Paylaş
Ramazan Bayramı'ndan sonra, ARENA'da bir tarikat dergáhından belgesel görüntüler yayınlamıştık.
Sıvas'ın Koyulhisar İlçesi'ndeki dergáhta, 90'lık tarikat şeyhi Bekir Pehlivan, zaman zaman müritlerini tokatlıyor, ayrıca eline geçen her şeyi onların üstüne fırlatıyordu. Gariplikler bu davranışlarla sınırlı kalmıyor, namaz sırasında müritlerin birbirlerine ağır el şakası yaptıkları ve itişip kakıştıkları göze çarpıyordu. Belgesel görüntüler arasında en çarpıcı olanı, bir müridin şeyhin edep yerini öptüğü sahneydi.
ORDUDAN ATILDILAR
Belgesel çekimlerin ekrana yansımasından sonra ilk harekete geçen kurum, Türk Silahlı Kuvvetleri oldu. TSK, müritler arasında yer alan 2 mensubunu derhal ordudan ihraç etti. Askerlerden biri, hákim adayı teğmen, diğeri ise astsubaydı. Astsubayın kamera önündeki konuşmalarından, şeyhinin isteği üzerine dergáhtaki günlerini uzattığı ve nöbetine gitmediği anlaşılıyordu. Hákim adayı teğmen ise ‘‘karda yürüyüp izini belli etmemek’’ten söz ediyordu.
Programın ardından ikinci girişim, Koyulhisar Cumhuriyet Savcılığı'ndan geldi. Şeyh ve bazı yakınları ‘‘Tekke ve Zaviyeler Yasası’’na muhalefetten tutuklandılar. Bir süre tutuklu olarak yargılanan sanıklarla ilgili kamu davası, geçen hafta sonuçlandı. Koyulhisar Asliye Ceza Mahkemesi, başta Şeyh Bekir Pehlivan olmak üzere 15 müridini çeşitli cezalara çarptırdı.
İçişleri Bakanlığı ise mürit olduğu anlaşılan bir vali yardımcısını açığa alarak, müfettiş soruşturması başlattı.
ŞEYHİN BORAZANI OLDULAR
Gerçekler böyle iken, Bekir Pehlivan ve yandaşları, Ankara 9. Sulh Ceza Mahkemesi'ne başvurarak, haberimizin gerçek dışı olduğu iddiasıyla tekzip edilmesini istedi. Ancak Hákim Doğan Ertan, yayının habercilik sınırları içinde kaldığı kanaatine vararak bu istemi reddetti.
Bu gelişmelerin yaşandığı tarihlerde, Atatürkçü, laik, demokratik cumhuriyete sahip çıkan medya mensuplarını dinci terör örgütlerine hedef göstermeyi alışkanlık haline getiren bir gazete (!) adeta Bekir Pehlivan'ın borazanı kesilmişti.
GİZLİ RAPOR (!)
Ankara 9. Sulh Ceza Mahkemesi'nden umduğunu bulamayan sanık avukatları, bu kez 13. Asliye Ceza Mahkemesi'nin yolunu tuttular. Yeni girişimlerinde dilekçelerine, Koyulhisar İlçe Jandarma Komutanı Üsteğmen Muhammed Sevinç'in üst makama hitaben kaleme aldığı GİZLİ (!) bir raporu da eklemişlerdi. Üzerindeki tarihten, ARENA programının yayınından önce yazıldığı anlaşılan rapor, garipliklerle doluydu. Örneğin şeyh adeta övülüyor, edep yeri öpme sahnesinin, şeker almak için eğilen bir müridin görüntüsünden ibaret olduğu iddia ediliyordu. Dilekçenin ekleri arasına bir de bilirkişi raporu (!) iliştirilmişti. Bilirkişi (!) raporu olarak dikkate alınan metin, ARENA'nın yayın bandının deşifre edilmiş şeklinden başka bir şey değildi!
Gelişmelerin en vahim olanı ise, Jandarma Üsteğmen Muhammed Sevinç'in GİZLİ raporunun yukarıda sözünü ettiğim gazeteye (!) ulaşmış olmasıydı. Bunun değerlendirmesini sanırım TSK yetkilileri çoktan yapmışlardır.
ŞİMDİ SIRA BİZDE
Sonuçta Ankara 13. Asliye Ceza Mahkemesi Hákimi M. Şemsettin Tanrıseven, kerameti kendinden menkul şeyh ve müritlerinin istediği doğrultuda kararını verdi; tekzibi çıkarttı.
Bu tekzibi, 28 Mart akşamı yayınladık. Gelelim işin özüne:
ARENA'nın tarikat dergáhındaki çekimleri gerçeğin ta kendisini yansıtıyordu. Hiçbir eklenti yapılmadığı gibi, utanç verici bir sahnesi, etik kaygılarla karartılmıştı. Şimdi hesap sorma sırası, haksız yere yalancı muamelesi gören ekibimize geldi.
Bu hafta, tekzip kurumunun kimlerin elinde nasıl kötüye kullanıldığını belgeleriyle gözler önüne sereceğiz...
Adalet Bakanı Sayın Hikmet Sami Türk'ün, Devrim Yasaları'nın geçerli olduğu cumhuriyet adliyelerinde, kerameti kendinden menkul şeyh borularının ötmesine izin vermeyeceğine inanıyoruz.
Paylaş