Paylaş
Konumuz yeşil adaysa eğer, bugüne kadar gördüğünüz “yeşil” adaları bir tarafa, Thassos Adası’nı diğer tarafa koyacaksınız. Thassos’a giden biri görebildiği kadar plaj görmeli, Marble Beach’e mutlaka gidin. Thassos’ta çok fazla tarihi kalıntı var. Arkeoloji müzesine gidin, antik tiyatronun olduğu tepeye tırmanın tüm Limenas bölgesini yukardan seyredin. Remezzo’da frappe için, gelen geçeni seyredip dedikodu yapın, Panagia’da oğlak çevirme-kokoreç, Mylos’ta mutlaka kalamar dolma yiyin.
Kuzey Ege adaları genelde yeşildir, güneye doğru indikçe daha kurak hatta kayalık adalar başlar. “Ben daha önce adaya gittim; nasılsa hepsi aynı” diye düşünmeyin her adanın atmosferi, doğası, üzerinde yaşayan insanları farklıdır. Konumuz yeşil adaysa eğer, bugüne kadar gördüğünüz “yeşil” adaları bir tarafa, Thassos Adası’nı diğer tarafa koyacaksınız. Kuzey Ege’nin cennet adası Thassos’a yapacağınız gezide adanın muhteşem denizini, koylarını, yemyeşil doğasını birbirinden ilginç, geleneksel mimarisi bozulmamış köylerini gezmek için en az 2 geceye ihtiyacınız var.
Ege‘nin kuzeyine Thassos Adası’na yapacağımız yolculuğumuz için önce İpsala’dan Yunanistan’a geçmek, sırasıyla Dedeağaç-Gümülcine-İskeçe’yi geride bıraktıktan sonra Kavala’ya gelmeden Keramoti tabelasını takip edip, feribota binmek gerekiyor. Kısa yolculuk sonrası adanın merkezi, ve bence konaklamak için en iyi yerleşim olan Limenas’a varıyorsunuz.
DOĞAL HAVUZU UNUTMAYIN
Aracınızla adada yapacağınız turda adanın meşhur plajları; Golden Beach, Skala Potamia, Kinira, Aliki, Pefkari, Limenaria, Skala Marion, Skala Rachoniou ‘yu görüp doğa harikası, dünyaca ünlü doğal havuz Giola’yı görmek şart. Panagia, Kazaviti gibi geleneksel köyleri gezip adanın eski baş şehri Theologos’ta et lokantalarında lezzet molası vermek, etnoğrafya müzesini uğramak. Ada dönüşünde (eğer giderken uğramadıysanız) Kavala’ya uğrayarak hareketli şehrin önemli tarihi eserlerini ve liman bölgesini görmek, kahve ve Kavala kurabiyesi molası verdikten sonra Bursa’ya doğru hareket etmek planın parçası olmalı.
Çevresi 102 km olan bu adanın deniz kenarında üç ana merkezi var: Limenas, Limeneria ve Pathos. Ayrıca içerilerde irili ufaklı başka küçük köyler de var. Adanın her yeri ormanlarla ve yeşil bir bitki örtüsü ile kaplı. Adanın çevresinde onlarca doğal plaj bulunuyor.
Yerleşimin M.Ö 1500’lü yıllara dayandığı tahmin ediliyor. O dönemden kalan kalıntılara her yerde rastlayabilirsiniz. Bizim Marmara adası gibi, Thassos adasındaki mermer ocakları bölgeyi ticari açıdan değerli bir yer haline getirmiş. Mermer ocakların bir kısmı halen faal ve adanın heryerinde mermer heykellere rastlamak mümkün.
NE YİYELİM?
Adada yenebilecek en güzel şeylerin başında deniz mahsulleri, kızartmalar, musakka, Grek salad, cacık gibi yiyecekler geliyor. Hayatımda yediğim en iyi kalamar dolmanın burada olduğunu, hayatımda yediğim en iyi musakkalardan birinin de bu adada yediğim olduğunu söyleyebilirim. Nerede yediğimi sorarasanız Limenas’ta Tavernaki, Mylos ve Simi tavernaları mutlaka not edin derim. Yunanistan’da genel olarak heryerde porsiyonların büyük olduğunu ve masaya yani ortaya söylemeniz gerektiğinin altını çizeyim.
Kızgın yağda una batırılarak pişirilen incecik kabak dilimlerinin (Kolokithi) tadı enfes, patlıcan salataları da tam damak çatlatan cinsten. Bizdekine göre tadı daha kremamsı olan süzme yoğurt ile yapılan cacıki, bizdeki az yağlı beyaz peynire benzeyen feta peynirli Grek Salad, içi kıyma dolu musakka, domates soslu ve peynirli karides saganaki gibi yemekler olmazsa olmazlardan. Limenas’ta ayrıca size tavsiye edebileceğim Masabuka adında bol çeşidi olan bir ızgara lokantası var.
NEREDE KONAKLAYALIM?
Ben Thassos’ta feribotun yanaştığı yerleşim olan Limenas‘ta kalıp, çevreyi gezdim. Limenas’ta çoğu 10-20 odalı birçok otel var. Merkez küçük olduğu için nerede kalırsanız kalın 5 dakikada yürüyerek istediğiniz yere ulaşabilirsiniz. Fiyatlar da genelde gecelik 40-60 Euro arası değişiyor. Ben lobisi antika eşyalarla dolu olan, eski bir taş evten otele çevrilmiş Acropolis’te kaldım, yani kendime göre bir yer buldum. Sahibi Maria biraz deli dolu olsa da iletişim kurabileceğiniz biri. Deniz manzaranız olsun istiyorsanız, Timoleon Otel’de kalabilirsiniz..
MUHTEŞEM DENİZ VE PLAJ
Adaya tüm kuzey Yunanistan şehirilerinden plajları için gelen insanlar var. Limenas’a yakın bölgedeki plajlar aslında yeterli, merkezden 3 km uzaktaki La Scala Beach ve çevresinde irili ufaklı birçok plaj mevcut.La Scala’ya giriş ücretsiz. Araba park yeri de gayet geniş. Mermer tozları ile kaplı bembeyaz bir zeminden ilerleyip kumsalda şemsiye ve şezlonglara kurulabilirsiniz. Burada sadece yiyecek ve içeceklere para ödüyorsunuz. Fiyatlar ada genelinde neredeyse hemen her yerde aynı.
PANAGIA KÖYÜ’NDE KUZU ÇEVİRME
La Scala’dan sonra yemek için tavsiye üzerine Panagia adında bir köye gittim. Taş evler iklime uygun taş çatılarla süslü sevimli bir köy. En önemli özelliği ise köyde kuzu, oğlak, tavuk çevirme ile kokoreç yapan restaurantlar. Hatta bu restoranların bazılarının tabelaları bile Türkçe. İstanbul ‘lu gezginler arasında son yıllarda, yakın olması dolayısıyla ada çok popüler olmuştu, umarım bu ziyaretler virüs salgını sonrasında da devam eder. Dört kişi çevrilen herşeyden bol bol yiyip, salatası, cacıkileri, patlıcan biber kızartmaları ve reçina şarabı dahil 50 Euro civarı bir hesap ödeyebilirsiniz. Thassos’a gidenler adayı gezerken bu köye uğrayıp, çevirme ziyafeti yapmalı.
MARBLE BEACH
Thassos’un en bilinen plajlarından biri Marble Beach. Adından da anlaşılacağı üzere plaj minicik mermer parçaları ve tozu ile kaplı. Zamanında bu mermer kalıntılarının buraya dökülmesi ile ortaya çok özel bir plaj çıkmış. Denizin o şahane turkuaz rengini veren de bu mermerler. Plajı gördüğünüzde kendinizi tropikal bir adada zannetmeniz mümkün. Gidip, görmeniz gereken bir yer fakat yolu biraz kötü. Hatta kimilerine göre bayağı kötü. Yaklaşık 4 km’lik bir çukurlu bir toprak yol sizi bekliyor. Plajda hiçbir tesis de olmadığı için hazırlıklı gitmekte fayda var. Güneşin altında kalmamak için ya yanınızda şemsiye götürün ya da kayalıkların arasındaki doğal gölgeliklerde kendinize sığınacak bir yer bulun. Plaja giriş ücreti mi? Elbette bedava…
PARADISE BEACH
Büyük bir koyda yer alan bu plaj Thassos’un diğer yerlerine çok benzer şekilde incecik kumlarla kaplı. Deniz de aynı şekilde tamamen kum ve sığ. Ancak o kadar dalgaya rağmen deniz pırıl pırıl, hiç bir şekilde bulanmıyor. Sığ olduğu için özellikle çocuklar açısından şahane bir ortam var. Tüm gününüzü rahat rahat geçirebilirsiniz. Üstelik yol da çok düzgün. Plajda iki adet restoran var. İsterseniz bu restoranların şezlong ve şemsiyelerini kullanabilirsiniz.
ALIKI BEACH
Paradise Beach’ten sonraki durağımız yine çok popüler bir plaj olan Aliki Beach. Adanın alt ucunda yer alan bu plaj Paradise’a göre çok daha küçük ve dar bir koyda kurulmuş. Arkada yan yana minik restoranlar ve kumsalda onlara ait şezlonglar var. Restoranlardan sipariş vermeniz durumunda bu şezlongları kullanabilirsiniz. Aliki Beach’te renkler çok güzel. Plaj ince kum, deniz sığ. Üstelik burası daha korunaklı bir koy olduğu için deniz dalgasız. Ancak yazın çok kalabalık olduğunuz söylüyorlar.
Bu arada meraklısı için Aliki Beach’te çam ağaçları arasında ilerleyen bir patikayı takip ederek ulaşabileceğiniz yol sizi bambaşka bir saklı koya ulaştırıyor. Burası Bizans döneminde adadaki mermer ticaretinin yapıldığı batık bir liman. Suyun içinde diz boyu kadar batık harabelerin içerisinde dolaşabilir ve yüzebilirsiniz.
Bir tarafta suyun içinde duran dev mermer sütunlar, küçük göletler ve yıkık bir liman. Yetmediyse yola devam edin. Bu kez yine yıkılmış limanın mermer kalıntıları içerisinde suların biriktiği küçük havuzları göreceksiniz. Aşağı inmek için biraz çaba sarfedip bu doğal havuzlara girebilirsiniz. İlk başta biraz ürpertse de çok güzel bir deneyim. Ve mutlaka koyun otarafına giderken fotoğraf makinanız yanınızda olsun.
ADANIN SEMBOLÜ “GIOLA”
Her ada broşüründe, sosyal medyada ve her yerde karşınıza çıkan Giola kayaların delinmesi ile oluşmuş koca bir delik !..Burada denize girmeyen adeta adaya gelmemiş sayılıyor. Hemen denizin dibinde olduğu için içindeki su belli ölçüde devir daim oluyor. Yolu Marble Beach kadar olmasa da biraz sıkıntılı. Aracınızı ana yolda bırakıp yürüyerek, Giola tabelalarını takip edip gidebildiğiniz yere kadar gidin. Arabayı bıraktığınız yerle Giola doğal havuzu arasında 10 dakika kadar bir iniş mesafesi var.
Adadaki ana merkez Limenas’a çok yakında yer alan Makryammos yine şahane bir plaj bölgesi, içerisindeki küçük taş evlerde kalıp denize girebilirsiniz, ancak buradaki konaklama fiyatları ada geneline göre biraz daha pahalı olabilir. Bir de Golden Beach var ki genellikle yeni yapılar ve otellerle dolu çoook geniş bir sahil.
THASSOS ARKEOLOJİ MÜZESİ
Limenas, Kuzey Yunanistan’da yer alan en iyi arkeoloji müzelerinden birine sahiptir., Ege adalarında gördüğüm en büyük ve organize olmuş müzelerden biri olduğunu söylersem abartmış olmam.
Neolitik Çağ dönemlerinden Milattan Sonra 7. yüzyıl dönemine kadar 3.000 seneden daha çok eseri kapsamakta olan koleksiyonlara içerisinde yer veren bu geniş bina üzerinde tam tamına 18 galeri yer alıyor. En fazla heyecan veren erken buluntulardan bir tanesi de Neolitik kil amforası ile birlikte Bellerophon’u Pegasus’a binmekte olan ve ayrıca Chimera’yı (Milattan Önce 7. yüzyıl döneminde) öldürmüş bulunan Kiklad tipindeki bir tane levha.
Arkaik dönemlerden biraz daha sonra, muhtemel olarak müzenin en iyi parçalarından bir tanesi olarak öne çıkan, 3.5 metre uzunluğuna sahip bir tane Kouros (genç bir tane adamın çıplak şekildeki heykeli – buna yakın büyüklükte olan bir başkasına Samos Adası müzesinde rastlamıştım) bir keçi tuttuğu esnada, Milattan Önce 4. yüzyıl içerisinde tlasik dönemlerden kaldığı değerlendirilen bir Dionysos başı var.
Roma dönemi içerisinde yapılmakta olan keşifler esnasında Julius Caesar ile birlikte Claudius ve de Lucius Caesar büstlerinin yanı sıra tam zırhlı bir tane Hadrian heykeli de bulunuyor. Limenas yerleşiminde, antik şehir kalıntılarının kenarında yer alan bu arkeoloji müzesini de gezilip görülecek yerler listenize ilave etmenizi öneriyorum.
TAVERNA
Merkeze Acropolis otele yakın Tavernaki restoran, Masabouka grill restoran, Karnagio Beach Cafe Bar, limanın sonunda küçük bir kaya üzerine kurulu muhteşem kafe bar, gece süper.
Mylos restauarant benim kalamar dolma yediğim yer. Bunlar hep adaya ilk ayak bastığınız merkez Limenas’ta.. Kahve veya frappe için rehberiniz size Kafe Remezo’yu tavsiye ediyor tam suyun dibinde. Eski limana yürürken halkın buluşma yeri, çarşı içinde Panetteria pastanesinde her şeyi bulabilirsiniz..
Yukarda yazdığım tüm taverna ve lezzet duraklarına uğradınız, bitirdiniz cebinizde de paranız var, “Ben Thassos’ta hala krallara layık bir sofra kuramadım” diyorsanız son gece eski limandaki Simi Restoran’a gidin o zaman.Yazın kalabalık olduğu için yer bulma konusunda sıkıntı yaşayabilirsiniz ama bahar aylarında yaz başında sorun yok..
Toparlamak gerekirse, yukarıda yazdıklarım benim gözlemlerim ve sizin için deneyimlediklerim. Ben olsam adaya mayıs -haziran veya eylül ayında giderim.
Thassos’a giden biri görebildiği kadar plaj görmeli, Marble Beach’e mutlaka gidin. Thassos’ta çok fazla tarihi kalıntı var. Arkeoloji müzesine gidin, antik tiyatronun olduğu tepeye tırmanın tüm Limenas bölgesini yukardan seyredin. Remezzo’da Frappe için, gelen geçeni seyredip dedikodu yapın, Panagia’da oğlak çevirme-kokoreç, Mylos’ta mutlaka kalamar dolma yiyin.
Paylaş