Paylaş
Yükselen tepki, gelecek için duyulan endişeler karşısısında toplumun sağduyu sahibi her kesimine “İyi ki güçlü kadınlarımız var” dedirtti.
Ankara’da yaşayan genç kuşak ressamlardan Mira Koldaş’ın 6 Mart Cuma günü Galeri Valör’de (Yıldızevler) açılacak sergisinin de ana konusu kadın. Koldaş, resimlerinde çoğunlukla enstrüman çalan, dans eden kadınları işlemiş. “Neden kadın?” sorusuna Koldaş şu yanıtı veriyor:
“Kadın evde, sokakta, atölyede vardır. Var olmaya da devam edecektir. Dünyayı güzelliklerin ve kadınların kurtaracağına inananlardanım. Resimde erkeğin kadına bakış açısı çoğunlukla erotizm kokar. Oysa kadının çok farklı yönleri vardır. Kadın ne kadar erotik olursa olsun aslında doğal ve saftır. İzleyici, bir de kadın ressamın elinden bu saflığı görsün istedim. Evet, bu bir meydan okumaksa, ben de bunu resmimle yapmayı düşledim. Ayrıca sanatçı protest bir duruş sergilemeli, düzeni sorgulamalıdır. Sanatçı, gidişatı olduğu gibi kabullenemez. Direnmelidir. Sanatçı için direniş, her yerdedir. Sokakta, evde, ülkede...”
Sanat hayatının başlarında kübizmden etkilendiğini belirten Koldaş, daha sonra renkçiliğin kendisinde ağır bastığını belirtiyor. “Çalışmalarımda rengin de vurucu olmaya başladığı bir sürece girdim. Derken kendi çizgi ve renk anlayışım içerisinde yaşanmışlıklara yorum katmak zevk vermeye başladı” diyor. Koldaş bir ressam için sürekli ve düzenli çalışmanın önemini anlatırken de, “Ressamın eli kıskanç bir sevgili gibi nankördür. Parmaklar hep çalışmak ister. Desen şüphesiz resmin vazgeçilmez yapı taşı. El boş durmamalı, hep karalamalı. El ve parmaklarla arayı iyi tutmakta yarar var. Gereken zamanı ayırmazsanız onlar da ilk fırsatta size ihanet eder. Hep başa dönmek zorunda kalırsınız” uyarısı yapıyor.
Koldaş’ın ressam olarak bir diğer faaliyeti de dar gelirli ailelerin resme meraklı çocuklarına gönüllü olarak yardımcı olmak. “Hafta sonları yaşları 7-12 arasında değişen 15 çocukla birlikte resim yapmaya çalışıyoruz. Her şeyden öte yeni nesillerle bildiklerimi paylaşmak, onların bakış açılarını olumlu yönde değiştirmeye elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyorum ” diyor.
KUTLUAY VE “SEROTONİN”
İstanbul, New York, Paris, Nice, Strasbourg, Roma, Floransa, Berlin, Bratislava, Seul, Şikago ve Singapur’da karma ve kişisel sergiler açan ressam ve tasarımcı Aslı Kutluay, “Serotonin” adını verdiği dokuzuncu kişisel sergisini geçen cuma Taurus AVM’deki Platform A’da açtı. Sergi, 19 Mart’a kadar devam edecek. Sergiye adı verilen “Serotonin”, mutluluk hormonu demek. Bu hormonun eksikliğinde insanlar depresyona yakalanıyor. Aslı Kutluay, 19 Mart’a kadar sürecek sergisiyle ilgili, “Bir sanatçı olarak sergimde izleyicilerime, değiştirebiliyorsak üzüntülerimize sebep olan koşullara savaş açma cesaretine sahip olabilmeyi, bu motivasyonu benim nasıl yakaladığıma dair ve benim yaşam öyküme ait mutluluk reçeteleri sunuyorum” diyor. Sanatında hayal kurmanın en önemli yaratıcılık ve yaşama sevinci olduğunu vurguluyor Kutluay. Kendi yetiştiği coğrafyanın çıkmazlarını, zenginliklerini, hayalperestliği izleyicilerine bir çözüm yolu olarak öneren Kutluay’ın sergisinde, “Duende, Zen Kaçıkları, Benim Renkli Kabilem, Derinliklerde, Maskelere Veda, Benzinsiz” gibi oldukça özgürlükçü, hümanist, çevreci ve insanın zaten sahip olduğu değerleri keşfetmesiyle ortaya çıkabilecek bir aydınlanmayı işaret eden temalar göze çarpıyor.
KENTTE NE VAR?
Farago-6 Mart’ta açılacak (Hilton Oteli/Çankaya), Cezmi Orhan-6 Mart’ta açılacak (Galeri Akdeniz/Yıldızevler), Marek Brozozowski-20 Mart’a kadar (Sanat Yapım/Şenyuva), Suna Özkalan-20 Mart’a kadar (Medya Sanat/Çankaya), Abdurrahman Kaplan-6 Mart’ta açılacak (Krişna Sanat/Çankaya), Özcan Kandemir-15 Mart’a kadar (Galeri Gözde-Y.Ayrancı), Orhan Cebrailoğlu-7 Mart’a kadar (Çağdaş Sanatlar Merkezi/Çankaya), Demet Ayral-6 Mart’a kadar (Ankara Vakıf Eserleri Müzesi/Ulus), Canan Berber-20 Mart’a kadar (Kent Sanat/Yıldız), Ayşe Mutlu-10 Mart’a kadar (Galeri N/GOP).
Paylaş