Paylaş
Uçağa bindiğinizde normalde yerde tercih etmeyeceğiniz yemekleri, içecekleri kabin memurlarından isterseniz hiç şaşırmayın. Belki yemeğin tuzu, baharatının eksik veya fazla olduğunu düşünebilirsiniz. Veya bir anda kendinizi marketten hiç almadığınız domates suyunu içerken de bulabilirsiniz.
Bu tat değişimi uzun yıllar kabin basıncına veya kuru havaya bağlandı. 1980’lerde İngiliz Havayolları British Airways’in efsane CEO’su Colin Marshall, şampanya karışımlarını 10 bin metrede hazırlamış ve çeşitli testler yapmıştı. Bazıları ise uçakta sunulan farklı yiyeceklerin albenisi olduğunu iddia etti. Ama bu yaklaşımı bilim insanları tarafından çürütüldü. Gürültünün tat duygusunu inanılmaz değiştirdiği ortaya çıktı.
Tat algısı değişiyor
Bu tür araştırmalarda yolcuların önce 45-55 desibellik sessiz ortamdaki tat duygusu izlendi. Daha sonra da 75-85 desibel gibi günümüz uçaklarında standart kabin gürültüsünde ne tür tercihlerde bulundukları, yemekten aldıkları tat üzerine çalışma yapıldı. Gürültü arttıkça tat alma duyularında şekere veya tuza verilen tepkinin düştüğü belirlendi. Uçakta yolcuların daha tuzlu yemeleri veya normalde fazla şeker ihtiyacı duymayan yolcuların tatlı tercih etmeleri gürültünün tada etkisi olarak belirlendi. Araştırmada motorun yanında oturan yani daha fazla gürültüye maruz kalan veya daha sessiz uçaklarda uçan yolcuların durumu da simüle edildi.
Umami etkisi
Araştırmada, ilginç bir konu ise ‘umami’ etkisi oldu. Japon mutfak kültüründen gastronomiye giren umami, aslında tatlı, ekşi, buruk ve tuzlu ile birlikte beş temel tattan biri olarak adlandırılıyor.
Umami tadı en çok domateste alınıyor. Bu nedenle içecekte domates suyu veya içinde bolca domates olan yemekler tercih edilmeye başlanabiliyor. Gürültü yükseldikçe, vücuttaki umami etkisi de artıyor. Son yıllarda bazı havayolu şirketleri, mönülerini buna göre hazırlıyor. Domatesin yoğun olduğu yemekler ön plana çıkıyor.
Prime Class Avrupa’da
TAV Havalimanları Holding’in önemli markalarından biri haline gelen Prime Class, Avrupa pazarına giriyor. Air France’ın Frankfurt, Stuttgart ve Münih’teki özel yolcu salonlarını işletmeye başlayacak Prime Class, hizmet ağını önümüzdeki yıllarda farklı ülkelere yaymak istiyor.
TAV İşletme Hizmetleri Genel Müdürü Ali Bora İşbulan, ‘Önümüzde Avrupa’da diğer ülkelerin yanı sıra Ortadoğu ve ABD var. New York ve Washington’daki havalimanı terminallerinde salon işletmek üzere görüşmelerimiz sürüyor’ dedi.
Prime Class olarak adlandırılan havalimanına gelişle başlayıp birçok hizmet paketini sunan sistem, 14 bin üyeye ulaştı. Prime Class klasik kartın yıllık ücretinin 1500 TL’den başladığını belirten İşbulan, ‘Üyelerimiz Türkiye’de 26 salonun yanı sıra yurtdışında 60 ülkede 110 havalimanındaki özel yolcu salonlarından da yararlanabiliyor. Amacımız bu sayının kendi işlettiğimiz salonlarla daha da artması” diye konuştu.
THY’den minik yolculara özel
THY uçuşlarında, çocuk yolcularına yönelik yeni bir servis başlattı. Turkish Do&Co tarafından, Ender Saraç’ın formüllerine göre hazırlanan ve hiçbir koruyucu madde, boya, şeker, asit ve mısır şurubu içermeyen bu çocuk içeceği, THY’nın uzun hat uçuşlarında, ekonomi, comfort ve business olmak üzere tüm minik yolculara sunuluyor.
Özel tasarlanmış, minik yolcuların ilgisini çekecek bir ambalajla sunulan içecek, taze doğal günlük süt içerisinde keçiboynuzu tozu, bitter kakao ve hurma şurubundan oluşuyor. Mineral, demir, kalsiyum ve protein içeren içeceğin tadı da minik yolcular tarafından çok beğeniliyor.
Paylaş