Paylaş
TCMB, bankaların TL zorunlu karşılık yükümlülüklerini döviz olarak yerine getirebilme olanağı sağlayan Rezerv Opsiyon Mekanizması (ROM) olarak adlandırdığı karşılık sisteminin katsayılarını yükseltirken, aynı anda döviz tevdiat hesapları (DTH) dışında uyguladığı zorunlu karşılık oranlarını da değiştirdi. DTH dışı yükümlülüklerin kısa vadeli olanları için daha yüksek, uzun vadeli olanları ise daha düşük karşılık yatırılacak. Böylece, bir yıla kadar vadeli hesaplara uygulanan karşılık oranı yüzde 13’den yüzde 18’e, 2 yıla kadar vadeli hesaplara uygulanan oranı da yüzde 11’den yüzde 13’e yükseltti. 3 yıl, 5 yıl ve 5 yıldan uzun vadelilerde ise oranlar sırasıyla yüzde 8, 7 ve 6 olarak belirlendi.
Bunların anlamı nedir?
TCMB 2011 sonundan itibaren altının döviz yükümlülüklerin, dövizin de TL yükümlülüklerin yerine getirilmesine kapı açmıştı. Böylece bankalar, kendilerine maliyeti nerdeyse 4 kat pahalı TL yükümlülükleri yerine borçlanma maliyeti dörtte bir olan dövizi TCMB’na yatırmaya başladılar. Böylece, TCMB’nda tutulması gereken TL karşılıklar yerine yaklaşık 33 milyar dolar döviz, döviz olarak tutulması gereken karşılıkların bir bölümü yerine de yaklaşık 400 ton altın (15 milyar dolar) girdi. Toplam 48 milyar dolarlık rezerv artışı oldu. Ama unutmamak gerekiyor ki bunlar, emanet bir döviz rezervi.
Başka yükümlülük yerine ikame edilen bu dövizlerin (ROM) bir sorunu var; asıl yükümlülük TL olduğu için yerine getirilen dövizlerin hesabında kullanılan kur da yükseldikçe, TCMB’nın aynı tutar dövizi kendisinde tutabilmek için kullandığı katsayıları yükseltmesi gerekiyor.
TCMB, hafta sonu ROM mekanizmasındaki katsayıları artırmak yanında, döviz hesapları dışındaki yükümlülüklere uygulanan zorunlu karşılık oranlarını da değiştirdi. En önemli kısmı bir yıla kadar vadeli hesaplara uygulanan karşılık oranı yüzde 13’den yüzde 18’e çıkarılması.
TCMB kaynakları, dün yapılan katsayı artışının Para Politikası Kurulu’nun son toplantısındaki “kısa vadeli borçlanmayı caydırıcı yönde planlanan tedbirlerin 2015 yılının ilk çeyreğinden itibaren uygulanmaya başlaması” kararının bir sonucu olduğunu vurguluyorlar.
Böylece, ROM katsayı artışı ile bankalara geçerek serbest kalacak döviz miktarı 2.4 milyar dolar, DTH dışı yükümlülüklere uygulanan karşılıkların değişmesiyle de bankalardan TCMB’na yatacak döviz miktarı ise 3.1 milyar dolar olacak. Sonuçta, nette bankalar TCMB’na 700 milyon dolar ödeyecek. Yani bir mekanizmadan diğerine geçiş var.
Peki, Merkez Bankası’nın amacı ne?
Merkez bankacılığında görünmeyen tarafın analizi çok daha önemlidir. TCMB’nın 3 yılı aşan ROM mekanizmasının temel hedefi, resmi rezervleri yüksek tutmak, yüksek göstermek olduğu için amaç gerçekleşti. ROM mekanizması, “döviz borçlan, TCMB’na getir, pahalı TL karşılıkları tutmaktan kurtul” mekanizması biçiminde tek taraflı olarak gayet güzel çalıştı. Böylece bankalar, dışarıdan kısa vadeli döviz borçlanmamızı yükseltip daha düşük maliyetli karşılık tuttular, TCMB da rezervlerini 50 milyar dolar artırmış oldular, siyasetçiler de bu rezervlerle meydanlarda övündüler. Üç taraf için de ‘kazan-kazan-kazan’ oldu.
‘Resmi rezervleri güçlendirme’ penceresinden bakınca, ROM kaynaklı bu dövizlerin tek sorunu, istendiğinde çekilebilir ve yeniden TL karşılığa dönülebilir olması. Oysa DTH’lardaki ve de DTH dışı yükümlülüklere uygulanan zorunlu karşılık uygulamasında karşılık TCMB’ye yatar ve bu hesaplar bankada durdukça Merkez’den çekilemez. Son 3 ayda ROM kaynaklı karşılıklardan çekilen miktar 6 milyar dolar. Bunun da 5 milyarı Aralık ayında gerçekleşti.
Şimdi öyle görünüyor ki; TCMB ROM kanalından gelen dövizleri ‘finansal istikrar’ ve ‘vade uzatma’ etiketi ile kalıcı yabancı para karşılığa dönüştürüyor. Yani geçici karşılıklar da, rezerv de kalıcı hale geçiyor.
Bu bir fırtına hazırlığı mı? Bakalım devamı gelecek mi?
ugurses@hurriyet.com.tr
Paylaş