Uçmak güzeldir

Size bir terapi uygulamak haddim değil.
Yazdıklarımı okuyun, “yine uçun” diye de yazmıyorum.

Kendimle bir hesaplaşma.
Siz, uçak kazalarının ‘görünen yüzünü’ görürsünüz.
Ben, elimdeki olanaklarla derinliğine bir yolculuk yaparım.
Geçtiğimiz ay tam 71 saat uçtum.
En yükseklerden en batıya, en doğuya,
Değişik coğrafyalara, değişik hava koşullarında,
Değişik pilotlarla, değişik uçaklarla uçtum.

Bütün uçak kazaları aklımda.
Olabilecek talihsizlikler, kanımın yapısında.
Kaybettiğim pilot arkadaşlarımın resimleri, gözlerimin önünde.
Yolcu yakınlarının gözyaşları hayatımın içinde...
Teknolojiye hayranlığım, teknoloji ile kavgalarım,
Hepsi benimle uçtular...
Kapılar açıldığında “çok şükür geldik” demedim.
Keşke biraz daha uçsaydık, dedim.

Her zaman çok kızdım.
Hani daha hızlı uçaklar yapılacaktı?
Hani dünyanın çevresini dört saatte dolaşacaktım, diye.
Gökyüzü evleri olacaktı.
Orada oturacaktım.
Havacılık teknolojisinin ağır gelişmesine hep çok kızdım...
Mimar oğlumun sözü:
‘Yüksekte olmak, aşağıda olmaktan iyidir’

Yeryüzünün çirkinlikleri beni her zaman korkutmuştur.
Kullandığım otomobile birinin çarpması,
Merdivenden düşmek,
Bir ameliyattan soluksuz çıkmak,
Bastığın yerde bilmediğin çukura düşmek,
Dost sandıklarımın içinde bir sohbette öldürülmek,
Kanıma giren mikropla kavga ederken tükenmek,
Beni hep korkutmuştur.

Yukarısı benim sığınma evim.
Biraz daha az oksijene razıyım.
Sigara içemediğim zamanların ufaturası benim alacaklarıma ekleniyor.
Bembeyaz pamuk tarlalarının arasında koşuyorum.
Üstelik kontrol bende olmamasına rağmen...
Başka dünyalara gidiyorum.
İzini kaybettiğim dostlarımı buluyorum.
Havai fişeklerin gösterisi bile altımda kalıyor.

Bir havacılık editörünün,
Bir pilot yeminini çalıp sahiplenmesi gibi bir şey.
Uçmak güzeldir.
Yüksekler güvenlidir.

Kaza riski 1 milyon 234 bin uçuşta bir

Her gün ortalama 4 milyon kişi uçakla yolculuğa çıkıyor. 16 binden fazla uçak gökyüzünde aralıksız bir yerden diğerine gidip geliyor. Yılda 23 milyon uçuş gerçek-leştiriliyor. 1.5 milyar yolcu uçakları tercih ediyor.

Yapılan araştırmalar, son 10 yılda havayollarında inanılmaz bir büyüme yaşanmasına rağmen uçak kazalarının yarı yarıya azaldığını ortaya koyuyor. Uluslararası Havayolu Taşıyıcıları Birliği (IATA) rakamlarına göre geçen yıl bir milyon uçuşta sadece 0.81 kaza meydana geldi. 1996’da bu oran, 1.32’ydi. Yani uçak kazası ile karşılaşma olasılığı için, yılın 365 günü uçsanız bile tam 43 bin yıl boyunca sürekli uçakla yolculuk etmeniz gerek.

TEKNOLOJİ GELİŞTİ

Diğer ulaşım kategorilerine bakıldığında uçmak hâlâ en güvenli yol. Örneğin trafik kurallarının çok sıkı olduğu ABD’de uçak yolculuğu otomobille bir yere gitmekten 22 kat, gemiden 8.5, trenden 8 kat hatta bisiklete binmekten 7.8 kat daha güvenli.
Son yıllarda uçak kazaları incelendiğinde olaylarda yolcuların önemli kısmının kurtulması iki önemli faktöre bağlanıyor. THY’nin Amsterdam’daki kazasının yanı sıra, Hudson Nehrine inen USAirways uçağı, teknolojinin ne kadar geliştiğinin, uçak gövdesinin sağlamlığının birer kanıt. Uçakta kullanılan tüm malzemeler, çok uzun süren mühendislik tasarımından sonra üretiliyor. Binlerce test yapılıyor. Otoriteler tarafından bu parçaların ömrü boyunca hiç yaşamayacakları yoğunlukta testler gerçekleştiriliyor. Uçaklar uçtuğu sürece yapılan bakımlarda tüm parçalar sürekli gözden geçiriliyor. Yenilikler, değişiklikler yani havacılık otoritelerinin teknik emirleri hızla uçaklara uygulanıyor.

KAZALARDAN DERS ALINIYOR

Aynı zamanda uçuş eğitim standartlarında da hızlı bir gelişim var. Yenilikler eğitim sistemlerine hemen uygulanıyor. Havacılık otoriteleri denetimlerini daha sıkı yapıyor. Bulunan aksaklıkların giderilmesi için tüm dünya havacılık otoriteleri seferber oluyor. En önemlisi de kazalardan ders alınıyor. Her kaza çok detaylı inceleniyor. Bilimsel raporlar hazırlanıyor. Bir daha karşılaşmamak için teknolojiden eğitim programlarına kadar, hemen gerekli değişikler hızla yapılıyor.

EN ÇOK SORULAN SORULAR

? Hangi koltuk daha emniyetli?
Uçağın her koltuğu güvenlidir. Kazalar çok farklı meydana gelebilir. Bu nedenle uçağın ön tarafı, kanatlar veya kuyruk bölümünün ne kadar emniyetli olduğu, istatistiklere göre farklı sonuçlar verebilir. Bunlara inanmayın. Yolcunun kazadan kurtulması, uçuş öncesinde kabin memurlarının yaptığı emniyet brifingini çok iyi dinlemeye, olay anında panik olmamaya ve enkazı hızlı bir şekilde terk etmeye bağlıdır.
? Hangi havayolu daha güvenli?
Hiç kaza yapmamış bir havayolu veya daha sık kaza yapan bir şirket gibi faktörler, bir havayolu diğerinden daha emniyetli olduğu görüşünü doğrulamaz. Havayolunun emniyet oranları, o ülkenin havacılık otoritesinin gerçekleştirdiği denetim ve yaptırım gücüyle doğru orantılıdır. Havayolları, sadece kendi ülkelerinde değil, uçtukları tüm ülkelerin havacılık otoriteleri tarafından sık sık denetlenir. Aynı denetimler, havayollarının yanı sıra bakım, hava trafik, yer hizmetleri şirketleri ve kuruluşları için de geçerlidir.
? Hangi uçak daha emniyetli?
Tüm uçaklar ister tek motorlu, pervaneli olsun, isterse de içinde yüzlerce yolcu taşısın, havacılık otoriteleri tarafından çok detaylı testlerden geçirilir. Standartları karşılamayan uçakların yolcu taşımasına kesinlikle izin verilmez. Yeni nesil sistemler sayesinde artık havada çarpışma, windshear olarak adlandırılan çok aşırı rüzgar değişimleri gibi olayların önüne erken uyarı sistemleri sayesinde geçilebiliyor.
? Başıma hangi acil durum gelebilir?
Tahliye, yolcunun başına diğer acil durumlara göre daha sık gelebilir. Tahliyenin amacı, uçak yerdeyken acil çıkış kapılarının açılıp kabinin 90 saniye içinde boşaltılmasıdır. İkinci en fazla meydana gelen olay ise kabin basıncı kaybı. Bu tür durumlarda üst tarafınızda yer alan oksijen maskeleri düşer.
? Acil durumda ne yapacağım?
TAHLİYEDE
Öncelikle sakin olun.
Kravatınızı gevşetin, ayakkabınız topukluysa çıkartın.
Üzerinizdeki kalem gibi sivri objeleri bırakın.
Acil çıkış kapılarının açılmasıyla birlikte panik yapmadan seri olarak kapıya doğru yönelin.
Uçağı şişme kaydırak olarak adlandırılan “slide”ları kullanarak terk edin.
Eğer acil çıkış kapılarının orada oturuyorsanız, kapıyı açmakla yükümlü olduğunuzu unutmayın.
Uçuş öncesinde acil durum kartını gözden geçirin ve en yakın çıkış kapısının yerini tespit edin.
KABİN BASINCI KAYBINDA
Oturduğunuz koltuğun üst tarafından maskeler dökülecektir.
Sakin olduktan sonra maskelerden birini başınıza nefes alacak konumda geçirin.
Yanınızda çocuğunuz varsa, önce kendi maskenizi takın. Daha sonra çocuğunuza maskeyi takın.
Unutmayın, oksijen oranının azalması nedeniyle ancak kendinizde olursanız, çocuğunuzu kurtarabilirsiniz.
Maskelerden gürül-gürül hava gelmez. Bu nedenle yavaş yavaş soluyun.
Uçağınız 3 bin 300 metre yüksekliğin altına inince, maske kullanımına gerek kalmayacaktır.

Yazarın Tüm Yazıları