Paylaş
Şuna emin olun ki, yılın bu en karanlık gününde Gökçebağ’ın eserleri geçmiş yıllarda olduğu gibi yine içinizi aydınlatıp, ısıtacak nitelikte. Daha öncekiler gibi bu sergide yer alan resimlerin bazılarının başlangıç ve bitişlerine şahit oldum. Yalçın hocanın deyişiyle “demlenmeye” bıraktığı resimlerde kendisinin usta bakışıyla bulduğu eksiklikleri tamamlayışını ve resim bittikten sonra keyifle imza atışını izledim. İmza denilince, aklıma geldi. Hocanın bir resmine imza atarken bile, eserde denge unsuruna ne kadar önem verdiğine şahit oluyorsunuz. Şövale başından kalkıp geriye doğru yaslanarak imzayı resimdeki denge unsurunu bozmadan nereye atacağını belirlemek Gökçebağ için son derece önemli.
Bu sergide de artık Gökçebağ ile özdeşleşmiş, çay bahçesi, tepeden bakış hasat, bağ bozumu, Bodrum Kalesi ve Güvercinlik pazarı gibi kompozisyonlar Armoni’nin duvarlarını süsleyecek. Aslında Yalçın hoca bu sergi için geçmiş dönemde yaptığı, bazı ünlü koleksiyonerlerde bulunan yufka açan, domates salçası yapan kadınlar kompozisyonlarını da düşünüyordu. “Çok ince detaylar üzerinde çalışmam ve eserler arasında 60X80 santimetre ebatların çoğunlukta olması, zaman darlığını beraberinde getirdi” diyerek, bu kompozisyonları neden sergiye yetiştiremediğini açıklıyor Gökçebağ. Ama ben sergiden sonra da olsa Gökçebağ’dan farklı kompozisyon sürprizi beklediğimi söylemeliyim.
50 yılı aşkın sanat yaşamını geride bırakmasına rağmen her sergi öncesi yeni bir heyecan duyduğunu ve her yeni sergi için yaptığı çalışmaların kendisine yeni bir şeyler öğrettiğini vurgulayan Gökçebağ, bu sergideki yenilikleri şöyle açıklıyor:
“Tepeden bakışlı hasat, yani buğday tarlalarını daha geniş açı bakışıyla çalıştım. Tuval üzerinde sadece bir tarlayı değil, tarlanın etrafını, birbirleriyle bağlantılı tarlaları daha ayrıntılı olarak görecek sanatseverler. Keza çay bahçeleri veya bağ bozumu...Bunlarda da doğanın kendi içindeki kıvrımlarına daha fazla özen gösterdim. Tevazu göstermeyeceğim bir şey varsa, o da resimde ışık konusunda iddialı olmamdır. Bu ustalığımı konuşturarak, gün batımında çay bahçelerini adeta bir nehir gibi akıttım.”
Hocanın kendi ürettiği fırçalarla yaptığı tarlalarına yerleştirdiği buğdayları orakla biçen erkekler, çay bahçelerinde çay toplayan kadınlar, üzüm bağının içinde iki tarafına küfe yerleştirilmiş atla dolaşanlar, dere kenarında çamaşır yıkayan kadınlar, tepelerde uçurtma uçuran çocuklar vs...Tüm bunlar Gökçebağ’ın en önemli özelliğini, yani resimlerinin figüratifliğini de ortaya koyar.
Yalçın hoca resime figür yerleştirirken, diğer birçok nesnede olduğu gibi dengeyi gözetir. Figürlerin renklendirilmesinde de denge unsuru onun için önemlidir. “Resme baktığında gözün rahatsız olmayacak, resim seni içine çekecek. Öyle ki, sen de tuvaldeki figürlerden birisi olarak hissedeceksin kendini. Resme sahip olmanın mutluluğunu yaşayacaksın, karşısına geçip ayaklarını uzatıp, kadehten içkini yudumlamanın keyfini yaşayacaksın” diyor Gökçebağ.
İnternet üzerinden Hürriyet’in Ankara ilavesini okuyan İstanbullu okurlarım, Gökçebağ’ın sergisini çoğunlukla yılın sonuna doğru açtığını bildiklerinden, “Acaba bu yıl sergi İstanbul’da mı?” diye bana soru gönderirler. Ben de Gökçebağ’a sordum, “Hocam yeni yılda İstanbul’da sergi var mı?” diye. Verdiği yanıt şu oldu:
“Şimdiden bir şey söyleyememe. Bazı görüşmelerimiz var. Olduğu zaman zaten önceden duyurusunu yaparız.”
Gökçebağ sergisini gezdiğinizde hem onun verdiği emeğe, hem de tarlalarında, çay bahçelerinde, üzün bağlarında alın teri dökenlerin emeğine saygı duyacağınıza eminim.
HEDİYELİK RESİMLER
Yeni yıl nedeniyle, küçük de olsa vereceğiniz bir hediye, insanı mutlu eder, yaşam sevincini artırır. Bu nedenle bu hafta, hangi galeride kimin sergisi var, ayrıntılı yazmayacağım. Galerilerin büyük bölümünde, “Küçük şeyler” olarak adlandırılan sergiler var. Küçük ebatlı tablolar yeni yıl hediyesi olarak düşünülmüş. Galerileri gezdiğinizde birçok ünlü ressamın fırçasından çıkmış küçük eserleri göreceksiniz. Tüm Sanat Galerileri Derneği’nin (TÜSGAD), geçen cumartesi günü Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar ve Kültür Merkezi’nde açtığı “İkinci TÜSGAD Ankara Sanat Buluşması” 27 Aralık’a kadar sürecek. Ayrıca Mehmet Ünal yönetimindeki 1sanat’ın Atlı Otel’de (Yıldız) yapacağı yılbaşı müzayedesi 27 Aralık’ta saat 14.00’de başlayacak.
Paylaş