Paylaş
Sanatçı rayların birbiriyle ilişkilerindeki karmaşıklığı, insanoğlunun iç dünyasına bir gönderme olarak düşünmüş. Karmaşanın içerisinde bir düzen oluşturma çabasıyla kurgulanan rayları soyut dışa vurum hislerle ele alan Arıkan, kent ve kentlileşme kültürünü resimsel olarak betimleyerek, eleştirel bir tavır sergilemeyi hedeflediğini söylüyor.
Sanatın tarihsel süreci kapsamında şehir görünümlerinin her zaman popülerliğini sürdürdüğünü, başrol oyuncusu gibi başlı başına konu olabilmeyi başardığını ifade eden genç sanatçı, “Tarihte kentler bir başyapıt sembolü olarak inşa edildiğinden günümüze kadar ulaşabilmiş ve resim sanatına da konu olmuştur. Geçmişin izlerini irdelemeyle başlayan resim sanatı, zaman içerisinde güzeli aramaktan öte geleceği karmaşıklaştıran olumsuzlukları araç olarak kullanmıştır. Sanayinin gelişmesi ile hızlı kentleşme belirgin hale gelerek doğurduğu sorunlar doğrultusunda huzursuzluk kaçınılmaz hale gelmiştir” diyor.
Arıkan’la buluşmamızda, bir yandan sergiyi gezerken, diğer yandan şehirleri birbirine bağlayan demir ağları neden konu edindiğini uzun uzadıya konuştuk. Sanatçı çalışmalarıyla ilgili bilgi verirken renk seçimlerini de ayrıntılı şekilde anlatıp, resimsel olarak biçimlenen zıt ve çarpıcı renklerin ön plana çıkmasını bilinçli olarak tercih ettiğini belirtti. Resimlerinde doğanın boşluğundan öte dikey-yatay, kare-dikdörtgen gibi çerçevenin içerisine sıkışan istasyonlardan yararlandığını ifade eden Arıkan’ın çalışmalarıyla ilgili söylediklerini şöyle özetleyebilirim:
“Resimlerimde boş-dolu kontrastlığı kendi içinde oluşan renklerin açıklık-koyuluk dengesiyle hissettirdim. Sıcak renklerin şiddeti içerisinde yalnızlaşan soğuk renkleri kullanarak toplumsal kutuplaşmanın hissedilmesini amaçladım. Yoğun lekelerin oluşturduğu dinamizm, renkler içerisinde bütünlüğü oluşturdu. Renklerin armonisinde turuncunun yoldaşları olan kırmızı, sarı, yeşil, mavi, kahverengi ile beyazın da büyük rolü oldu. Resimleri realist biçimden öte izlenimci bir tavırla ele aldım. Perspektif kurallarında gerçeğe sadık kalıp, derinlik hissini renk yoluyla oluşturdum. Demir yolları doku üslubuna müsait olduğundan çizimlerde yer yer raylar ve tellerden öte dokunun hissini görebilirsiniz. Ayrıca şehirlerdeki istasyonların duvarlarında oluşturulan dokuyla, insanoğlunun iç huzursuzluğunda büyüyen yabancılaşmaya dikkat çekmek istedim. Tren istasyonu temalı eserlerde rayların net, somut ve sonsuz ifadesiyle insanoğlunun arafta kalma anını içselleştirme düşüncesini oluşturmaya çalıştım.”
KENTTE NE VAR?
Mehtap Baydu-26 Şubat’a kadar (Galeri Nev/ Kırlangıç Sokak-GOP), Kirkor Sahakoğlu-4 Şubat’ta açılacak (Siyah-Beyaz/Şili Meydanı), Gürbüz Doğan Ekşioğlu (Kitap İllüstrasyonları Sergisi)-17 Şubat’a kadar (Nurol Sanat/Güvenevler), Hakan Eraslan-Baran Kamiloğlu-Bengü Bahar-16 Şubat’a kadar (Galeri Soyut/Yıldız), Mehmet Babat-5 Şubat’ta açılacak (Grup Sanat Galerisi/Hollanda Caddesi), Leyla Afacan Kodaman-4 Şubat’ta açılacak (Fırça Sanat Galerisi/Hilal Mahallesi), Efgan Beyaz-12 Şubat’a kadar (Sevgi Sanat Galerisi/Hilal Mahallesi), Gültekin Serbest-4 Şubat’ta açılacak (Medya Sanat Galerisi/Çankaya), Esin Seyrek-2 Şubat’ta açılacak (Çağdaş Sanatlar Merkezi/Çankaya), Gökhan Okur-23 Şubat’a kadar (Platform A/Taurus AVM), Süleyman Karakul-14 Şubat’a kadar (Valör Sanat Galerisi/Yıldız), Kayıhan Keskinok-19 Şubat’a kadar (Keskinok Sanat Vakfı/Cinnah Caddesi), Hüseyin Şahbudak-9 Şubat’a kadar (Krişna Sanat Galerisi/Kennedy Caddesi), Sevgi Kayalıoğlu-9 Şubat’a kadar (BRHD/Hollanda Caddesi), Saime Uyar (fotoğraf)-8 Şubat’ta açılacak (Çağdaş Sanatlar Merkezi/Çankaya), Genç dalga-9 Şubat’ta açılacak (Zülfü Livaneli Kültür Merkezi/Yıldız).
Paylaş