Paylaş
BİZİM Japon yapıştırıcısı diye bildiğimiz ‘Siyanoakrilat’ çok hızlı yapışır. Ayırmak da zordur. Ancak Japonlar bu sefer havacılık dünyası için yepyeni bir yapıştırıcı geliştirdi. Kompozit gövdeye sahip olacak savaş uçaklarında ilk olarak denenmeye başlayan bu yapıştırıcı sayesinde perçin, vida gibi parçaları bir arada tutan malzemelerin artık kullanılmasına gerek kalmayacak. Özel yapıştırıcı tüm bu görevleri yerine getirecek. Uçaklar hafifleyecek.
31 MART’TA BİTECEK
Şu andaki testlerde uçaklarda yaklaşık yüzde 10’luk hafifleme hedefi yakalandı. Yüzde 10 hafifleme, özellikle de yolcu uçaklarında yapıştırıcının kullanılması ile inanılmaz bir adım olacak. Uçaklar daha az yakıt harcayacak. Gökyüzü daha az kirlenecek. Bu durum bilet fiyatlarına da yansıyacak. Araştırmayı, Japonya Savunma Bakanlığı Satın Alma, Teknoloji ve Lojistik Ajansı (ATLA) ve Mitsubishi Heavy Industries (MHI) ortaklaşa yürütüyor. Araştırmaların 31 Mart 2019’a kadar tamamlanması planlanmakta. Test sürecinde şimdiye kadar herhangi bir zorlukla karşılaşılmadı. Fakat teknolojinin yeni olması süreci yavaşlatıyor.
Kompozitin havacılıkta yoğun olarak kullanılmamasının bir nedeni delinmeye toleranslı olmaması. Teknolojik yapısı gereği kullanılan materyaller birbirlerine vida veya perçinlerle entegre ediliyor. Bunun içinde parçaların matkapla delinmesi gerek. Yapılan bir yanlışlık kompozit parçaların çöpe atılmasına yol açıyor. Bu da üretim maliyetlerini yükseltiyor. Yapışkanın kullanılmasıysa buna son verecek...
KATMANLI İMALATIN AR-GE’Sİ TÜRKİYE’DE
BİR uçak veya helikopter üzerinde en yüksek teknoloji, en pahalı parça motor. Günümüzün motorlarında imalatçılardan inanılmaz yüksek performans, çok düşük yakıt sarfiyatı ile isteniyor. Bu nedenle de uçak motor parçaları çok özel alaşımlarla hayata geçiyor. Bazen kalıplar bu parçaların imal edilmesinde yetersiz kalabiliyor. Sektörün devlerinden General Electric, geçtiğimiz günlerde Gebze’de çok önemli bir araştırma geliştirme merkezini Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın katılımı ile açtı. Bu merkezde katmanlı üretim teknolojileri geliştirilecek. Yani nasıl üç boyutlu yazıcıda parçalar imal ediliyorsa, metaller lazer ile katman katman kesiliyor. Oluşturulan eklemeli imalat kalıp kullanmadan tasarlanacak ürünleri adım adım oluşturuyor. Böylece kalıp ve makine maliyetleri ortadan kalkıyor. General Electric’in havacılık bölümünün Gebze’de bulunan Ar-Ge merkezi 2000 yılında faaliyete geçti. 400 mühendis teknoloji ve yazılım konusunda çalışmalar yapıyor.
KOMPOZİTTEN TERMOPLASTİĞE
METALLERDEN çok daha hafif olan kompozit malzemelerle havacılık dünyası 1960’ların sonunda tanıştı. Neredeyse metalden yarı yarıya daha hafif olan kompozitler tahtı termoplastik yeni nesil malzemelere bırakacak. Yeni nesil ‘havacılık plastikleri’ olarak adlandırılan bu ürünler arasında Polyo Ether Other Detone (PEEK), Polyo Other Detone (PEKK), Poly Ether Ketone (PEKK), Poly Methyl Metha Crylate (PMMA) yer alıyor. Yüksek ısı farklarında sorunsuz kullanılan malzemeler, kimyasallara karşı dayanıklı, esneklikleri çok daha yüksek. Yangınlarda ise çok daha emniyetli.
TAI TERMOPLASTİK UÇAĞA HAZIRLANIYOR
GEÇTİĞİMİZ günlerde açıklandı. TAI’nin tepesindeki isim Temel Kotil bölgesel bir yolcu uçağı için Termoplastik kullanımını öne çıkardıklarını söyledi. Yeni bir malzeme ile 70-100 koltuklu bir uçakla pazara girmek çok akılcı görünüyor. Aslında Boeing ve Airbus bu boyuttaki bir uçak pazarına bir an önce hakim olabilmek amacıyla ciddi çalışmalar yapıyorlar. Ama bu 10 yıllık bir süreci kapsıyor. Tabii rakiplerde harekete geçtiğine göre zamanı iyi kullanmak gerekiyor. Artık bir çok yolcu uçağında kompozit kullanılıyor. İki tip kompozit var. Termoplastik ve Termoset. Termoset olan şu an kullanılan kompozit. Termoplastik ise yeni nesil bir kompozit. Bu malzeme kullanıldığında uçak iyice hafifleyecek. Bu da ciddi bir yakıt tasarrufu sağlıyor. Yerli yolcu uçağı 100 koltuk olarak düşünülüyor. Bu uçak yapıldığında Türkiye’nin dört bir yanında küçük havalimanlarına yolcu taşınması mümkün olacak. Yani Türkiye tam bir hava ağı ile örülmüş olacak.
Paylaş