Paylaş
Ancak bir sorun var; Babacan birincil önceliği enflasyona verdiklerini vurguladıktan sonra, verdiği enflasyon tahminleri bu önceliği sağlayacak seviyede değildi. OVP’de tahmin edilen yılsonu enflasyon oranları, 2014 için yüzde 9.4, 2015 için yüzde 6.3, 2016’da ise yüzde 5 olarak öngörülüyor. Yani, öncelik verilen bir yılda enflasyon hedefi iki yıl sonra tutacakmış. Yani enflasyonda değişen bir şey yok.
İkinci nokta da şurada; mevcut mali sıkılığın devam edeceği söyleniyor. Oysaki Türkiye’nin OVP’de telaffuz edilen enflasyon, tasarruf ve cari denge hedefinin sürdürülebilir kulvarda tutmak için bugünkünden daha fazla faiz dışı fazla gerekiyor. Peki, OVP’de ne var? Görünürde faiz dışı fazla 2014’deki GSYH’nın yüzde 1.5’lik gerçekleşmeden 2015’de yüzde 1.7’ye artırmayı öngörüyor. Bu da, 2013’deki yüzde 2’lik faiz dışı fazla sağlandığı dikkate alınırsa kayda değer bir sıkılaşma değil. Faiz dışı harcamalar yaklaşık GSYH’nın yüzde 1.1’i kadar azaltılmış, ama gelirlerin de 0.8 puan yakın azalacağı da öngörülmüş.
Geçen yıl OVP’nin birincil önceliği cari açığı aşağı çekmeye çalışan ve tasarrufları artırmanın hedeflendiği bir çerçevede idi. Oysa yüzde 4 büyüme öngörerek yani harcayarak tasarrufları artırmak olanaklı görünmüyordu. Nitekim 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk soruşturması sonrası ortaya çıkan Anayasal güçler krizi ile kur ve faiz artışı ekonomiyi yavaşlattı. Yatırımlar geriledi, cari açık geriledi, tasarruflar yükseldi. Yani tasarruf hedefi tuttu; krizle.
Sonuç şu; alınan bir önlemler dizisi ile 2014’de cari açık azaltılmış, tasarruflar artırılmış değildi, şimdi de bu sürecin getirdiği tedirginliğe ve IMF gibi kuruluşlardan gelen maliye politikasında sıkılaşma sağlayın uyarılarıyla politika rötuşu yapılıyor fotoğrafı veriliyor. Yapıldığı söylenen sıkılaşma 2013 gerçekleşmesinin bile altında.
OVP’de geçen yıl yüzde 5 planlarken, bu yıl 2015’de ekonominin yüzde 4 büyüme sağlayacağı varsayımı yer alıyor. Bunun da, 2014 gerçekleşmesinin yüzde 1.9 artış yönünde tahmin edilen tüketimin 2015’de yüzde 3.8 artış göstermesi, 2014’de yüzde 2.1 küçülme gösterecek özel kesim yatırımlarının da 2015’de yüzde 6’lık bir artış göstermesiyle olacağı varsayılmış. Sahi 2014’de tüketim ve yatırımları düşük kılan nedenlerin hangisi ortadan kalktı ki, 2015’de tüketimin hızı ikiye, yatırımların hızı da dörde katlanacak?
Açıklanan OVP’de, geçen yıl 2015 ve 2016 için tahmin edilen toplam milli gelir sayılarının da ortalama 83 milyar dolar aşağı çekildiği görülüyor. Örneğin 2016 GSYH tahmini 996 milyar dolardan 907 milyar dolara çekildi. Kişi başı milli gelir sayıları da, ortalamada 1000’er dolar aşağı çekildi. Dolar bazındaki tahminlerde kullanılan dolar kuru tahminlerinin de oldukça iyimser olması, milli gelir tahminlerinin dolar bazındaki tahminlerini de iyimser kılıyor. Örneğin 2015 için 2.28, 2016 için 2.37’lik dolar kuru tahminleri sadece OVP büyüklüklerine güzel vitrin olmasını sağlıyor.
Sonuçta, bugünden gelecek için çok daha belirginleşen tablo şu; Türkiye’nin, hükümetin hedeflediği ama bunun için pek de bir şey yapmadığı 2023 hedeflerinden uzaklaştığı kesinleşirken, orta gelir tuzağına da hoş geldin diyor.
Paylaş