ve doğru bakış açısına sahip bir film.
Başrollerdeki Lily James (‘Pam & Tommy’ dizisinde de Pamela Anderson’ı canlandırıyor) ve Shazad Latif uyumlu kimyalarıyla dikkat çekiyor ama asıl ışıltılı performans Zoe’nin annesi Cath rolündeki Emma Thompson’dan geliyor. Gelenek örtüsü altındaki ikiyüzlü ahlaka, zoraki oynanan rollere vurgu yaparken aşk ve evlilik üzerine de felsefi dokundurmalarda bulunan yapım, sonuç olarak izlemesi keyifli bir romantik İngiliz komedisi.
Ve diğer seçenekler...
14 yaşındayken babasının kaybının ardından annesi üç çocuklu bir adamla evlenen ve kendisi de dayısının yanına gönderilen tiyatrocu Umut için eski defterleri karıştırmanın zamanı gelmiştir. Çünkü tedavi olmak için şehre gelen annesiyle birlikte bir hesaplaşma süreci başlar. Ümit Köreken’in yönettiği ‘Bir Umut’ta başrolleri Baran Şükrü Babacan, Eylem Yıldız, Funda Eskioğlu ve Savaş Baytok paylaşıyor. İlkokul öğretmeni Yavuz’un hayatı, sınıfına yeni gelen bir kız öğrenciden sonra kâbusa dönüşür. Tarık Karakulak ve Biray Dalkıran’ın birlikte yönettikleri ‘Araf 6: Ölüm’ün kadrosunda Gökhan Eryılmaz, Esenay Kılıç, Ekin İklim Çayoğlu ve İrem Büğrüoğlu gibi isimler var. Haftanın animasyon seçenekleriyle şöyle: ‘Süper Aile’ (Helt Super/Yön: Rasmus A. Sivertsen) ve ‘Çılgın Yarışçılar’ (Crazy Racing/Yön: Zhu Guo-yang).
Paylaş