Haydi Türkiye ileri!

Uğur DÜNDAR

Tansu Çiller uyanık politikacı. Gırtlağına kadar şaibeye batmış olmasına karşın, skandallar cenneti Türkiye'de, her şeyin unutulacağını ve çok yakında yıldızının yeniden parlayacağını görüyor.

Bu nedenle Türkiye'yi dolaşarak iktidara meydan okuyor ve boş bakışlı kalabalıklar önünde, Makyavelizm'in tüm yöntemlerini fütursuzca kullanıyor.

Tansu Hanım son olarak, İzmir'de baş başa görüştüğü Yeni Asır Gazetesi yazarı Mehlika Türkmenoğlu'na açıklamalar yaparken inciler döktürmüş:

‘‘Eşimin mülk edinmesini engellerken fazla hassas davranmışım! Şimdi buna pişmanım!’’

Evet, böyle diyor Tansu Hanım. Politikaya atıldıktan sonra Amerika'da hanlar, iş merkezleri, apartmanlar, villalar satın alan, Türkiye'deki mal varlığını, yedi göbek sülalesine yetecek kadar katlayan Tansu Çiller, ‘‘Keşke biraz daha fazla mal, mülk edinebilseydik!’’ diyor.

BÜYÜK ÖZVERİ (!)

Bununla yetinse iyi... Bakın daha neler söylüyor, siyaset dünyamızın büyük lideri:

‘‘Özer Bey'in bir erkek olarak hayatı bitti. (Burası pek anlaşılamıyor!) Dağ başına gitti, çiftlik almaya kalktı, burnumuzdan getirdiler. Hatamız olabilir ama, kul parası mı yemişiz? Hazine arazisini mi gaspetmişiz?’’

Vah, Özer Bey vah!.. Eşinin siyasi başarısı için adamcağız terk-i diyar ederek dağa çıkmış! Tansu Çiller, öylesine acındıracak bir dille konuşuyor ki, sanırsınız mazlum eş, dünya nimetlerinden elini ayağını çekip, bir Robinson hayatı yaşamaya başlamış! (Robinson diyorum, çünkü tarzan olmak için Özer Çiller'in yaşı biraz geçkin!)

Pusulayı şaşırmak diye işte buna derler.

Kanal D seyircileri, ‘‘dağ başı’’ (!) denilen yeri gördüler. Devletin olanaklarıyla yolu yapılan, fiber optik kablo çekilerek trafo kondurulan, fakslar, telefon hatları ve uydu bağlantılarıyla adeta bir iletişim merkezine dönüştürülen, yarı olimpik yüzme havuzlu, tenis kortları, devasa göleti ve Kuşadası'nın en hâkim tepesindeki görkemli görünümüyle ‘‘dağ başı’’ denilen bu eşsiz yere kurban olsunlar! Böyle bir yerde tüm Türkiye'nin Robinson (!) olarak yaşamak için can atacağından hiç kuşkum yok. (Unutmadan belirteyim, Çillerler'in iktidar dönemlerinde, halk arasında Pelister Çiftliği olarak bilinen bu ‘‘dağ başı!’’ Turban'a, yani devlete ait Kuşadası Marinası'na öylesine egemendi ki, bir telefonla tüm olanaklar, Çiller Ailesi'ne seferber ediliyordu.)

‘‘Hazine arazisini mi gaspetmişiz?’’ derken de, milleti enayi yerine koyuyor Tansu Hanım.

Antalya'da, turizm cenneti Beldibi'nin göbeğindeki Hazine arazisine kondurulan beş yıldızlı pansiyonun öyküsünü bilmediğimizi varsayıyor. Bu altın değerindeki arazinin, onun Devlet Bakanlığı döneminde ve bir gecede aile mülkiyetlerine geçtiğini unuttuğumuzu sanıyor!

Şu sıralar ‘‘yutturma’’ ve ‘‘acındırma’’ edebiyatına sarılan Makyavelist Çiller'e sormak gerekir:

İstanbul'un gerdanlığı olarak değerlendirilen Maslak'taki MİT arazisini, iktidar gücünü kullanarak hastane ve otel yapımı bahanesiyle kapatanlar yoksa başkaları mı? Bu araziye Tansu Çiller'in sonsuza dek başkanı olduğu vakıfça gösterilen sevgi ve ilginin ardında hangi hesaplar yatıyor?

Tansu Çiller, yürek burkan mesajları arasına, eşinin büyük bir özveriyle tüm işlerini tasfiye ettiğini de sıkıştırmış. Demek ki Özer Çiller, tetikçi bir gazetenin insanların namuslarına ve kutsal aile değerlerine yönelik iftira, yalan ve küfür dolu yayınlarıyla işsizlikten bunaldığı için ilgilenmeye başlamış olmalı!

AMERİKA'DAN MÜJDE

‘‘Niçin daha çok mal mülk almadık?’’ diyerek yakınan Tansu Çiller fazla üzülmesin. Garip kuşun yuvasını Allah yapar! Onlara da Amerika'dan bir müjde var:

Hafta sonlarında at yarışı oyuncularını konuk eden Amerika'daki otellerine, yakında kumarhane kuşu konacak. Çünkü, iki yıla kadar bu otelin bulunduğu Salem yöresindeki tesislere kumarhane açma izni verileceği söyleniyor. Yani Allah, Çiller Ailesi'ne Amerika'da da ‘‘Yürü ya kulum’’ diyor.

Tansu Çiller söyleşiyi, artık değiştiğini ve yepyeni bir Çiller olduğunu söyleyerek noktalamış.

Çiller yerden göğe kadar haklı. Türkiye'de değişmek çok kolay. Makyavelizm sayesinde eskiyen maske yenisiyle değiştirilir ve bu yeni yüze, demokrasi kahramanı, hatta yolsuzluklara karşı savaş açan erdemli politikacı maskesi bile rahatça takılabilir.

Tansu Çiller'in yeni imajı, Türkiye'ye hayırlı ve uğurlu olsun.