Paylaş
Bilanço analizi yapılan 130 büyük bankanın aktif toplamı 22 trilyon euro. Bu büyüklük, ‘neden 130 banka?’ sorusunun yanıtını da veriyor; 130 banka, Euro Bölgesi’ndeki tek bankacılık denetim mekanizması içine giren banka aktiflerinin yüzde 82’sini oluşturuyor.
Açıklanan verilere göre; bankaları en çok ilave sermayeye ihtiyaç duyan ülke İtalya, Yunanistan ve Güney Kıbrıs. Bu üç ülkenin bankalarına konuşması gereken sermaye sırasıyla 9.7 milyar, 8.7 milyar ve 2.3 milyar euro olmak üzere toplam 20 milyar euro.
İtalyan bankalarından en yüksek sermaye konulması gereken banka Banca Monte dei Paschi di Siena’nın ilave olarak 4.2 milyar euroya ihtiyacı var. Türkiye’de Yapı Kredi’nin ortakları arasında olan Unicredit’in ise sermaye eksiği görülmüyor.
Yunanistan’da ise bir süre Türkiye’de bankacılığa Tekfenbank’ın çoğunluk hisselerini satın alarak giren ve 2011’de satarak çıkan Eurobank, 4.6 milyar euro ile en çok sermaye ihtiyacı olan banka oldu. İkinci sırada ise Finansbank’ın hisselerini elinde bulunduran National Bank of Greece var; 3.4 milyar euro. Bu iki Yunan bankasının yaptığı açıklamaya bakılırsa; aldıkları önlemlerle bu ihtiyacın toplamda 350 milyon euroyu geçmeyeceği ileri sürülüyor.
Raporda dikkat çeken, Almanya ve Fransa gibi iki büyük ülkenin bankalarının kayda değer bir ilave sermaye ihtiyacının olmaması. Her iki ülkeden de bir bankanın, 250 milyon euroyu geçmeyen ilave sermayeye ihtiyaç duyduğu raporda yer alıyor. Bunun sırrı; test başladığında bu ülke bankalarının hemen iyileştirmelere girişmelerinde. Test bitene kadar rasyoları iyileşmiş. Ayrıca, 2011’deki çalkantıda sert biçimde etkilenen İspanyol bankalarından sadece biri, bu test sonucunda 32 milyon euroluk sermaye ilavesine ihtiyaç duyuyor.
Önemli husus, bu analiz ve testlerin 2013 sonu bilançoları itibariyle yapılmış olmasında. Dolayısıyla, milyarlık sermaye ihtiyacı olan bankaların bir bölümü, geçen bir yıllık sürede aldıkları önlemlerle sağladıkları iyileşme ile sadece birkaç yüz milyonluk sermaye artırımı ile açıklarını kapayacaklar.
Sermaye açığı olan bankalar bunu kapamak için iki hafta içinde bir plan hazırlayacaklar; bunu hayata geçirmek için de altı ayları olacak.
Bankaların sermaye açığını anlamak için yapılan analiz, ayrıca ilave olarak bir stres testi de içeriyor. Bu testte, olumsuz koşullara göre bankaların bilançolarının nasıl etkileneceğine de bakılmış. Örneğin üç yılda ekonominin birikimli olarak yüzde 6.6 küçülmesi durumunda nasıl etkileneceği varsayımı ‘ters senaryo’ içine dahil edilmiş. Bu sert senaryoda, bankaların toplam sermaye erimesi 263 milyar euro hesap edilmiş. Bu da, sermaye yeterliğinde sistemin ortalama yüzde 12.4’ten 8.3’e gerilemesi anlamına geliyor. İlave sermaye ihtiyacı da, ana senaryoda yüzde 8, kötü senaryoda yüzde 5.5’luk en düşük sermaye yeterliği çıtası konularak hesaplanmış. En çok etkilenenler, sermaye eksiği sıralamasındaki ülkeler.
Avrupa’da bankacılık sistemi için daha önce iki kez ‘stres testi’ yapılmış, bu testlere yaklaşık 90banka dahil edilmiş, kabaca 25 milyar euro sermayeye ihtiyaç duyulduğu ilan edilmişti. Ancak hem test yönteminden hem de daha sonra gözlenen gelişmelerden dolayı, bu stres testlerine olan güven oluşmadı.
Küresel kriz patlak verdiğinde hemen kolları sıvayan ABD hükümeti, büyük bankalarının her birine 25’er milyar dolar sermaye koyup sorunu baştan çözmüştü. Avrupa ise her testte açık bulmaya devam ediyor; son ikisinde 25’e milyar açık buluyor. Tabii ki ayrıntılı analizler ortaya çıkacak, ancak ilk elden bende bıraktığı izlenim şu; madem bu kadar düşük bir sermaye ihtiyacı vardı neden bu kadar gürültü koptu? Korkarım, bu testin sonuçları da fazlasıyla tartışma götürecek, itibarı erozyona uğrayacak.
Bankaların sermaye ihtiyacı (milyar euro)
İtalya 9.7
Yunanistan 8.7
Güney Kıbrıs 2.4
Portekiz 1.1
Avusturya 0.9
İrlanda 0.9
Belçika 0.5
Almanya 0.2
Fransa 0.1
Slovenya 0.1
Toplam 24.6
Kaynak: ECB
Paylaş