Düşme hattına doğru

- Kartal, rakibin ailecek saldırıcağını hesaplayarak, iyi kontracı Larsson-Kangwa-Ghilas üçlüsüyle sahaya çıktı.

- Denge kurulmuşken yine ‘basit’ bir gol yenildi. Moda deyimle ‘günümüz futbolu’nda atağa çıkarken kaptırdığınız toplar kalenize gol veya ecel teri olarak geri döner!

- 25’te Kolar’ın atılmasıyla maçın formatı değişti. Daha doğrusu maç öncesi Kartal’ın istediği şekle dönüştü:

- Zira Karabük daha pervasız hücumlara çıkınca arkada boşluklar bıraktı ve Antep de haliyle kontralar bulmaya başladı. Ama ne yazık ki bu durum çok sürmedi: 7 dakika sonra penaltı golü geldi...

- Dakikalar 35’i gösterdiğinde G.Antep 2-0 geride ve 10 kişiydi... Bu görüntü haksızlık etmeyelim, oynanan futbolun değil, yine yapılan ucuz hataların sonucuydu.

ARTIK RADİKAL BİR DEĞİŞİM ŞART

- Ghılas, 43’teki pozisyonu gole çevirse belki 2. devre farklı bir senaryodan söz edebilirdik. İkinci devreyi G.Antep, eleminasyonlu bir kupa maçı gibi oynadı. Farkı azaltmaktan ziyade, farkın açılmaması için çalıştı. İlhan’ı devrenin başında sahaya süren Kartal’ın Orkan’ı düşünmemesini ise, anlayamadım. Şu takıma gönül verenlerin umutsuz anda yüzünü çevirdiği kaç isim var ki zaten... Kartal, ‘penaltımız verilmedi, kırmızı kart bizi etkiledi’ falan diyecek. Evet, hakem Antep’in penaltısını vermedi, doğru. Fakat bunlar durumu açıklamaya yetmez. Radikal önlem şart zira takım hızla düşme hattına yuvarlanıyor...