Paylaş
Seçim öncesi durgunluk, sanat ve kültür dünyasını da olumsuz etkiledi. Türkiye ne yazık ki, kişisel bütçeden sanat ve kültürel etkinliklere en az pay ayıran insanların yaşadığı ülkeler sıralamasında ilk sıralarda. Bunda, toplumun önemli bir kesiminin harcamalarında önceliği temel ihtiyaçlara verecek düzeyde gelir sahibi olmasının yanısıra, özellikle iktidarın son dönemde sanat ve kültürel etkinlikleri pek önemsememesi, daha doğrusu “sadece kendi anlayışı doğrultusundaki işlere” değer vermesi de önemli etken. Her şey birbiriyle bağlantılı. Bizim konumuz resim olduğuna göre, sanatsever resim alacak ki, ressam hem geçinsin, hem üretsin. Maalesef ekonomik sıkıntı döneminde ilk kesinti (hatta tamamen devre dışı bırakma) sanata ve kültürel etkinliklere ayrılan harcamada yapılır. Ekonomideki durgunluk nedeniyle İstanbul’da birçok sergi açılışının iptal edildiğini duydum.
Ankara’ya gelince, galeriler sergilerini açmaya devam ediyor. Özellikle şu üç etkinliğe dikkat çekmek isterim. 11 Nisan’da Galeri Nev’de Abidin Dino, Erol Akyavaş, Nejad Devrim, Mübin Orhon, Ergin İnan, Canan Tolon gibi birçok tanınmış ressamın eserleri “Bir gece” altında sergilenecek. 10 Nisan’da Peker Sanat’ta Fikret Otyam ve eşi Filiz Otyam’ın, 14 Nisan’da da Armoni Sanat’ta merhum Nuri Abaç’ın sergisi açılacak. Armoni Sanat’a gidince, atölye bölümüne kafayı uzatıp Yalçın Gökçebağ’a selam vermemek olmaz. Yalçın Hoca her türlü şartta çalışan ressamlarımızdan. Kendisi de, “Mustafa Ayaz ile benim elimden fırça düşmez, düşmemeli de zaten” diye söyler. Yalçın Hoca’nın şövalesindeki resmi görünce şaşırdım. Gökçebağ, önemli siyasi geçmişi olan koleksiyoner bir ailenin kendisinden aldığı resmin alt tarafında küçük bir restorasyon yapıyordu. 1980’li yılların başına ait, hamur açan kadınları gösteren muhteşem bir resim. Yalçın hoca, bir yandan resmin restorasyonunu tamamlarken, diğer yandan o döneme ilişkin anılarını anlattı. Sadece hamur açanlar değil, kompozisyonu köy meydanında salça yapan kadınlar olan resimleri bulunduğunu da söyledi. “Hocam bu tür konuları içeren resimleri yeniden yapmayı düşünüyor musunuz?” diye sorduğumda ise, “Neden olmasın” yanıtını verdi. Gökçebağ ile sohbetimiz uzayıp giderken, geçen hafta 91 yaşında kaybettiğimiz Naile Akıncı’yı da rahmetle andık.
KOTAN’IN ATÖLYESİNDE
Soyut resimleriyle tanıdığımız Ali Kotan’ın atölyesinde ilginç bir etkinliğe şahit oldum. Ev sahibi Ali Kotan, Hasan-Şükran Pekmezci, Yalçın Gökçebağ, Kadri Atabaş ve İbrahim Karaoğlu’nun, her yıl mayıs ayında gerçekleştirilen “Ankara Uluslararası Öykü Günleri” etkinliği için baskı resim yapmalarını izlerken hem boyanın, hem de tinerin kesif kokusunu hissettim. Bu baskı resimler, İbrahim Karaoğlu’nun küratörlüğünde yazar Füruzan ve Necati Tosuner’in “Renkler-Sözcükler” adlı çalışmasında yanyana gelecek. Etkinliğe daha sonra Devrim Erbil, Zafer Gençaydın, Utku Varlık, Onay Akbaş, Habip Aydoğdu, Mustafa Ayaz, Hayati Misman, Hanefi Yeter, Serpil Yeter ve Fevzi Karakoç’un da katılmaları bekleniyor.
KENTTE NE VAR?
Cevdet Batur (12 Nisan’da açılacak-Zeren’le Sanat/Çayyolu), Gülten İmamoğlu ve genç ressamlar karma sergisi (26 Nisan’a kadar-KAV Sanat/Yıldız), Cengiz Savaş (30 Nisan’a kadar-Galeri Gözde/Y.Ayrancı), Himmet Gümrah (30 Nisan’a kadar-Stillife Sanat/Yıldızevler)
Paylaş