Habercilere çağrı

Uğur DÜNDAR

Televizyon haberciliği 1996-1997 mevsiminde altın dönemini yaşadı. Televizyon habercileri Susurluk'un aydınlatılmasında, din kisvesi altında döndürülen kirli dolapların ortaya çıkarılmasında ve Türkiye'nin gündeminin belirlenmesinde çok önemli roller oynadılar.

RATİNG UĞRUNA

Ancak, aşırı rekabet ortamında yapılan ‘‘rating'' yarışması, televizyon haberlerini olumsuz yönde etkiledi. Bazı televizyon haber merkezleri ‘‘rating'' uğruna her şeyi mübah görmeye başladılar. Çığırtkanlığın dozu giderek arttı. Adeta ekranlarda kan gövdeyi götürmeye başladı. Bütün dünyada olduğu gibi bizde de habercilik ilkeleri yerine ‘‘show business'' ölçüleri egemenlik kurdu. Hatta bu anlayış, zaman zaman toplumumza özgü arabesk bir sululuk içinde doruğa çıktı.

Televizyon haberlerinde ‘‘olay'' ve ‘‘haber'' adı altında yüz kızartıcı görüntüler seyrettik.

Biz, Kanal D Haber Merkezi olarak, artık bu gidişe dur demenin gerekli olduğuna inanıyoruz. Bu nedenle 1997-1998 televizyon mevsimine girerken, ilkelerimizi çok daha net olarak ortaya koymaya karar verdik.

ORTAK İLKELER

Kanal D Haber Merkezi, önümüzdeki günlerde, kamuoyuna çok önemli bir duyuruda bulunacak. Haber merkezimiz, bir deklarasyonla, diğer televizyon haber merkezlerini, ortak ilkeler etrafında birleşmeye çağıracak.

Eğer günümüzdeki bu ürkütücü gidişe dur demezsek, ana haber bültenleri yakında kanlı ceset parçalarının, çığırtkanlığın, duygu sömürüsünün, anlamsız ve cıvık magazin konularının, kısacası ilkesizliğin vitrini haline dönüşecek.

Bugün bazen bir saat, bazen de bir buçuk saat süren ana haber bültenleri, belki de iki saate çıkacak.

YENİ DÖNEM

‘‘Rating'' yarışında öne çıkabilmek için yapılanlar, yozlaşmayı inanılmaz boyutlara taşıyacak. Hiçbir ‘‘reality'' programı, ne kadar kan ve çığlıkla dolu olursa olsun, başı sonu belirsiz ana haber bültenleriyle yarışamayacak. Şarkıcılar, türkücüler, komedyenler, ‘‘talk show''lar yerine ana haber bültenlerine çıkmayı ve en az yarım saat konuşmayı tercih edecekler!

Tabii sonuçta karşımıza ağır bir fatura çıkacak. Bu fatura, Türk medyasının saygınlığına ve güvenilirliğine çok ağır darbeler indirdiği gibi, bültenlerin altına imza atanların adlarını tarihe simsiyah harflerle geçirecek.

Biz, Kanal D Haber Merkezi çalışanları olarak, böylesine ağır bir yükün altında kalmak ve ardımızda utanç verici izler bırakmak istemiyoruz. Bu nedenle televizyon haberciliğinde yeni dönemin bayrağını açıyoruz.

Asıl şimdi bizi izlemeye devam edin!

Eniştenin ilkeleri!..

Önce, Enişte'nin kamuoyuna açıklamasını okuyalım:

‘‘... Temel ilkelerini bir kenara koyarak, kişilerin onur ve haysiyetini karalamayı prensip edinen bazı basın yayın organları, bu tür haberlerle okuyucusuna da en büyük saygısızlık örneğini sergilemektedir...''

Enişte, bu açıklamasıyla sahibi olduğu ‘‘tetikçi'' gazetenin yayın ilkelerini (!) net bir şekilde özetlemiş!

Yazdığı kitabın bile çalıntı olduğu kanıtlanan Enişte'ye, yayımcılık yaşamında başarılar dileriz!

Haydi Enişte, sana çok para var bu yeni işte!..

Nice çalıntı eserlere!