Paylaş
İyi ki ARENA var! Eğer ARENA ekibi Paris'e gidip ‘‘TURBAN Vurgunu’’ nedeniyle yıllardır gıyabi tutuklu olarak aranan Haydar Mengi'yle konuşmamış olsaydı, Aydın Ağır Ceza Mahkemesi kırmızı bülten çıkaramayacaktı. Mahkeme heyeti, ARENA'nın yayınına atıfta bulunarak şu kararı aldı:
‘‘ARENA Programı'ndan, sanık Haydar Mengi'nin yurtdışında yaşadığı kanaatine varılmış olup, yakalanması için kırmızı bülten çıkarılmasına...’’
ULAŞTIRILMAYAN BİLGİ
Peki, Kuşadası Marinası eski Müdürü Haydar Mengi'nin Paris'te yaşadığını büyükelçilik yetkilileri bilmiyorlar mıydı? Bilmez olurlar mı? Bilmesi gerekenlerin başında Milli İstihbarat Teşkilatı eski Müsteşarı ve halen Paris Büyükelçisi olan Sönmez Köksal geliyor. Çünkü kanun kaçağı Mengi, uzun süredir Paris'teki büyükelçilik binasına çok yakın bir yerde lokanta işletiyor. Bazı elçilik çalışanlarının Mengi'nin lokantasında yemek yediklerini, havada uçan kuşlar bile biliyorlar. Kuşların fark ettiği bir gerçeği, Milli İstihbarat Teşkilatı'nı yönetmiş bir büyükelçinin bilmemesi mümkün mü? Tabii ki değil! O halde bu bilgi, bugüne kadar Aydın Ağır Ceza Mahkemesi'ne niçin ulaştırılamadı?
ÖZER ÇİLLER'DEN TALİMAT
Muammer Elveren'in Hürriyet'te yayınlanan haberinden, Paris Büyükelçimiz Sönmez Köksal ile eşi Filiz Akın Köksal'ın şu sıralar çok meşgul oldukları anlaşılıyor. Elveren, ünlü Paris Match Dergisi'ne atfen verdiği haberde, Sönmez çiftinin, elçilikte Avrupa jet sosyetesine bir soylular gecesi düzenlediğini bildiriyor. Davete katılan jet sosyete temsilcilerinden İra Fürstenberg ve Prenses Süreyya gibi ahı gitmiş vahı kalmış ünlüler, bu parti sayesinde, Türkiye'yi tanıma olanağını bulmuşlar!
Büyükelçimizi jet sosyete ünlüleriyle baş başa bırakıp, Haydar Mengi'nin bize anlattığı ve Sönmez Köksal'ın da adının karıştığı bir skandala geçelim.
Yıl 1994... Haydar Mengi, o sırada Kuşadası Marinası'nda müdür. Dönemin Başbakanı Tansu Çiller'le eşine ait President ve Denge yatının bakım ve onarımları, TURBAN olanaklarıyla bu marinada gerçekleşiyor. Marina kaynaklarının Çillerler'e peşkeş çekildiğini öğrenen ANAP Bilecik Milletvekili Mehmet Seven, bu durumu fotoğraflarla belgeliyor. Seven'in çabalarına çok sinirlenen Özer Çiller, hemen karşı harekete geçiyor. İlk aşamada Haydar Mengi'yi Ankara'ya çağırıyor. Mengi, Başbakanlık Konutu'na gittiğinde bazı Milli İstihbarat Teşkilatı mensuplarının da orada olduklarını görüyor.
Özer Çiller, bu toplantıya katılanlara ‘‘Mehmet Seven'in yaptıkları yanına kár kalmamalı. Hak ettiğini bulmalı’’ diyor.
DÜZMECE RAPOR
Bu talimat üzerine aralarında Haydar Mengi'nin de bulunduğu yedi kişilik istihbarat ekibi, doğruca Bursa'ya Seven'in çiftlik evinin yakınlarına gidiyor. Evin çevresinde üslenen ekip, yaklaşık bir ay süreyle istihbarat topluyor, fotoğraflama çalışması yapıyor. Elde edilen bilgi ve belgeler Ankara'da Özer Çiller'e teslim ediliyor.
Paris'ten döndükten sonra Haydar Mengi'nin iddiaları konusunda, son yıllarda büyük başarılara imza atan MİT yetkililerine sorular yönelttim.
Onların araştırması sonucunda MİT arşivinde, o tarihlerde ve aynı yörede Mehmet Seven'e yakınlığıyla bilinen bir hayali ihracatçıyla ilgili istihbari çalışma yapıldığını gösteren bir raporun yer aldığı belirtildi.
Böylece Özer Çiller'in emriyle Mehmet Seven'i izleyen ekibin, gerçeği kamufle etmek amacıyla düzmece bir rapor hazırladığı izlenimi doğmuş oldu.
Bu inanılmaz olayların yaşandığı tarihlerde MİT müsteşarı olan Büyükelçi Sönmez Köksal gayret gösterir ve Haydar Mengi yakalanırsa, daha birçok skandalın gün ışığına çıkacağına inanıyorum.
Paylaş