Merkez’den ‘çıplaklaştıran’ indirime devam

MERKEZ Bankası dün gecelik borç verme faizi olan ‘tavan faizi’ çeyrek puan düşürdü.

Haberin Devamı

Bir yıl önce ilan edilen ‘para politikasındaki sadeleşme’ kararı çerçevesine sokularak, mart ayından bu yana küresel koşulların da sayesinde yapılıyor. Sadeleştirme bir ambalaj, amaç faiz indirimi. Ankara’daki teknisyenler, geçmişte olduğu gibi bugünlerde de dönemsel koşulların sağladığı fırsatı her zaman kullandılar. Ancak, yine her zaman olduğu gibi kendini köşeye sıkıştıran, para politikasını tüm risklere karşı çıplaklaştıran bir pozisyon da aynı zamanda; çünkü faiz artırma zamanı geldiğinde, ‘üçer beşer’ puan artırmak zorunda kalınıyor.

 

Bankanın hedefi, simetrik bir hale getirmek idi. Son durum şöyle; gecelik borç alma yüzde 7.25, gecelik borç verme yüzde 8.50’de. Banka piyasanın likidite ihtiyacının yüzde 60’ını haftalık repo kanalından yüzde 7.50 ile, kalan yüzde 40’ını da gecelik kanaldan yüzde 8.75’le karşılıyordu. Ortalaması ise yüzde 8’de idi. 

 

Haberin Devamı

Öyle görünüyor ki; yüzde 7.50’lik haftalık repo faizini merkez alan, bunun etrafında bir ‘sadeleşme’ hedefi konulmuş. Amaç enflasyonu odak alan bir sadeleşme değil, faiz indirmekmiş. Böylelikle olasılıkla tabanı yüzde 7’ye, tavanı yüzde 8’e getiren; repo faizini de yüzde 7.50’de tutarak ‘sadeleşme’, simetri de sağlanarak tamamlanmış olacak. Siyasetçilerin hoşuna gidecek bir ‘vitrin’ tamam da, ya enflasyon, ya ekonominin dengeleri? Finansman sorunları olan ekonomide, cari açık turizmle açılmaya başladığında ortaya çıkacak yeni bir kur baskısıyla nasıl baş edilecek?

 

Düne kadar bankanın piyasaya verdiği paranın ortalama faizi yüzde 8’de idi. Bu faiz, bugünden itibaren yüzde 7.85 gibi bir yere oturacak. Yıl sonu için enflasyon beklentisi ise yüzde 8.21’de idi. Özeti şu; reel olarak negatif faizdeyiz. Daha fazla negatif faize giderek enflasyonu frenleyemezsiniz.

 

Bankanın dünkü açıklamasında ilk defa turizmdeki kayıpları Para Politikası Kurulu toplantı özeti metnine sokmuş. Ama potansiyel sonuçları epey hafife almış. Şöyle denilmiş; “Turizm sektöründeki gelişmelerin cari denge üzerinde kısa süreli olumsuz bir etki yapması beklenmekle beraber, dış ticaret hadlerindeki gelişmelerin gecikmeli etkileri ve tüketici kredilerinin ılımlı seyri cari dengedeki iyileşmeyi desteklemektedir.”

 

Haberin Devamı

Turizmdeki bu yıl sonundaki potansiyel kayıp, geçen yıla göre basit bir hesapta 12 milyar dolar görünüyor. Ayrıca, bunun ‘kısa süreli olumsuz bir etki’ yapacağını söylemek epey hafife almak demek. Bugün Ruslarla her şeyi düzeltmiş olsak bunun sağlayacağı telafi, en fazla 2 milyar dolar olacak. Ancak asıl kayıp OECD’de en çok harcama yapan Avrupa ülkelerinde. Bu ülkelerden sağlanan turizm gelirlerindeki sert kayıpların, devam eden terör bombalarının ışığında gelecek yıl yerine konabileceğini beklemek iyimserlik.

 

Ayrıca olumsuz mali piyasa seyrinde ‘dış piyasalara’ atıf yapabilen Merkez Bankası, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasındaki görece iyi seyrin dış piyasalardan gelen etkisini, gelişen ülkelere akan sermaye etkisini teğet geçmiş. Ya bu durulduğunda, tersine döndüğünde ne yapacak Merkez Bankası?

 

Haberin Devamı

Siyasetçiler topluma moral vermek için pembe tablo çizebilirler; ancak, merkez bankalarının ‘herkesin sarhoş olduğu yerde şişeleri toplayan’ bir işlevi vardır. Böyle yapar ki; özellikle siyasetçilerde ve onların eliyle toplumda oluşan ‘her şeyin ilacının merkez bankasında olduğu’ inancı yerine, daha yapısal sorunların çözülmesi için, uzun vadeli çözümler için çaba harcansın. Anahtarı politikacılarda olan çözüm ve reformlar ötelenmesin.

 

Gelinen yerde Merkez Bankası’nın oyun alanı daraldı. Bir taraftan, kredi büyümesinde sert bir fren var, ki bu ekonomik büyümedeki potansiyel yavaşlamanın belirtisi; diğer taraftan, beklenen enflasyon Merkez Bankası’nın ortalama faizinden yüksek, cari açık da ilerleyen aylarda turizm kanalından hızla yükselecek. Merkez Bankası’nın faiz düşürerek, zorunlu karşılıkları düşürerek, finansman sorunlarını, bekleyişleri etkilemesi olanaklı değil.

 

Haberin Devamı

İşin asıl riskli tarafı; Merkez Bankası’nın aşırı gevşek para politikası, defalarca bunun risklerine işaret eden ve not indirimi eşiğindeki dereceleme kuruluşlarına da payanda sağlıyor.

 

 

 

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları