Paylaş
Başçı’nın kafasında şu var, ‘piyasadaki uzun vadeli (24 ay) enflasyon beklentisi yüzde 6.5 seviyesinde, Merkez Bankası’nın da piyasaya para verdiği ana fonlama faizi yüzde 10’da, bu faizi biraz aşağı çekebiliriz’. Yani Mayıs ya da Haziran’da başlayarak bu oranı, tahminimce yarımşar puan aşağı çekmek Başçı’ya göre normal olacak. Başçı şimdiki yüzde 10’luk faizi yeterince ‘sıkı’ olarak görüyor. 24 aylık enflasyon beklentisi ile bugünkü faizler arasındaki fark 1.5-2 puanın üzerinde ise bunu ‘sıkı duruş’ olarak niteliyor.
Geçmişte faizi görece daha düşük tutarak bunun primini siyasetçiye, enflasyonun düşme umudunu ise piyasalara sunan Merkez Bankası; şimdi, enflasyon mücadelesinde faizi yüksek tutarak piyasanın güvenini, faizin düşme umudunu ise siyasetçilere veriyor.
Merkez Bankası’nın 2014 sonu için enflasyon tahmini, Ocak sonundaki yüzde 6.6’lık tahmine göre 1 puan yukarı çekilirken, etkili olan unsurlar şunlar oldu; kur artışından 0.3 puanlık, gıda fiyat artışlarından 0.3 puanlık, ithalat fiyatlarından ilave 0.1 puanlık, fiyat davranışlarındaki bozulmadan da 0.3 puanlık ilave katkı eklenmiş.
Bu Enflasyon Raporu’nda en dikkat çekici olanı; Merkez Bankası’nın uzun bir zaman sonra ‘fiyatlama davranışındaki bozulma’ faktörünü saptamış olması ve dile getirmiş olmasıdır. Dolayısıyla fiyatlama davranışında yarım puana yakın bir bozulma ortaya çıkması, ileriye dönük olarak Merkez Bankası’nın sıkı durması gereğini güçlendiriyor.
İndirim gecikirse munzama faiz
Dünkü Enflasyon Raporu sunumundan anlaşılıyor ki; Başkan Erdem Başçı, Ocak sonundaki yüklü faiz artışının Merkez Bankası’na getirdiği kredibilitenin ne kadar çabuk kaybedebileceğinin farkında; öğrenme bedeli ağır olsa da. Bu yüzden temkinli bir politika çerçevesi izleyeceği izlenimi bırakıyor. Ama bir taraftan da üzerindeki baskıyı bertaraf etmek için ‘bundan sonraki adımın kademeli ve ölçülü indirim’ olacağı sinyalini de veriyor.
Senaryo seçenekleri içinde Başçı şunu vurguluyor; eğer enflasyon seyri ya da sermaye akımlarının azalmasından dolayı faiz indirimleri gecikirse Merkez Bankası, zorunlu karşılıklara faiz ödemek gibi makro ihtiyati önlemlerle kredi maliyetlerini gevşetecek.
Faizi gevşetmek için Merkez Bankası nereye mi bakıyor olacak? Sırasıyla döviz kurunda sakinleşme ya da döviz girişine, enflasyon beklentilerinde iyileşmeye, çekirdek enflasyondaki seyir ve eğilimindeki iyileşmeye. İlk ikisine bakarak faizlerin yüzde 11.5’den yüzde 10’lara doğru gerilemesine olanak tanıyor, sonra da yüzde 10’u da kademeli aşağı çekme sinyali veriyor. Tek soru şu; ne zaman başlayacak? Şimdilik piyasaya temkin, Ankara’ya da ‘havuç’ uzatmış durumda.
Ama temel soru hep kalıyor geriye; faizleri kademeli olarak aşağı çekme senaryosunda yüzde 7.6’lık enflasyon tahmin yapılıyorsa bu enflasyon hedefi ne zaman tutturulacak? Başçı’nın dünkü toplantıda, deflasyonla mücadelenin zor, enflasyonla ise kolay olduğunu anlatmak için söylediği şu söz itiraf hanesine yazılmalı; “parasal sıkılaşma yaparsanız enflasyonu düşürürsünüz”. Merkez Bankası’nın enflasyonu düşürmek için son yıllarda yeterince sıkılaşma yapmadığı kayda giriyor böylece.
Paylaş