Paylaş
Güç, hüzün, öfke, yalnızlık, kırılganlık onun kadınlarında karşınıza çıkar. Ama hangi ruh halinde olursa olsun kadının güzelliğini, kadına bahşedilmiş erotizmi abartıya kaçmadan hissedebilirsiniz.
Kadın erkek fark etmez, ruh hali ne olursa olsun tuvaldeki kadını gördüğünüzde içinizden “Güzel kadın” sesi yükselecektir.
Tuvaldeki kadının yüzünü örten başındaki şapka, sizi o kadınla birlikte hangi güzelliklere, erotizmin hangi boyutuna götürür, izleyici olarak artık kararı siz vereceksiniz. Yüzünü sizden saklayan kadın, düzgünlüğün ve dürüstlüğün sembolü olarak bacaklarını öylesine uzatır ki, tuvalden çıkıp üzerinize atlayacakmış gibi bir duyguya kapılabilirsiniz.
Ya da kadının hemen yanıbaşına iliştirilmiş boğa figürü, sizin nasıl güzel ama tehlikeli bir güçle karşı karşıya kaldığınızı gösterecektir. Demir parmaklıklar arasından hüzünlü gözlerle bakan kadınla birlikte siz de hüzünlenebilirsiniz. Veya resimde dengeyi sağlayan kuş figürleri kadar kendinizi özgürlüğe kaptırırsınız...
Bu kadar uzun bir girişten sonra sanırım Vedat Hazneci’ye “merhaba” demenin zamanı geldi. Hazneci, her yıl olduğu gibi bu yıl da yeni sezon sergisini Zerrin Özdemir-Aynur Pehlivanlı ikilisine ait Armoni Sanat’ta (Yıldızevler) açtı. Hazneci doğup büyüdüğü Merzifon’dan kopamayan bir sanatçı. Kadının her halini yansıtmaya çalıştığı eserlerini Merzifon’daki atölyesinde yapıp, çoğunlukla Ankara merkezli olarak sanatseverlerle buluşturuyor. 12 Kasım’a kadar sürecek sergiyle ilgili Hazneci’ye duygularını sordum. O da tipik bir sanatçı ruh haliyle anlattı:
“Yaratma Dürtüsü kitabının yazarı Anthony Storr, yaratma dürtüsünü dört ana başlık altında topluyor: 1- Ben de varım diyebilmek, 2- Karşı cinsi etkilemek (büyülemek), 3- Toplumda bir yer edinebilmek 4- Para kazanmak için. Bu dört ana başlık kişiye göre değişebilir, sıralama farklı olabilir. Her ana başlık birtakım duygusal sorunları içerir ve bu sorunları çözmek daha anlamlı, daha doyurucu bir dünyaya geçebilmek için bu dürtüyü yüzey üzerinde somutlaştırmak gerekir. Bu aşamada sizi zor, sancılı, bazen de çok keyifli bir süreç beklemektedir. İşimizi sevmek, kurallarını, inceliklerini bilmek, plastik sorunlarla baş edebilmek, belli bir yetkinliğe ulaşabilmek bizi sınırsız bir ifade özgürlüğüne ve bir hafiflik duygusuna ulaştırır. Yeri gelmişken bizlere bu konuda çok şey öğreten, çok emeği olan hocalarımız, Adnan Turani, Turan Erol, Mustafa Ayaz, Mürşide İçmeli, Hamza İnanç, Nevide Gökaydın’ı saygıyla anıyorum.
Resimlerimde kadın figürlerinin yanında boğa, elma, kedi, kayık gibi birtakım semboller kullanıyorum. Kadın ve sembollerle belli konu ve düşüncelere göndermeler (erotizm, yalnızlık, öfke, kırılganlık) yapıyorum ama her şeyden önce figür ve sembollerin resmin temel prensipleriyle uyum içersinde olmasına özen gösteriyorum. Düşünce aşamasından sonra artık resmin plastik sorunları olan renk, leke, çizgi ile yola devam etmek zorundasınız. Sonuç her zaman sizin istediğiniz gibi değildir. Ama bir sonraki resimsel serüven içerdiği bütün sürprizleriyle sizi beklemektedir.”
Peki Hazneci’nin ruh hali reime başlamadan önce nasıldır? Galiba bu sorunun yanıtı da, kendisini tanıttığı öz geçmişinde saklı:
“Başlarken hep korkarım, beyaz bir boşluk yorar beni. Önce çizgi görünür,
renk sabırsızlanır. Dinlenirim...”
KENTTE NE VAR?
Yıldızevler’deki Arda Sanat Galerisi, Cumhuriyet döneminin bir çok ünlü ressamından oluşan karma sergiye ev sahipliği yapıyor. Abidin Dino, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Şeref Akdik, Şefik Bursalı, Nurullah Berk, Neşet Günal, Nedim Günsur, Nuri Abaç, Burhan Uygur, Turan Erol, Adnan Varınca, Adnan Turani, Yüksel Arslan ve daha birçok sanatçının eserlerinden oluşan sergi 20 Kasım’a kadar açık. Diğer bazı galerilerdeki sergilerde şöyle:
Polonya Çağdaş Afis Sergisi (16 Kasım’a kadar/CerModern), Nurettin Akkaya (10 Kasım’a kadar-Sepa Sanat/Ümitköy), Celal Binzet (15 Kasım’a kadar-Kent Sanat/Yıldız), Hasan Kırdı (Yarın açılacak-Sevgi Sanat/Çankaya), Tuncay Birand (18 Kasım’a kadar-Medya Sanat/Çankaya), Ünal Kuş (31 Ekim’de açılacak-Kursart/Dikmen), Mustafa Bulat (16 Kasım’a kadar-Alev Sanat/Çayyolu), Karma sergi (13 Kasım’a kadar-Peker Sanat/Yıldız).
Paylaş