Uğur Dündar: Murat'ın hakkını yediler

Uğur DÜNDAR

Devletin el koyduğu bankalar arasında yer alan Egebank'ın Yönetim Kurulu Başkanı (sahibi) Yahya Murat Demirel, görüşünü soran gazetecilere, ‘‘Şoke oldum, kendime gelemedim!’’ demiş. Demirel, Hürriyet'ten Mustafa Kutlay'a şunları söylemiş:

‘‘Artık kimse, bu ülkenin mülkiyet haklarına saygı duyan, mülkiyet hukukunun bulunduğu bir ülke olduğunu düşünmesin. Biz bu halimizle Avrupa Birliği'ne falan da giremeyiz!’’

KANLICA'DA KARTAL YUVASI

Anlayacağınız Murat Bey'e göre Türkiye'de hak, hukuk yok, her şey ayaklar altına alınmış durumda! Peki mülkiyet hukukunun bulunmadığını iddia eden genç işadamı şu günlerde ne yapıyor dersiniz! İstanbul'un en güzel semtlerinden biri olan Kanlıca sırtlarında kendisine görkemli bir villa inşa ettiriyor!

Hakkın, hukukun çiğnendiğini öne süren Murat Demirel'in kartal yuvası görünümündeki villasına giden kadastral yolun açılması sırasında, yeşil doku katliamı yapıldığı bildiriliyor. İnşaatın bitiminde villanın 5 milyon dolara, yani yaklaşık 2 buçuk trilyon liraya rahatça satılabileceği belirtiliyor.

Bankasının Mevduat Tasarruf Fonu'na devredilmesi karşısında ‘‘şoke olan, kendisine gelmekte güçlük çeken’’ Murat Demirel'in bu paraları nereden bulduğu da merak ediliyor. Zira 32 yaşındaki Murat Bey, askerliğini bile tam olarak yapmış değil! Haydi yeri gelmişken onun askerlik öyküsünü de anlatalım.

ASKERLİK ÖYKÜSÜ

Almanya'nın Frankfurt Kenti'nde doktorluk yapan Murat Burhanoğlu'na 4 Mayıs 1994 günü Frankfurt Başkonsolosluğu'ndan bir telefon gelir. Arayan kişi Başkonsolos Yardımcısı Ahmet Yücel'dir. Ahmet Bey, doktora, muayene için bir kişiyi getirmek istediğini söyler ve müsait olup olmadığını sorar. Doktorun olumlu yanıt vermesi üzerine, çok geçmeden beklenen hasta, pardon koç gibi bir delikanlı kapıyı çalar. Gelen Yahya Murat Demirel'dir. Doktora, bedelli askerlik için muayene olmak istediğini söyler. Doktor şaşırmıştır. Çünkü Frankfurt'ta yaşayan Türkler'in büyük bölümünü yakınen tanıyan Dr. Burhanoğlu, Murat Demirel'in bu kentte oturduğunu ilk kez duymaktadır. Şaşkınlığını bir mektupla hem Yahya Murat Demirel'in amcası olan Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e, hem de dönemin Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş'e bildirir. Her ikisinden de yanıt alamayınca, ARENA'yı arar ve durumu anlatır.

Bunun üzerine, Frankfurt'a gidip Murat Demirel'in konsolosluğa verdiği belgeleri yeniden inceledik. Tespitlerimize göre Murat Demirel'in DEM şirketi adına, Bad Hamburg Semti'nde bir ofis kiralanmış, ancak hiç kullanılmamıştı. Gayrimenkulü kiraya verenler, ofiste kimsenin çalışmadığını, sürekli kapalı olarak tutulduğunu söylüyordu. Demirel'in ikametgáh adresindeki apartmanda da, adına kiralanan hiçbir daire yoktu! Konsolosluğa teslim edilen tüm belgeler, askerlikten kaytarma amacına dönük olarak hazırlanmış izlenimini veriyordu.

CEVAP BEKLEYEN SORULAR

Bu tespitlerimizi ARENA'da yayınladık. Ama her şey kılıfına uygun olarak düzenlendiği için, Murat Demirel askerliğini bedelli olarak yapma hakkını elde etti.

Şimdi kalkmış, ‘‘Türkiye'de hak, hukuk olmadığını’’ söylüyor.

O halde kendisine soralım:

- Londra'da faaliyete geçirip, 1997 yılı içinde kapattığınız Epkot ve Transcontinental Forest adlı şirketleriniz, Venezüella ve Kolombiya'daki bazı kuruluşlarla iş yapmış mıdır?

Bu ülkelere olan para akışı, Londra ofisinizdeki bilgisayar kayıtlarına geçmiş midir?

‘‘Off shore’’ şirketlerinizde çalışan Kaya Örgev adlı kişiye, Düzce yakınlarındaki orman ürünleri tesisinizde işkence yapılmış mıdır?

Acaba, ‘‘Türkiye'de hak, hukuk kalmadı!’’ derken, bu olayı mı kastediyorsunuz?

Yanıtlarınızı toplumun gerçekleri öğrenme hakkı adına bekler, yeni yılda, yeni villanızda, Egebank'tan kazandığınız halkın parasıyla mutlu ve müreffeh günler dilerim.