Süper müfettiş görevde...

Uğur DÜNDAR

Gözümüz aydın! Artık bizim de bir Di Pietro'muz var! Üstelik Türkiye'nin Di Pietro'su, İtalya'da temiz toplum özlemini doruğa çıkartıp, mafyanın, vurguncuların, rüşvetçi politikacıların korkulu rüyası haline gelen Di Pietro'dan daha geniş yetkilerle işbaşı yapmış durumda.

YERLİ Dİ PİETRO

Başbakan Mesut Yılmaz'ın süper yetkiler verdiği Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Kutlu Savaş, geçen pazartesi günü, ‘‘Her şey temiz bir Türkiye için'' diyerek göreve başladı.

Mesut Yılmaz'ın ‘‘olur''unu havi 13 Ağustos tarihli belgede, Kutlu Savaş'ın tüm devlet kurum ve kuruluşlarından yararlanabileceği yazılı.

Süper müfettiş Savaş'ın yetkileri bunlarla sınırlı değil. Savaş, devletteki kirlenmenin ve çeteleşmenin boyutlarını ortaya çıkarmak için girişeceği savaşta, gerekirse en üst düzeydeki kamu görevlilerini bile açığa alabilecek. Ayrıca kamudaki denetim mekanizmaları, bu dev soruşturma süresince, bizim Di Pietro'muzun emrinde olacak.

GEÇMİŞİ BAŞARILI

Bu arada Kutlu Savaş'ın geçmişte yaptığı soruşturmalara kısaca değinmekte yarar görüyorum:

Türkiye bürokrasisinin önemli isimlerinden biri olan Kutlu Savaş'ın tertemiz sicili, başarılarla dopdolu... Savaş'ın ilk büyük başarısı, Devlet Planlama Teşkilatı'nda çalışırken hazırladığı ‘‘Afyon Dosyası'' sonucunda, Türkiye'de haşhaş ekiminin serbest bırakılmasıdır. Böylece 1970'li yıllarda, dürüst devlet adamı Bülent Ecevit'in gözde bürokratları arasına giren Kutlu Savaş'ın adı, Çalışma Bakanlığı Müsteşarı iken yeniden ön plana çıktı. Bakanlıkta gerçekleştirdiği reformlarla dikkatleri çeken Savaş, daha sonra Başbakanlık Teftiş Kurulu'na geçti. ‘‘Hayali ihracat'' soruşturmasıyla Türkiye'yi sarsan süper müfettiş, Mehmet Eymür'ün yazdığı ‘‘MİT Raporu'' nedeniyle Milli İstihbarat Teşkilatı'nı da teftiş etti. Savaş'ın tespitleri sonucunda, başta Mehmet Eymür ve Korkut Eken olmak üzere, bazı MİT görevlilerinin işlerine son verildi.

DYP'nin iktidarda olduğu yıllarda Tansu Çiller'in gazabına uğrayarak pasif görevlere atanan Kutlu Savaş, Anasol-D hükümetinin kurulmasıyla birlikte, yeniden Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun başına getirildi.

Üstelik Başbakan Mesut Yılmaz bununla yetinmeyip, Savaş'ı süper yetkilerle donattı.

Türkiye'nin Di Pietro'su, şimdilik Emniyet Genel Müdürlüğü'ndeki karargâhında çalışıyor.

Onu yakından tanıyanlar, soruşturmalarda detaylarla uğraşıp en alttakileri yakmak yerine, skandalların özüne girerek, doruktakileri belirlediğini çok iyi biliyorlar.

Sanırız ‘‘Susurluk Olayı''nı soruştururken de aynı yöntemi kullanacak.

Çünkü Susurluk'taki kazadan bu yana sürdürdüğümüz araştırmacı gazetecilik çabaları, bugün yargıya hesap verenlerin ‘‘en alttakiler'' olduğunu gösteriyor. Ve bu tablo, çeteleşmeye yeşil ışık yakanların büyük hedefleriyle çelişiyor.

UYUŞTURUCUNUN GÜCÜ

Neydi büyük hedef? Haydi onu da söyleyelim ve Susurluk aysberginin su altındaki kısmını görür gibi olalım:

Bazıları, PKK'ya karşı girişilen mücadelede, eroin trafiğinin getirdiği müthiş rantı gördüler. Kürt kökenli eroin babalarını örtülü operasyonlarla teker teker ortadan kaldıranlar, milyarlarca dolarlık uyuşturucu parasını, siyasi güce dönüştürme planları yapmaya başladılar... Her şey iyi giderken önce çeteler arasında rant kavgası başladı, ardından Susurluk'taki kaza geldi. Oysa kaza öncesi ,

2000'li yılların ilk çeyreğinde Türkiye'yi kimlerin yöneteceği bile belirlenmişti.

Kutlu Savaş'ın bu tarihi soruşturma sonucunda, uyuşturucu parasından gelecek güçle ülkeye egemen olmayı düşleyenleri, sanık sandalyesine oturtacağına inanıyoruz.