ABD’de sertifikasyon işlemlerini Federal Havacılık Dairesi adına yetkili, 10 ayrı dalda uzmanlaşmış, 1700 uçak mühendisi yapıyor.
Bunlardan biri de Gökhan Sönmez. 6 kişilik küçük iş jetlerinden 550 yolcu taşıyan A380’e kadar uçaktaki tüm sistem ve ekipmanların onayı ona ait.
Her uçak, daha proje aşamasındayken yani henüz doğmadan önce havacılık otoritelerinin sıkı kontrolüne girer. Gövdedeki minicik bir vidadan tüm tasarıma, aşamalar tek tek otoriteler tarafından yakından takip edilir. Bu zorlu ve pahalı süreç yıllarca sürer. Milyonlarca dolara mal olur. Tüm bunlar, yolcuların daha emniyetli uçması, tasarımdan kaynaklanan risklerin ortadan kaldırılabilmesi içindir. Sertifiye olmayan yani otoritelerden onay alamayan bir uçak veya helikopter, ticari olarak üretilemez. Yolcu, kargo taşıyamaz. ABD’de sertifikasyon işlemlerini, tasarım aşamasındayken havacılık otoritesi FAA (Federal Aviation Administration- Federal Havacılık Dairesi) adına yetkilendirilen temsilciler yapıyor. Toplam 10 ayrı dalda uzmanlaşan, yüksek akademik eğitime sahip, çok tecrübeli 1700 uçak mühendisinden biri de Gökhan Sönmez.
FAA ADINA YETKİLİ
Havacılık sektöründe 24 yıldır çalışan Sönmez, Teksas’ta yaşıyor. Kurduğu danışmanlık şirketi AirCert ile 6 kişilik küçük iş jetlerinden 550 yolcu taşıyan A380’e kadar uzmanlığı olan uçak sistem ve ekipmanlarını FAA adına inceliyor. Onayladığı projenin altına attığı imza, aynı zamanda gelecekte oluşabilecek kazalara karşı hukuksal riskleri de içeriyor. Dünyanın en zor uçak sertifikasyon süreci ABD’de yaşanıyor. FAA tarafından yılların birikimi ile oluşturulan kurallar çok sıkı. Avrupa’da ise uzun yıllar ayrı ülkeler tarafından yapılan testler, 2003’te kurulan EASA (Avrupa Havacılık Emniyet Ajansı-European Avaiation Safety Agency) ile tek bir çatı altına girdi. Kuralların büyük kısmı FAA’den alındı. Son yıllarda iki havacılık otoritesi de sertifikasyonlarını birlikte yapıyor. Böylece maliyetler azaltılıyor.
İTÜ UÇAK MÜHENDİSLİĞİ’Nİ BİTİRDİ
Gökhan Sönmez, 1981’de Kuleli Askeri Lisesi’ni bitirdi. Eğitimine uçak mühendisi olmak için İstanbul Teknik Üniversitesi’nde devam etti. 1985’te 100 üzerinden 80 ortalama ile mezun oldu. Özel burs ile ABD’ye gitti. Cincinnati’de Uzay Mühendisliği dalında master’ını bitirdi. Dee Howrd, Air Center, Sino Swearingen, Raytheon, Gulfstream şirketlerinde görev aldı. Daha sonra Aircert (Aircraft Certification - Uçak Sertifikasyon) adını verdiği kendi şirketini kurdu. Boeing 787, Hawker, Dassault Falcon uçaklarına sertifikasyon, Landmark Aviation, PATS Aircraft Completions gibi şirketlere de VIP konfigrasyon danışmanlığı yaptı. Halen Kanadalı Bombardier şirketinin yeni uçağı, tamamen kompozit gövdeye sahip Learjet 85 uçağı üzerinde çalışıyor. Sönmez, Türkiye’ye iş için bir kez geldi. 2003’te NATO tarafından organize edilen toplantıda Ankara’daki TAI tesislerinde Airbus A400M askeri nakliye uçağının sertifikasyon süreciyle ilgili Türk mühendislere kurs verdi.
HANGİ AŞAMALARDAN GEÇİYOR
Sertifikasyon, yeni bir model veya yeni bir imalatçı için ortalama 9-10 yıl sürüyor. Aynı gövdeden geliştirilen modellerdeyse süre 5 yıla iniyor. En zorlu sertifikasyon, Airbus’ın dev uçağı A380 için yapıldı. İki katlı uçağın sertifikasyonu için Airbus FAA’e 1994’te başvurdu. Tam 12 yıl süren çalışmalar sonrasında 12 Aralık 2006’da A380 hem FAA hem de EASA’dan onay aldı. Benzer zorlu süreç, şu an Boeing’in yeni yolcu uçağı 787 Dreamliner için işliyor. İşte sertifikasyon sürecinin adımları: İmalatçı önce konsepti oluşturuluyor. Uçağın veya helikopterin yolcu-kargo kapasitesi, aerodinamik yapısı ve motor tercihleri belirleniyor. Arkasından havacılık otoriteleri ile temasa geçiliyor. Tanıtım toplantısı ve resmi başvuru ile zorlu sürece giriliyor. Otorite projeye bir müdür atıyor. İsterse imalatçıya teknik uzman desteğinde de bulunuyor. Uygulanacak kanun maddeleri ve tarihler saptanıyor. İmalatçı tasarıma başlıyor. Bu süreçte sık sık teknik toplantılar yapılıyor. Gelişmeler FAA temsilcisi tarafından izleniyor. Otoritelerin karşı çıktığı tasarım yeniden gözden geçirilerek onaya sunuluyor. İmalat başlıyor. Arkasından önce yer, sonra da uçuş testleri gerçekleştiriliyor. İmalatçının elde ettiği sonuçlar, otoritelerin testleriyle karşılaştırılıyor. Sonuç olumluysa, uçağa yolcu veya kargo taşımak üzere sertifika veriliyor.
10.5 kilo zayıfladı, uçağa kızının adı verildi
Boeing’den 24 adet 737-800 almak üzere anlaşma imzalayan Pegasus Havayolları, bu uçaklardan beşincisini teslim aldı. Çalışanlarının yeni doğan kız çocuklarının isminin teslim alınan uçaklara verilmesi geleneğine göre Kaptan Doğan Susin’in kızı Selin’in adı uçağa verilecekti. Ama şirketin CEO’su Ali Sabancı, kaptan pilota bir şart getirdi. Eğer 10 kilo zayıflarsa Selin’in adı alınacak ilk uçağa verilmesi kesinleşecekti. Kaptan pilot belli bir süre ve sağlığını bozmadan kurallara uyarak tam 10.5 kilo verdi. Ve kızının adı Selin de yeni gelen B737-800 uçağının üzerine yazıldı. Daha önceden de uçaklara Pegasus çalışanlarının kız çocukları Ece ve Gülce isimleri verilmişti.
UÇUŞTA TANIŞTILAR
Doğan Kaptan, eşi Rym ile Cezayir’de tanıştı. Pegasus, pilotlarıyla birlikte Cezayir Havayolları’na uçak kiralamıştı. Rym de Cezayir Havayolları Air Algeria’da kabin amiri olarak uçuyordu. Arkadaşlıkları evliliğe gitti. 10 aylık olan Selin, anne ve babasıyla şubat ayında Seattle’daki dördüncü uçağın teslimat uçuşuna katılmıştı.