Uğur Mumcu cinayeti - Alaattin Çakıcı ilişkisi...

Uğur DÜNDAR
Haberin Devamı

Alaattin Çakıcı olayının özü, Kanal D Ana Haber Bülteni'nde söylediğim gibi şudur:

‘‘Onu kullandıklarını düşünenler, öylesine kullanıldılar ki, hem kabadayıdan bir efsane yarattılar, hem de bu efsanenin altında ezildiler.’’

Şimdi, korku dağları bekliyor! Ya Alaattin konuşursa? Ya kasetler birer birer piyasaya çıkarsa?.. Alaattin, Türkiye'nin kâbusu oldu!

Neresinden baksanız Çakıcı'nın öyküsü devletin bazı kurumlarındaki kişiler, siyasetçiler, belirli işadamları ve kamuoyu için bir ibret belgeseli görünümünde.

MERAKLI TOPLUM

Efsanelere meraklı toplum, her gün onun yeni bir eylemini okuyor, Agatha Christe romanlarına taş çıkartan serüvenlerin korku labirentlerinde dolaşıyor.

Bunlardan biri de ünlü ‘‘baba’’nın Uğur Mumcu suikastında yer aldığı iddiası!..

İddiayı seslendirenler, somut kanıt olarak Çakıcı'nın, Mumcu'nun ölümünden bir gün önce Ankara'ya gelmiş olmasını gösteriyorlar. Suikast gerekçesine gelince: Büyük araştırmacı - gazeteci Uğur Mumcu; MİT'te içinde Mehmet Eymür ve Nuri Gündeş'in de yer aldığı, 10 yıl önceki hesaplaşmayı yazmıştı...

İşte suikast gerekçesi, bu çok önemli araştırmanın yayımlanmış olması.

Peki, bunlar nereye kadar doğru?

Öncelikle bilinmesi gereken bir gerçek var: Merhum Uğur Mumcu ile MİT'in sansasyonel görevlisi Mehmet Eymür, ‘‘gazeteci - MİT mensubu’’ ilişkisini aşmayan bir çerçevede sık sık görüşürler, hatta birbirlerinin evine gidip gelirlerdi.

Abdullah Çatlı'nın Fransa'da uyuşturucu kaçakçılığından yakalanıp hapse atıldığını ilk kez, Uğur Mumcu kamuoyuna duyurmuştu. Haberin kaynağı Mehmet Eymür'dü. O da istihbaratı, büyük olasılıkla, kafayı uyuşturucu kaçakçılarına takan Çakıcı'dan almıştı. (Çakıcı'nın, Çatlı'nın bir adamını yurtdışında uyuşturucuyla yakalattığı biliniyor.)

ÜNLÜ OTEL

Gelelim araştırmacı gazeteciliğin önderi Uğur Mumcu'nun ölümünden bir gün önce, Alaattin Çakıcı'nın Ankara'daki Büyük Ankara Oteli'nde kalmış olmasına...

Aslında başkentin bu ünlü oteli, Alaattin Çakıcı'yı birçok kez konuk etmişti. Onun Ankara seferleri, Demirel'in başbakanlığında kurulan DYP-SHP koalisyonuyla birlikte yoğunluk kazanmıştı. Çünkü kabinede Çakıcı'nın birçok hemşerisi yer almıştı. Ünlü kabadayı, özellikle Mehmet Ali Yılmaz ve Ömer Barutçu'yu, dost kişiler olarak görüyordu. Hatta Çakıcı, onların bakanlıklarını kutlamak için otele kadar gelmiş ve birlikte yemek yemişlerdi.

Hükümetin bakanları henüz resmi konutlara taşınmadıkları için genellikle bu otelde kalmayı tercih ediyorlardı. Bu ziyaretlerin birinde Tansu Çiller ve Çakıcı resepsiyonun önünde karşılaştılar. Ancak tanışmadıklarından, aralarında bir diyalog geçmedi.

Alaattin Çakıcı' Uğur Mumcu Cinayeti'yle bağlantılıymış gibi gösteren iddialar daha önce de ortaya atılmıştı. O günlerde, onun yakını olduğunu söyleyen bir kişi, Kanal D'yi arayarak şu açıklamayı yapmıştı:

‘‘Uğur Mumcu, yaşamı boyunca demokrasiye ve insan haklarına gönül vermiş, Kemalist ilkelerin yılmaz savunucusu olmuş, değerli bir Atatürk milliyetçisiydi.

Merhum Mumcu ile belki düşünce yapılarımızda bazı farklılıklar olabilir. Ama temelde çizgimiz ve cumhuriyete olan inancımız aynıdır.

Çakıcı, bu yiğit insana ancak saygı duyar.

Allah, nur içinde yatırsın...’’

Çakıcı'yı kamu görevlisiyle, bürokratıyla, yargısıyla ve politikacısıyla bu kokuşmuş sistem yarattı.

Şimdi o, yaratıcısından intikam alıyor. Kabadayıyı efsaneleştirenler, fena halde korkuyor.

Ayakları yere basmayan iddialar ise efsaneyi büyütmekten başka bir işe yaramıyor.

ASPAVA'cıya

Mafya ve çetelerle uğraşmak yürek ister. Çakıcı'nın MİT elemanı olduğunu hangi haber bülteni açıkladı? Susurluk'ta tüm çete belgelerini kimlerin bulduğunu kamuoyu çok iyi biliyor. Ama sen, işçilerini karda kışta perişan edip, milyonlarca dolarla Amerika'ya kaçan Halil Bezmen'in oradaki telefon numarasıyla adresini bildiğin halde, yayınlamayıp muhabbeti sürdürdün. Türkiye'yi soyanların masalarında çöplenmeye ve onları pohpohlamaya devam et!

Çetelerle ve mafyayla uğraşırken kelleyi koltuğa alanlara akıl öğretmeye kalkışma! Bu işler, çocuğunu sınıfta bırakan savunmasız okul yöneticisini karalamaya benzemez. Korkacak bir şeyin yoksa sen de bize katıl... SABAH'ın cesur ve dürüst gazetecilerini örnek al!..













Yazarın Tüm Yazıları