Paylaş
FED, bu kararı alma gerekçesi olarak; işgücü piyasasındaki kayda değer iyileşme ile enflasyondaki yükselişle yüzde 2’lik hedefe ulaşma konusunda görece emin bir tablo olmasını gösterdi. Toplantı sonrası yapılan açıklamada, aslında bir yol haritası, faiz artış rotası ortaya kondu. Bundan sonraki FED duruşunun yine verilere dayalı ve ekonomideki gidişatla uyumlu olacağı not düşülerek, bu faiz artışının devamının ‘kademeli’ olacağı vurgulandı.
FED’in karar organı Açık Piyasa Komitesi’nin 17 üyesinin 10’u 2016 yılında faizleri 1.40’ın üzerinde görüyor. Bu, ‘kademeli’ artış vurgusu da dikkate alınırsa 2016 yılında 8 kez toplanacak FED’in, en az 4 toplantı sonunda yapacağı 25 baz puanlık artışlarla faizleri yılsonunda yüzde 1.50’ye getireceği anlamına geliyor.
Tahminlere bakılırsa, bugünkü görünüm içinde 2017 yılında da artışların devam edeceği, yıl içinde ilave 1.25 puanlık artışla yılsonunda yüzde 2.75’e gelineceği görülüyor. Enflasyonda hızlanma daha yüksek artışlara, istihdam koşullarında kötüleşme faiz artışlarının askıya alınmasını getirebilecek.
FED, işgücü piyasasındaki iyileşmeye dikkat çekerek, enflasyonun yüzde 2’nin altında seyretmesinde petroldeki düşüşün etkili olduğunu, bunun etkileri geçtikten sonra 2016 sonunda enflasyonun yüzde 2’ye yaklaşacağını tahmin ediyor.
FED Başkanı Janet Yellen, “gelecekte ani yüksek artış yapmak zorunda kalmamak ve gerekirse de tekrar indirebilmek için faizi tedricen arttırıyoruz” diyordu. Yellen, “faiz artışı, güvenin işareti olarak görülmeli” diyor.
FED, tanım yerindeyse kılıcı çekti, rotasını da masaya serdi. Bu rota üzerinde, ancak ‘yolda’ ortaya çıkabilecek farklı bir durumda yavaşlayacak ya da hızlanacak. Bugünkü görünümde değişiklik olmazsa FED faiz artışında durmayacak.
Yeni soru ne?
Bugüne kadar ‘faiz artırır mı?’, ‘ne zaman artırır?’sorularının yerini artık bundan sonra, ‘FED’in faiz artırım dozu değişir mi?’ sorusu alacak. İşte bu da yüksek getirili tahvil piyasası ve bu kategoride bizim gibi gelişen ülkelerin daha fazla mercek altına alınacağı anlamına geliyor. Çünkü FED’in faiz indirimi ve üç fazda yaptığı parasal genişlemenin uç kanatlarındaki piyasalar, bu yüksek getirili tahviller ve gelişen ülke tahvilleri idi. Şimdi bu politikadan çıkışa başlayınca, ilk etkiler de bu piyasalara olacak.
Bu görünümde, bizim gibi gelişen ülkeler de, en basitinden dolarla olan faiz farkını koruyabilmek ve parasını değerini tutabilmek için faiz artırmak zorunda kalacaklar. En hazırlıksız olan, en gevşek para politikası izleyen ülke daha sert etkilenecek. İşte burada tüm parmaklar bizi gösteriyor. Formül basit; faizde ayak sürüyenin parası daha sert değer kaybedecek.
Paylaş