Paylaş
Buna reform demek mümkün değil. Neden mi? Örneğin “enerji verimliliği için ben bir vergi farklılığı için bir çalışma yapacağım” diyorsunuz, bunu da gelecek yılın Aralık ayına yapıp bitireceğinizi ‘eylem planı’ olarak sunuyorsunuz. Bu bir reform değil; zira nasıl bir sonuç, nihai politika geliştireceğinizi bugünden bilmiyorsunuz. Bu sadece bir niyet deklarasyonu. İyi de, siz bunu zaten 10. Kalkınma Planı’nda ilan etmiştiniz, son hükümet programında da yer almıştı. Sonuç şu; ekonomide birçok alanda iyileştirme niyetiniz olduğunu, ‘bir yol bulma çabasını’ ilan etmeniz reform yerine geçmiyor.
Niyet ve iddianın rakama dökülmüş hali de en baştan matematik özürlü olduğunu not etmek gerekiyor. Başbakan Davutoğlu’nun 2018 için ilan ettiği hedeflerin matematiği de makro tutarlığı da baştan inandırıcı değil.
Daha 24 gün önce Orta Vadeli Program (OVP) hedefleri olarak ilan edilen milli gelir sayıları ile 2018 sonundaki 1.3 trilyon dolarlık milli gelir hedefi tutarsız kalıyor. 2014 sonunda 810, 2015’te 850, 2016’da 907, 2017’de 971 milyar dolar milli gelir öngörülen bir OVP ilan eden hükümet, dün bu tabloya ‘2018’de 1.3 trilyon dolarlık bir milli gelire ulaşılacağını’ ilan ederek, tutarsız tablo ortaya koyuyordu. Nasıl olacak da, 2015’deki 850 milyar dolarlık GSYH, 2018’de 1.3 trilyon dolara çıkacak? Üç yılda tam olarak dolar bazında yüzde 52.9’luk bir büyüme; yani yıllık yüzde 15.2’lik bir dolar bazlı büyüme demek. Bu, üç yıl boyunca TL bazında sabit fiyatlarla yüzde 5’lik büyüme ile olacak bir durum değil. ‘Hiperenflasyon olacak, kur da yerinde kalacak” diyorsanız belki. OVP’de TL bazlı cari milli gelir için 2017 sonunda toplam yüzde 32 nominal artış öngörülürken, dolar kur tahmini 2017 sonu için sadece yüzde 12 artarak 2.44’e geleceği yönündeydi. Bu iyimser tabloyu devam ettirirseniz bile geleceği yer 1 trilyon doları geçmez. Hele ki bu ilan edilen ‘paketle’ GSYH’nın yüzde 30 zıplaması mümkün değil. ‘Şişirmek’ pakete iyiden iyiye itibar kaybettirmiş.
Paylaş