Ankara'daki rüşvet tezgâhı...

Uğur DÜNDAR
Haberin Devamı

Önümde Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi'nce yürütülen bir soruşturmayla ilgili üç sanığın ifade tutanağı var. İfade sahipleri; Cengiz Hasmer, Mustafa Küçükkeçe ve Jale Tan isimli kişiler. İfadelerinin alınmasını gerektiren olay, Ankara Büyükşehir Belediyesi'ne ait Çevre Koruma Daire Başkanlığı'nın ihaleleri!.. Sanıklardan Cengiz Hasmer, Muradiye Vakfı bağlantılı şirketlerle, bu daire başkanlığının açtığı birçok ihaleye girdiğini itiraf ediyor. İfadesine göre, ihalelere değişik firmaların verdiği teklifleri kendi elyazısıyla, ya da şirketin bilgisayarında hazırlamış.

MÜTHİŞ İTİRAFLAR

Mustafa Küçükkeçe ise Ankara Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma Daire Başkanlığı'nda, İhale Keşif Şefliği ve emanet usulü iş veren komisyonlarda üyelik yapmış. İfadesinde, ihalelerin verilme aşamasıyla, daha sonra gerçekleşen hakedişlerde rüşvet aldığını açıkça itiraf ediyor.

Jale Tan'a gelince... Ziraat Mühendisi Tan, aynı dairede çeşitli görevlerde bulunmuş, Mustafa Küçükkeçe ihale şefi iken aralarında bir gönül ilişkisi başlamış. O da ifadesinde ihalelerde rüşvet alındığını kabul ediyor.

Belediyedeki rüşvet tezgâhının nasıl çalıştığını, Muradiye Vakfı bağlantılı şirketlere ihale kazandıran Cengiz Hasmer'in ifadesinden özetleyerek okuyoruz:

‘‘Geçmişte Muradiye Vakfı'nın bazı işlerinde danışmanlık ve denetleme işleri yaptım. Vakfın binasında bulunan Muraş Anonim Şirketi'nde çalışırken aldığım vekâletname ile bu firmaya 10 civarında ihale kazandırdım. Bunlar emanet usulü dediğimiz yolla alındı. İhaleleri, komisyon üyelerine ve başkanlarına komisyon vererek alıyordum. Elimde 6 firmanın daha vekâleti vardı. Bu şirketlerin verdiği teklifler, benim büromda hazırlanıyordu. Dolayısıyla aynı ihaleye giren değişik firmaların teklifleri de bilindiği için, işi istediğimiz şirkete kazandırıyorduk. İhale keşif bedelleri üzerinden, yüzde 5 komisyon alıyor ve bunun yüzde 3'ünü Mustafa Küçükkeçe ve diğer bazı yetkililere veriyordum! İhaleyi kazandıktan sonra hakediş dosyalarının imzalanması karşılığında da, bu bedelin yüzde 3'ünü yine aynı kişilere dağıtıyordum! Böylece dosyalar beklemiyor ve paramızı hemen alıyorduk. Yine aynı şekilde Tayfur Limited Şirketi'ne 10-12, Kevser Limited Şirketi'ne ise 20 civarında ihale kazandırdım.’’

Peki, sanık Cengiz Hasmer'in ifade tutanağında yer alan bu rüşvetler, nasıl değerlendirilmiş!

Bu sorunun yanıtını, Mustafa Küçükkeçe'nin ifadesinden alıyoruz!

‘‘SEVGİLİMLE YEDİK’’

‘‘Hakediş dosyalarının erken çıkmasını sağlayarak, müteahhitlerden para alırdık. Bu paraları aldıktan sonra, bazı komisyon üyesi arkadaşlarla paylaşırdım. İşlerini hallettiğimiz kişilerin başında Cengiz Hasmer gelir. Onun getirdiği hakediş dosyalarını, isteği doğrultusunda çıkarmanın karşılığında yüzde 3 miktarında para alırdık. İhale keşif bedeli üzerinden aldığımız pay da yine yüzde 3'tü.

Haksız yoldan sağladığım kazançlarla bayan arkadaşım Jale Tan'ın üzerine kayıtlı Opel Vectra otomobili, Aşağı Ayrancı'da eşime ait daireyi ve yine Jale Tan'ın halen oturduğu Bahçelievler'deki daireyi satın aldım. Ayrıca bir bankadaki döviz hesabımda, yaklaşık 10 milyar lira karşılığı döviz bulunuyor.’’

Şimdi de Mustafa Küçükkeçe'nin itiraflarında adı sıkça geçen Jale Tan'ın ifade tutanağına göz atıyoruz:

XXXXX

‘‘Mustafa Küçükkeçe ile, onun ihale şefliği döneminde başlayan iş arkadaşlığımız daha sonra duygusal beraberliğe dönüştü. Mustafa Bey, emanet komisyonunda görevli bulunduğu sırada aldığı paraları, genellikle bana verirdi! Ben de repo veya döviz hesabı açarak değerlendirirdim! İhalelerden ve hakedişlerden elde ettiği paraları üzerinde tutamadığı için, 1997 yılı sonlarında bana Opel Vectra otomobil aldık. Daha sonra 1998 içinde Bahçelievler'de halen üzerime kayıtlı bulunan dairenin alımını gerçekleştirdik. Mustafa Bey'in Yenimahalle'de bir başka dairesi vardır. Ancak kiracısıyla ihtilafa düşünce onu da benim üzerime devretti!..’’

İşte böyle sevgili okurlarım. Bu ifadeleri veren sanıklardan Cengiz Hasmer ve Mustafa Küçükkeçe tutuklandılar, Jale Tan ise tutuksuz yargılanıyor.

Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi Savcılığı, Büyükşehir Belediyesi'nden Muradiye Vakfı bağlantılı şirketlere verilen onlarca ihalenin dosyasını didik didik ederek, soruşturmayı derinleştiriyor.

Dosyalardan özellikle Emin Çölaşan'ın ısrarla üzerinde durduğu Alfagas ihalesi büyük önem taşıyor. Çünkü bu işten çok pis kokular geliyor.

Belediyede dönen rüşvet tezgâhının ucunun nerelere kadar gittiğini, yakında hep birlikte göreceğiz.



Yazarın Tüm Yazıları