Paylaş
ELLAND Road Stadyumu'nun batı tribünlerinin hemen arkasına döndüğünüzde, karşınıza bir futbolcu heykeli çıkıyor. İstanbul'daki kanlı çatışmadan sonra Leeds United taraftarlarının yüzlerce çiçek buketiyle donattığı heykel, efsanevi futbolcu Billy Bremner'in anısına dikilmiş. Leeds United tarihinin en başarılı döneminde kaptanlık yapan İskoçyalı Bremner'le ilgili öyküler, futbola sırtını dönmüş Leeds'lilerin bile hálá dillerinden düşmüyor.
Bremner anıtının tam karşısında ise Peacock Pub var. Burası maç öncesi ve sonrası Leeds taraftarlarının şöyle bir uğrayıp demlendikleri bir İngiliz birahanesi.
Dün gece Fatih Terim ve çocuklarını Elland Road Stadyumu'ndan otellerine uğurlayıp, yemyeşil çimleri akşam kuşlarına terk ettikten sonra, Peacock'a uğramayı düşündük.
Çünkü Ali Kırca'nın düzenlediği ‘‘Futbol Meydanı’’nın canlı yayınına daha birkaç saat vardı ve hepimizin karnı açlıktan zil çalıyordu.
Bu düşüncemizi stadın kapısındaki polise açtığımızda gülerek, ‘‘Siz bilirsiniz, ama bana kalırsa gitmeyin!’’ dedi. Anlaşılan polis, birahanedeki sarhoş fanatiklerin bizi taciz edebileceği endişesini taşıyordu.
Peacock'ın duvarlarını süsleyen ‘‘kızarmış tavuk ve lezzetli yemek’’ afişleri hepimizi polisten daha fazla etkilemiş olmalı ki, oybirliğiyle gitmeye karar verdik.
* * *
Pub'a önce gruptaki tek kadın gazeteci olan Ruhat Mengi arkadaşımız girdi. Arkasında hepimiz, yani Ali Kırca, Yavuz Donat, Hasan Cemal, Erman Toroğlu ve ben.
Sessizce girip, köşedeki bir masaya oturmamıza karşın, bakışlar hemen bize çevrildi.
Barın önündeki, blucinindeki lekelerden boyacı olduğu anlaşılan biriyle, onun hemen sağ tarafında iki Leeds taraftarı kocaman bardaklardaki biralarını içiyorlardı.
Siparişleri verme görevini Ruhat'la ben üstlendik. O, içki ve meşrubatları söylerken, bir hayli içkili olduğu anlaşılan bar müşterileri benimle konuşmaya başladılar. Tümünün bakışları, sarı-lacivertli kravatımdaki siyah kurdeleye takılmıştı. Onlara İstanbul'daki olaydan duyduğumuz acıyı anlattım ve üzüntülerini paylaştığımızı söyledim. Anlaşılan boyacı bu jestten çok etkilenmişti.
‘‘Acımıza ortak olduğunuz için teşekkür ederim. Holiganizm bizde de var, hem de en kötüsünden var! Bizim bu serserilere şunu anlatmamız lazım: Futbol sadece bir oyundur ve sahada oynanır. Futbolun oyun ve eğlence olduğunu bu insanlara anlatabilirsek, sanırım yaşadığımız acılar o zaman son bulur’’ dedi.
Peacock Pub'da yaklaşık bir saat süreyle oturup, ülke sorunlarını ve maçla ilgili düşüncelerimizi konuştuk.
Bu süre içinde birahanedeki fanatik Leeds'liler, en azından ikişer büyük birayı daha devirmişlerdi.
Ayrılırken kapıdan son çıkan kişi bendim. Dönüp arkama baktığımda, içerideki herkesin el salladığını gördüm.
Dileğim, bu geceki maçtan sonra da eller kavga için değil, dostluk ve barış için kalksın.
Tıpkı Peacock Pub'da olduğu gibi.
Paylaş