Her şey kitaplardaki gibi olmuyor!

Yazdığı kurgusal casusluk romanlarıyla ünlenen Elly Conway’in karşısına gerçek bir casus çıkar ve onu Londra’dan Fransa’ya uzanan farklı bir serüvenin içine dahil eder. Bond filmlerini tiye alan ‘Kingsman’ serisiyle tanıdığımız Matthew Vaughn son filmi ‘Argylle: Gizli Casus’ta delidolu bir casusluk komedisine imza atmış.

Haberin Devamı

Çok satan casusluk romanlarıyla tanınan Elly Conway, annesini ziyaret için bindiği trende çok geçmeden karşısında bir hayranının oturduğunu fark eder. Yarattığı serinin son kitabını elinde tutan hırpani sakallı bu okuru, çok geçmeden ‘gerçek’ bir casus olduğunu belirtir. Derken kompartımanın bu gerçek casusu yok etmek isteyenlerle dolu olduğunu anlar. Ortalık karışır ama asıl karışıklık onun farkında olmadan yazdıklarıyla gerçek istihbarat örgütlerine ilham verdiği ve bu yüzden hedef haline geldiğidir. Elly yanında Aidan adlı casus, önce Londra’ya, oradan da Fransa’ya uzanan bir serüvenin içinde bulur kendini...

Başlarda Guy Ritchie’nin ‘Ateşten Kalbe Akıldan Dumana’ (Lock, Stock and Two Smoking Barrels, 1998), ‘Kapışma’ (Snatch, 2000) gibi unutulmaz suç filmlerinin yapımcısı olarak tanıdığımız Matthew Vaughn, sonrasında kendisi de kamera arkasına geçti. ‘Bir Dilim Suç’ (Layer Cake, 2004) gibi enfes bir yapımla yönetmenliğe adım attı. Çeşitli türlerde boy gösterse de daha çok Bond filmlerini ve casusluk evrenini hafiften tiye alan ‘Kingsman’ serisiyle hatırlanır oldu. Girişte konusunu özetlediğim son adımı ‘Argylle: Gizli Casus’ (Argylle) da yine delidolu bir casusluk komedisi. Lakin bu kez genel bir gizli örgüt yapısını ele alıp dalga geçmek ya da göndermeler yapmak yerine bireysel bir kahramanın öyküsünde ve onun sislerle örülü belleğinde gezinmeyi yeğlemiş.

Haberin Devamı

Jason Fuchs’un kaleme aldığı senaryo Elly Conway’in kurgusal karakteri Argylle’la gerçek ajan Aidan arasındaki gelgitlerde dolaşıyor. Birinin yakışıklı, uzun boylu fiziksel özellikleriyle öne çıkan bir modelle, diğerinin daha sıradan bir prototiple sunulması bence filmin öne çıkan hoşlukları arasındaydı. Yani casuslar James Bond gibi her daim ‘janti’ değildirler, aksine süklüm püklüm olabilirler. Ayrıca bir okur buluşmasında en bilinen casusluk romanlarına imza atanların, yani Ian Fleming ve John le Carré gibi isimlerin gerçek casus olmalarına yapılan vurgu da bence iyiydi.

Uzun ama sıkılmıyorsunuz

‘Argylle: Gizli Casus’ aslında ana yatağını ikinci yarısında bulan bir yapım. Başlarda yarattığı kurgusal karakterin gerçek ajanlar dünyasındaki yansımaları arasında dolaşan nahif bir yazarın, uzak durduğu bir ortamın içine sürüklenmesini izlerken sonrasında işler başka boyuta taşınıyor. Bu kez de bir hafızanın yerine gelme sürecine tanıklık ediyoruz. Aslında ben bu yanıyla da Matthew Vaughn’un sanki ‘Jason Bourne’a bir selam gönderdiğini düşündüm.

Haberin Devamı

Conway’de Bryce Dallas Howard’ı, Aidan’da Sam Rockwell’i izlediğimiz yapımda Henry Cavill (son Süpermen’imiz) de kurgusal ajan Argylle’ı canlandırıyor. Kadroda ayrıca Bryan Cranston, Catherine O’Hara ve Samuel L. Jackson gibi isimler de var. Dua Lipa ise özellikle girişteki dans sahnesiyle dikkat çekiyor. Bu arada Conway’in yanından ayırmadığı scottish fold türü kedisi Alfie de önemli bir karakter olarak hikâyeye hizmet ediyor ve aslında yönetmen Vaughn’un kızlarının kedisiymiş. İsmi de Chip’miş. Bir ek bilgi daha: Vaughn 90’lı yılların ünlü modellerinden Claudia Schiffer’la evli ve çiftin iki kız ve bir de oğulları var. Öte yandan kızlar bu kediyi scottish fold türüne ilgisi olan Taylor Swift’e ilişkin bir belgeseli izledikten sonra sahiplenmişler. Bu durum filmin senaryosunu Swift’in kaleme aldığına dair bir komplonun kapısını aralamış. Ardından Vaughn böyle bir şey olmadığını açıklamış.

Haberin Devamı

Sonuçta casus filmleri de onların hakkında yapılan komediler de sinema tarihi içinde eskimiş bir tür ama yine de insanların ilgisini çekmeyi başarıyor. ‘Argylle: Gizli Casus’ bildik temaları farklı sulara açılarak önümüze getirmeye çalışan bir komedi. Bu hedefine belli ölçülerde vardığı söylenebilir. Süresi fazla uzun (2 saat 19 dakika) ama buna rağmen sıkılmadan izleniyor.Her şey kitaplardaki gibi olmuyor
Öğretmenler odası
◊ Yönetmen: İlker Çatak
Oyuncular: Leonie Benesch, Leonard Stettnisch,
Eva Löbau, Michael Klammer, Anne-Kathrin Gummich, Kathrin Wehlisch, Sarah Bauerett, Rafael Stachowiak, Ela Eroğlu, Uygar Tamer, Özgür Karadeniz
Almanya yapımı

Toplumsal bir ayna olarak okul

Almanya’nın çokkültürlü ortamında bir orta öğrenim kurumunda, henüz meslek hayatının ilk adımlarında kendini derin bir girdabın içinde bulan Carla Nowak adlı bir öğretmen... Okulda hırsızlık olayları olmaktadır ve onun cüzdanından da bir miktar para çalınır. Elindeki bir kanıta göre bir görevliyi suçlar ve işler çığrından çıkar. Almanya doğumlu Türk yönetmen İlker Çatak imzalı ‘Öğretmenler Odası’ (Das Lehrerzimmer) bizi şüpheler, önyargılar, suçlamalar ve bütün bunların sonucu yaratılan infial, gurur, kaygı, öfke, isyan gibi duygularla yüzleştiriyor.

Haberin Devamı

Oscar’da Almanya’yı En İyi Uluslararası Film dalında temsil eden ve son beşe kalan yapım, bir yandan da seyircinin zihnini ‘Hırsız kim’ sorusunun peşine takıyor. Filmin senaryosunu Çatak’la birlikte Johannes Duncker kaleme almış. Carla’da Leonie Benesch, Oskar’da da Leonard Stettnisch
(ki küçük oyuncuların hepsi çok başarılı) fimin parlayan isimleri. Ama ben en çok öğrencilerin çıkardığı okul gazetesi aracılığıyla demokratikleşme yolunda çok küçük yaşlarda atılan adımların ne kadar önemli olduğunun gösterilmesini kayda değer buldum.Her şey kitaplardaki gibi olmuyorAşk Mevsimi

VE DİĞER SEÇENEKLER...

Bozcaada’da yaz aşkı olarak başlayan ve sonraki yıllara sarkan Şirin’le Ali Yaman’ın ilişkisinin etrafında gelişen ‘Aşk Mevsimi’ Murat Şeker imzalı romantik bir yapım. Filmde başrolleri Dilan Çiçek Deniz, Cem Yiğit Üzümoğlu, Fırat Tanış, Duygu Sarışın, Hakan Bilgin ve Perihan Savaş gibi isimler paylaşıyor.

Haberin Devamı

7 bin yıllık aile yadigârı bir yoğurdun sırrı etrafında gelişen hikâyesiyle dikkat çeken ‘Efsane’yi Selçuk Aydemir yönetmiş.

Batı Trakya’daki Türk azınlığının en temel insani haklarına yönelik mücadelesinde simge isim olan Dr. Sadık Ahmet’in öyküsünü perdeye taşıyan ‘Sadık Ahmet’te Turgay Aydın, Nur Fettahoğlu, Beren Nur Karadiş ve Ali Talha Gürbüz başrollerde. Filmi Özer Feyzioğlu yönetmiş.

Haftanın menüsündeki diğer yapımlar şöyle: ‘Bars’ (Yön: Orçun Köksal) ve
‘Hannas 2’ (Yön: Gökhan Arı).

Yazarın Tüm Yazıları