Paylaş
Her yılki formatta cari değerler yayınlanmış olsaydı aşağıda hesapladığım tablo biçiminde olacaktı. Orada ne mi görünecekti? Türkiye’nin orta gelir tuzağındaki patinajı. OVP, 2015’de kişi başı milli gelirin bırakın 10 bin doların altına düşmesini, gelecek yıl da 9 bin doların altında kalacağımızı açıkça yazamamış bile.
Ekonomide büyüme sıfır olsa, sadece enflasyon nedeniyle nominal milli gelir artar. Bunu da sabit seyreden kura böldüğünüzde yıllar itibariyle dolar bazlı milli gelir artmış görünür. 2002-2011 arasında dolar kurunun kabaca 1.75’lik bir ortalamada seyrettiği dönemde çok doğal olarak yıllar içinde milli gelirin dolar karşılığı çok hızlı yükseldi. Sonra kurlar hızla yükseldi. Böyle olunca, milli gelirin dolar karşılığı artık düşük hesaplanıyor. Geçmişte düşük kur tablosunu “milli geliri üçe katladık” diye pazarlamışsanız; işler değişince, işte dün yayımlanan OVP tablolarında olduğu gibi her yıl koyduğunuz tabloyu değiştiriverirsiniz. Toplam milli gelir ve kişi başı milli gelir sayıları yerine satın alma gücü paritesine (SGP) göre milli gelir sayılarını koyuverirsiniz. Bahane de “Aralarında Türkiye’nin de olduğu gelişmekte olan ülkelerin döviz kurlarında yüksek boyutta dalgalanmalar meydana gelmiştir. Bu konjonktürde ülkelerin mukayeseli refah seviyesini daha doğru yansıtması ve refah düzeyindeki eğilimi daha sağlıklı yansıtması için” gerekçesini not olarak düşersiniz. Sayılar iyi görününce vitrin ve pazarlama; kötüye dönünce sayıların ‘sağlığı’ akla geliyor. Bu, ülke yönetiminin kalıplaşmış bir sorumsuzluk mottosu uzun bir süredir.
Gelelim tahminlere.
OVP’de büyüme oranı tahmini 2016’da yüzde 4’le başlayarak yarımşar puanlık artışla 2018’e yüzde 5’e getirilmiş. Varsayım olarak da, FED’in faiz artışının sınırlı etkilerinin olacağı, tasarruf artışı ve verimlik artışı ile büyüme sağlanacağı var. OVP yine klasik ‘yaz gelsin yonca biçelim’ algoritmasıyla çizilmiş. Gelecek yıllarda yüzde 8-9’luk yüksek oranda yatırım artışları varsayımıyla yüzde 5’lik ekonomik büyüme tahmini yapılmış.
OVP’nin döviz kuru tahminleri de yine makul bir yerde durmuyor. Geçen yıl da, dış milli geliri yüksek göstermek için konjonktüre bile bakılmadan 2015 için 2.28, 2016 için 2.37’lik dolar kuru tahmini yapılmıştı. Bugünlerde kabaca TL’ye karşı 3 seviyesine olan dolar kuru, özellikle de FED’in bilanço daraltmaya başlayacağı bir dönemin eşiğinde, OVP’ye göre 2018’e kadar sadece yüzde 10 artacakmış. Milli geliri yüksek tahmin etmenin yolu; deflatörü yüksek, kur artış tahminini düşük tahmin etmek, bir de tasarruf artışı ve patlayan yatırımları koydunuz mu alın size yüzde 5’lik büyüme.
Davutoğlu 2018’de 1.3 trilyon dolar ilan etmişti
OVP metinlerinin ciddiyetini iktisadi varsayımları ve matematikleri kadar ciddiye almak gerekiyor. Kasım 2014’de temennilerden oluşan dönüşüm programlarını reform diye açıklayan Başbakan Davutoğlu, o toplantıda 2018 milli gelirini 1.3 trilyon dolar ilan etmişti. Bunu o zaman ‘bakkal hesabı’ olarak nitelendirmiştim. Şimdi OVP diyor ki; 2018 milli geliri bunun 500 milyar dolar eksiği; 800 milyar dolar olacak. Hatta bunu açıkça OVP’ye 800 milyar dolar diye de yazamamışlar. Saklamak için satın alma gücü paritesi cinsiden yazılmış.
Türkiye üzerindeki bu siyasi krizi üstünden atmadıkça, ciddi bir reform ajandası olan bir hükümet kurmadıkça, dün ilan edilen OVP’de yer alan rakamların bile yanına yaklaşamayacaktır. 2018’de 800 milyar dolar yerine 700-750 milyar dolar civarında seyreden bir milli gelirle; yoksulluğu artan, orta gelir tuzağında patinaja devam eden bir ülke olur.
Not: Satın alma gücü paritesi; belli bir ülkede elde edilen gelirle satın alınabilecek belli bir mal ve hizmet sepetinin, dünya ortalaması bir fiyattan değerini gösteriyor kabaca.
Paylaş