Rafa kalkan uçak

Dünyanın ünlü uçak imalatçılarından Boeing, Sonic Cruiser modelini rafa kaldırdığını resmen açıkladı.

Oysa havacılık dünyası Sonic Cruiser’la büyük bir heyecan yaşamaya başlamıştı. O alışılmış çizgilerin dışında bir uçaktı. Ama pazardaki gerçekler onun bir hayal olmasına yol açtı. Boeing şimdi ‘Süper Verimli’ uçak için harekete geçti.

2001 yılı başlarında, Boeing havacılık dünyasını ciddi bir biçimde heyecanlandırdı. Bilgisayar çizimleri ile yepyeni bir ticari havayolu uçağını gündeme getirdi. Saatteki hızı 1050 kilometre olacağı duyurulan uçak alışılmış dizaynlardan farklı biçimde karşımıza çıktı. Bu uçak aynı zamanda gelecekteki geniş gövdeli süpersonik uçakların çizgilerini bugünden sunacaktı.

Sonic Cruiser adı verilen konsept yüzünü gösterdikten sonra ciddi tartışmalar başladı. Çok ekonomik gibi gelmeyen uçak yeniliklerin öncüsü gibi görünüyordu. Krizlerin ortasında gündeme gelen model aslında şirketin rakibi Airbus karşısında farklı bir yerde tutunmak istediğini gösteriyordu.

Airbus A380 adını verdiği ve imalatını biraz geciktireceği, iki katlı 555 koltuklu dev uçağına karşı Boeing hemen efsane uçağı 747'yi büyütme kararı almıştı. Bu aynı zamanda Jumbo diye bilinen 747 saltanatının sürmesini de sağlayacaktı. Ama Boeing'in merkez üssü Seattle'daki hesaplar pazara uymadı ve yeni Jumbo projesi ile Sonic Cruiser projesi birlikte rafa kaldırıldı. Bu resmen ilan edildi.

EKONOMİK

Boeing uzun süren spekülasyonlara 250 koltuklu 'Süper Verimli' diye adlandırdığı bir uçağı gündeme taşıyarak son verdi. Yani Boeing 250 koltuklu ama bugüne kadar üretilmiş modellerden çok daha ekonomik, yüksek verimli, iki motorlu bir uçağı 12 ay içinde gerçekleştireceğini açıkladı.

Bu ‘Süper Verimli’ uçak Boeing'in sıradaki orta büyüklük kategorisindeki ticari uçağı olacak. Tahminler bu uçağın 3 bin adet talebi olacağını gösteriyor. Boeing Ticari Başkanı Alan Mulally uçağın bu yıl içinde tanımlanacağını ve şekil alacağını söylüyor.

Sonic Cruiser 2001'in başlarında büyük bir ilgi toplamasına rağmen 11 Eylül olaylarından sonra uçak pazarındaki düşüş Boeing'in programı başlatmasındaki tüm umutları yok etti. Yüksek hız faktörü Sonic Cruiser için ilgiyi arttırmaya çalıştıysa da Boeing'in müşteri portföyündeki şirketler, temel nitelikteki süper verimli bir uçak projesine daha sıcak baktılar. Şirket kaçınılmaz kararı verdi ve Sonic Cruiser planını rafa kaldırdı. Mulally, Sonic Cruiser programının tamamen atılmadığını ama ilgi alanının 'verimli' dizayna doğru yöneldiğini söyledi.

HEDEF 2008

'Süper Verimli' uçak noktadan noktaya uçuşlarda koltuk başına 767'den yüzde 15-20 daha düşük işletme maliyetiyle işletilecek. En geç 2004'ün başlarında uçağın teknik özelliklerinin belirleneceği ve daha önceki planlarda yer alan Sonic Cruiser'ın servise girme tarihi olan 2008’de hizmete sunulacağı tahmin ediliyor. Boeing verilerine göre 2008 yılı aynı zamanda dünyadaki ekonominin iyi, uçak satışlarının eski yıllardaki gibi rayına tam oturabileceği bir yıl olacak.

Boeing'in 'Süper Verimli' uçak çalışması Singapur Havayolları'nın A310-300'ün yerine geçecek uçak arayışı için yaptığı araştırma ile çakıştı. Böylece bu Asya havayolunu aynı büyüklükteki 'Süper Verimli' uçak için potansiyel bir müşteri durumuna soktu. Yenilenen çalışmanın, iki ana havayolu pazarının isteklerini bir dizaynda birleştirmesi bekleniyor. Boeing'in yeni havayolu çalışma grubu 200-300 koltuk ihtiyacını iki ana menzilde belirledi: 5,550 mil - 11,100 km ve 13,880 mil- 14,800 km.

777'DEN KÜÇÜK

Yeni ‘Süper Verimli’ uçak 777'nin biraz küçüğü olacak ama aynı hızda gidecek. Daha hafif kompozit materyaller, avionik ve motor teknikleri bu eski yeni uçağın ağırlığını azaltacak. Bu uçak yüzde 20 daha az yakıt harcayacak ve ekonomik yönden zarar gören havayollarının ihtiyacı olan düşük işletme masrafları sağlayacak. Aslında bu teknolojiler Sonic Cruiser için geliştirilmiş teknolojilerdi. Sonic Cruiser programından elde edilen tüm yeni dizayn ve üretim teknikleri bu yeni uçak için kullanılacak.

Sonic Cruiser'da teknoloji ortağı olan şirketler Boeing'in 'Süper Verimli' uçağında da beraber çalışacak. Komposit materyaller konusunda uzman olmuş 9 şirketin ürünleri bu uçak için de kullanılacak. Daha yeni ortaklar önümüzdeki ay açıklanacak. Boeing, yeni uçağın 757 ve 767 modellerin yerini alacağı, aynı zamanda yaşlanmaya başlayan orta büyüklükteki A300, A310, L1011, DC-10 ve MD-80 uçaklarınının yerini çok daha ekonomik bir model olarak dolduracağı düşüncesinde. Gerçi birbirinden farklı menzil ve gövde yapısındaki uçaklarla yapılan kıyaslama yanlış gibi görünse de Boeing yeni uçakta sağlayacağı imkanlarla filolarda daha esnek yapıdaki yeni uçağı ile geleneksel anlayışları da değiştireceğini iddia ediyor. Şirket yeni uçağın 2-3 bin arasında bir satış rakamı yakalayacağı tahmininde bulunuyor. Karşılaştırmak gerekirse geçen 24 yıl içinde 757 ve 767'den yaklaşık 1,987 adet satılmıştı.

'Süper Verimli' uçak Boeing'in iki yıldan az bir zaman içinde üçüncü yeni düşünce ürünü. 2000 yılında Boeing 747'nin uzun versiyonu 747X uçağını A380 Süper Jumbo Jet ile rekabet edebilmesi için pazarlamaya çalışıyordu. Ama 747X hiçbir zaman alıcı bulamadı. 29 Mart 2001'de Boeing merkezini Chicago'ya taşıdıktan hemen sonra 747X projesinden Sonic Cruiser için vaz geçtiğini haber verdi. Yeni bir uçak arayışı ciddi bir zaman aldı ve şimdi Süper Verimli uçağın hızla imalat noktasına taşınacağı sanılıyor.

Boeing aynı zamanda çok tutulan 737 uçaklarının uzun menzilli 737-900X adını verdiği türevinin imalatını da 2003'de başlatmayı planlıyor. Bu uçak 205 yolcu kapasiteli olacak ve öncelikle charter şirketlerine pazarlanacak.


JAMES BOND FIRST CLASS'DA


İngiliz Havayolları British Airways (BA), Türkiye'de de gösterime giren 007 James Bond'un resmi havayolu şirketi oldu. British Airways, ‘Die Another Day’ filminde Pierce Brosnan'ın iki egzotik yer arasında uçtuğu sahnede yer aldı.

‘Başka Gün Öl’ adıyla vizyona giren ‘Die Another Day’ filminde, Pierce Brosnan British Airways'in First Class koltuğunda bir hostes tarafından içki servisi yapılırken görülüyor. Diğer havayollarından bir ay önce BA uçaklarında gösterilecek filmde James Bond'a Martini servisi yapan British Airways hostesini ise geçmiş yıllarda ünlü ajanı canlandıran Roger Moore'un kızı Debra Moore oynuyor.

Bond'un içkisi Votka Martini. Uçuş sırasında küçük bir türbülans yaşanıyor. Ve Bond'un içkisi hostesin tuttuğu tepside sallanınca, hostes 'türbülansta içkiniz çalkalandı, karıştırılmadı' diyerek Bond'a servis yapıyor. Brosnan daha sonra, Toby Stephens, filmin kötü karakteri Gutav Graves ile birlikte oturduğu koltukta British Airways'in uçuşlarında bulunan High Life dergisini okuyor. Bu British Airways yolcularına sunulan High Life dergisinin kasım ayı sayısının aynısı.

Havayolunun filmde yer alması sonucu British Airways'e 'James Bond'un Resmi Havayolu' ünvanı verildi. Böylece British Airways, filmle ilgili tanıtımlara da katıldı. Ayrıca daha önceki Bond filmleri de British Airways uçaklarında şubat ayından itibaren gösterilecek ve film müzikleri de uçaklardaki müzik kanallarından dinlenebilecek.

ACI BİR DERS ALDIK

Diyarbakır'da yaşadığımız kazadan büyük bir ders alındığını sanıyorum.

Havacılık sektörümüz belki başka sektörlerden çok daha fazla birbirine destek olmak zorundadır. Bir uçağın bir noktadan diğer noktaya seferinde çok sayıda kuruluş görev alıyor. Alınan görev aynı zamanda sorumluluğun paylaşılmasına da yol açıyor.

İyi bir koordinasyon, birbirine yardımcı olacak anlayışlar bazen yetmiyor. İşin tepesinde bir kural koyucu olması gerekiyor. Kural koyucu Sivil Havacılık dünyasının bağımsız otoritesi olmak zorunda.

Bugüne kadar bu gerçekleşmedi. Şu andaki Sivil Havacılık Teşkilatı’mızın başında bir pilot var. Bu iyi bir şey. En azından yukarıdan baktığında altındaki eksikleri daha iyi görebilir diye düşünüyorum. Ya da yukarıdaki eksiklerin daha fazla farkında olan bir insandır.

Sivil havacılık Genel Müdürlüğü her zaman Ulaştırma Bakanlığı içinde yer almıştır. Belki bundan sonra bağımsız bir kuruluş haline getirilebilir. Tek parti iktidarının gücü kullanılıp, bağımsız bir havacılık otoritesi yaratmak Türkiye'nin geleceği için çok önemlidir.

GÜÇ VE KURAL

Bu otorite öyle bir güçle donatılmalıdır ki, uygun bulduğunda bir havalalanına ya da bir havayolu şirketine tam anlamıyla yaptırım uygulayabilsin. Araya girenler, siyasi çekişmeler, korumacılık gibi içimize işlemiş, dünyamıza hakim olmuş faktörler havacılığımızdan elini ayağını çekebilsin.

Pilotaj hataları ciddi bir biçimde araştırılsın, havaalanı eksikleri kabul edilsin, yanlış yapılaşmalar önlensin, coğrafi konumu hatalı-riskli havalalanları için gerekiyorsa ayrı eğitimler uygulansın, özel bir meteoroloji birimi oluşturulsun. ILS-VOR NDB kavgaları yerine gerçekleri kabul edip her zaman en ileri teknolojilerin peşine düşülsün. Bir kaç yüz bin doları esirgediğiniz bir yerde, paha biçilemeyen hayatlar kaybediliyor. Elektrik direkleri gibi yanıltıcı manialar temizlensin. Kazaları önlemek için bütün yollara başvurulsun. Havacılık kazaları başka kazalara benzemiyor. İnsan ve teknoloji arasındaki uzlaşma çok zor sağlanıyor. Unutulmuş, ihmal edilmiş bir şey bir bakıyorsunuz sizin aldığınız bütün tedbirlerin faizine el koyuyor. Ve çok acımasız sonuçlar doğuyor. Kaza-kırım ekipleri yaşananların çok az bir bölümüne tanık olabiliyorlar. Dayanılmaz acılar, sönen umutlar, biten hayatlar onların yarattığı denklemler içinde yer almıyor.

Havaalanı -Havalimanı kapatabilecek, sefer durdurabilecek, uçuş kesebilecek bir otorite ortaya çıksın. Kısaca, Sivil havacılık otoritesi bağımsız, araştırmalar için yeterli ekonomik gücü olan, hükmedici, tir tir titretici bir kuruluş olsun. Avrupa ülkelerinde, Amerika’da olduğu gibi güçlü havacılık otoritesi ortaya çıksın. Sadece kazalar değil bir uçak biletinde talihsizliğe uğramış yolcudan, uçak içinde verilen yemeğe, alınan yakıtın oktanından, değiştirilen parçanın uygunluğuna kadar her şeyi denetlesin.

Yoksa her kazadan sonra kavgalar tartışmalar çıkar, iki hafta sonra her şey unutulur ve bir başka kaza için randevu verilir.

Hükmeden, kural koyucu, güçlü, tarafsız, sürekli denetleyici Sivil Havacılık Otoritesi bugünün ve yarının Türkiyesi’nin en önemli eksikliğidir.
Yazarın Tüm Yazıları