Bir ressamın paleti asla kurumamalı

Bu hafta konuğumuz, Türkiye’nin en önemli gravür baskı sanatçılarından Hayati Misman.Misman, gravürle birlikte yağlı boya çalışmalarıyla da öne çıkan ressamlarımızdan. Son dönemde yağlı boya çalışmaya daha da ağırlık veren Misman’ın, özellikle soyut figüratif eserleri koleksiyonerlerin gözdesi. Şapkalı, hele kırmızı şapkalı kadınlarının birçok sanatseverin evinde duvarları süslediğini biliyorum.

Haberin Devamı

Hayati hocayla kısa süre önce sona eren Art Ankara Fuarı’nda daha ayrıntılı konuşmak için sözleşmiştik. Kendisini geçen hafta atölyesinde ziyaret ettim. Her zamanki gibi hocayla sevecen ve esprili üslubuyla keyifli sohbet ettik. Gravür baskı hocası Mürşide İçmeli’nin sanat yaşamındaki önemini uzun uzadıya anlatan Misman, düzenli çalışmadan kesinlikle taviz vermeyen bir sanatçı. Her gün belli bir saatte atölyesine gidiyor, akşama kadar çalışıyor. Misman, “Bir ressamın paleti asla kurumamalı” diye söze girip, şunları söylüyor:

Bir ressamın paleti asla kurumamalı

“Paleti kurutursan, yani uzun süre çalışmayı bırakırsan, kendi stilini, kendi resim karakterini de unutmaya başlarsın. Zaman ilerledikçe profesyonellikten amatörlüğe düşersin. Bir piyanist, bir keman sanatçısı nasıl her gün enstrümanlarının başına geçip parmaklarını çalıştırıyorsa, ressam da her gün elini çalıştırmalı, fırçasını sallamalı. Aksi durumda elin durur, körleşir. İçinden resim yapma hevesin gider, konu akışında zorlaşırsın. Bu nedenle ben hiç durmuyorum. Geçen yaz yazlıkta 100, kışın atölyemde 200 resim yaptım.”
Misman’la sohbetimizde konu elbette, çok sevilen soyut kadın figürlerine de geldi. Şapkalı, dans eden, yatan, oturan kadın bedenleri ile kuş gibi sembolik figürler Misman’ın vazgeçemedikleri. Misman çalışmalarında kadını cinsel bir obje olarak değil, aksine kendine güvenen, toplumda güçlü bir yer edinebilmek için ısrarla ve kararlılıkla mücadele eden bir figür olarak kullandığına vurgu yapıyor. Misman’ın kadın figürlerinde Almanya’daki eğitimi de önemli rol oynamış. Misman 1972 yılında Türkiye’deki güzel sanat fakültelerindeki hoca açığını kapatmak için Almanya’ya gönderilen sanatçılar arasında yer almış. Kassel kentindeki Güzel Sanatlar Fakültesi’ndeki bitirme tezinin Almanya’daki Türk kadınlarının sosyo-psikolojik durumlarıyla ilgili olduğuna dikkat çeken Misman, “Onların özellikle de yabancı oldukları bir toplum içindeki mücadelelerini ortaya koymaya çalıştım. Bir yandan bu mücadelelerini anlatırken, diğer yandan analık duygularından taviz vermeyen duruşlarını işledim” diyor.
Sanatçı, yağlı boya çalışmalarının, çağdaş kadın imajı çerçevesince oluşturulmuş, çizginin, ritmin ve hareketin hissedildiği, canlı mavi, kırmızı ve yeşillerin kullanıldığı istikrarlı çalışmalarının bir uzantısı olduğu düşüncesinde. Misman, hayatında yeri olan, onu etkileyen olayları semboller aracılıyla yine karakterine uyan şekilde resmederek izleyicisiyle paylaşmaya çalıştığını ifade ediyor. Hangi teknik ve malzemeyle olursa olsun, çalışmalarında “yaratma”yı baz aldığını söyleyen Misman şu değerlendirmeyi yapıyor:
“Bence resim önceden tasarlanarak yapılan bir iş değildir. Yaratma tuvale sürülen boya lekesi, biçimiyle başlar, imza atılarak tamamlanır. Yaratma süreci bir serüvendir. Yapacağım her neyse gerçek görüntüsünün ötesinde bende uyandırdığı duyguların dışa vurumudur. Bende yarattığı gerçekliktir.”
Ankara’nın çıkardığı usta isimlerden olan Misman’la sohbetimiz, elbette burada yazdıklarımdan daha da uzundu. Yerimiz yettiğince sohbetimizde öne çıkanları aktarmaya çalıştım. Ben atölyeden ayırılırken, Hayati hoca tuvalin başına geçti. Misman bir yandan yeni eseri için fırça sallamaya başlarken, diğer yandan yeni atölyesine taşınma planları yapmanın heyecanını yaşıyordu.

Haberin Devamı

KENTTE NE VAR?

Haberin Devamı

Alev Ebüzziya-Mübin Orhon-2 Mayıs’a kadar (Galeri Nev/Kırlangıç Sok/GOP), Ey yapımı, el yıkımı-17 Mayıs’a kadar (Galeri Siyah Beyaz/Şili Meydanı), Yasemin Kalyoncu-Yarın açılacak (İsmail Altınok Sanat Merkezi/Kolej), Ayhan Çetin (resim)-Olçun İlter (seramik)-19 Mayıs’a kadar (Galeri Soyut/Yıldız), Mustafa Sönmez-30 Nisan’a kadar (Arkadaş Kitapevi/One Tower AVM), Esen Elderoğlu Tüneri-25 Nisan’a kadar (Fırça Sanat/Hilal Mahallesi), Hande Şekerciler-Arda Yalkın-18 Mayıs’a kadar (CerModern/Sıhhiye), Nur Gökbulut-19 Nisan’a kadar (ÇSM/Çankaya), Makbule Ayaz-26 Nisan’a kadar (Medya Sanat/Üsküp Caddesi), Mustafa Köseoğlu-17 Nisan’a kadar (Sevgi Sanat/Hilal Mahallesi), Kumbaramdaki Oyuncaklar Oyun Bahçemde-21 Mayıs’a kadar (Zülfü Livaneli Kültür Merkezi/Yıldız), İbrahim Demirel’in Objektifinden Şiirin Yüzleri-18 Nisan’a kadar (ÇSM/Çankaya), Karma sergi-30 Nisan’a kadar (Çankaya Sanat Galerisi/Yıldız).

Yazarın Tüm Yazıları