İşte ilk Türk insansız hava aracını yapan üç kardeş
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
Türk Silahlı Kuvvetleri, İzmir-Doğanbey’de yapılan Efes 2010 Tatbikatı’nda ilk defa mini insansız hava aracı “Bayraktar”ı kamuoyuna tanıttı.
Teknolojisiyle, yazılımıyla tamamen Türk mühendislerinin eseri olan Bayraktar, Kale-Baykar Makine ortak yapımı. İki yıldır başarıyla kullanılıyor. İşin arkasında Baba Özdemir Bayraktar ve üç oğlu Haluk, Selçuk ve Ahmet’in akıl almaz bir çalışması var. Küçük bir atölyede başlayan, dünyanın en büyük teknoloji gruplarına kafa tutan çalışma, Genelkurmay Başkanlığı’nın testleri dahil her aşamada verdiği destekle gerçekleşti. İşte ilk Türk mini pilotsuz uçağının hikâyesi.
Modern savaşlarda, pilotsuz uçak ve helikopterler yani İnsansız Hava Araçları kilit rol oynuyor. Sessizce düşmana yaklaşıp özel kamera sistemiyle istihbarat bilgilerini kilometrelerce uzaktaki komuta merkezine aktarıyor. Operasyona yön veriyor. Riskler azaltılıyor. Bugün insansız hava aracı teknolojisi o kadar gelişmiş ki, Amerikan kuvvetlerinin Irak’ta, Afganistan’da uçan pilotsuz uçakları ABD’deki merkezlerden kontrol ediliyor. Pilotları bu bölgelere gitmeden adeta evlerinden uçuruyor. Daha ileri seviyedeki Predator, Reaper gibi insansız uçaklar ise düşmanı tespit ettikten sonra taşıdığı lazer güdümlü bombalar ve füzelerle atış gerçekleştirebiliyor. Teknolojinin hızla gelişmesi nedeniyle kullanıcıları arasında Türk Hava Kuvvetleri’nin de olacağı 2014’ten itibaren hizmete girecek F-35 gibi uçaklar “son pilotlu savaş uçağı” olarak adlandırılıyor.
2004’TE BAŞLADI
Baykar’ın Yönetim Kurulu Başkanı Makine Yüksek Mühendisi Özdemir Bayraktar, ülkenin ihtiyacı için pilotsuz uçaklar üretmeye 2004’te karar verdi. ABD’te MIT’de bu konu üzerine doktora yapan ortanca oğlu Selçuk Türkiye’ye döndüğünde beraber çalışmaya başladılar. Savunma Sanayii Müsteşarlığı (SSM) 2005’te ihaleyi açtığında tamamen “milli” yani yazılımından tüm sistemlerine kadar Türkiye’de geliştirilip imal edilecek bir pilotsuz uçak istiyordu. Uçuş testlerini geçen proje ihaleyi kazanacaktı. Üç ay içinde askeri adı “Gözcü”, projedeki adıyla Bayraktar uçuşa hazırlandı. Oto pilot, görüntü aktarımı gibi yazılımlar tamamen 35 kişilik Türk mühendislerinden oluşan ekip tarafından yazıldı. Baykar Makina, projede Kale Grubu ile ortak oldu. Ankara’da TAI tesislerindeki testlerde dört katılımcı arasından sadece Bayraktar başarıyla uçtu. Aralık 2006’da imzalanan sözleşmeyle ilk etapta 76 sipariş alındı. Uçaklar imal edilmeye başladıktan sonra Genelkurmay projeyle yakından ilgilendi. Tüm test ve geliştirme aşamaları Güneydoğu’da gerçek operasyonlar sırasında yapıldı. Yeni anlaşmayla 400’den fazla mini pilotsuz uçak sipariş alan Kale-Baykar’ın uçağı, Güneydoğu’da tüm karakollara konulacak. Yeni uçak ise Taktik insansız hava aracı Bayraktar-Çaldıran. Projede, tamamen kompozit gövdeye sahip uçak, hangardan çıkarıldıktan sonra otopilotu ile taksi yapıp havalanabiliyor. 450 kilogram ağırlığında. Havada 12 saat kalabiliyor. “Biz yapamayız”ı yıkmak isteyen Özdemir Bayraktar, geleceği hem askeri hem de sivil havacılıkta pilotsuz uçaklarda görüyor. 61 yaşındaki Özdemir Bey’in tek isteği, üç oğlu Haluk, Selçuk ve Ahmet’in bu yolda yürümeleri.
AHMET BAYRAKTAR: Işık Üniversitesi İşletme Bölümünden mezun oldu. 27 yaşındaki Ahmet Bayraktar, üç erkek kardeşin en küçüğü.
HALUK BAYRAKTAR: ODTÜ Endüstri’yi bitiren 31 yaşındaki Haluk Bayraktar, Columbia Üniversitesi’nde masterını tamamladı. Boğaziçi’nde doktora öğrencisi.
SELÇUK BAYRAKTAR: İTÜ Elektronik Mühendisliği’ni bitirdi. Selçuk Bayraktar (30), University of Pennsylvania’da insansız uçaklar üzerine master, Massachusetts Institute of Technology’de (MIT) robotik kontrol sistemleri konusunda doktora yaptı.
ÖZDEMİR BAYRAKTAR: İTÜ mezunu Yüksek Makine Mühendisi Özdemir Bayraktar, uzun yıllar otomotiv endüstrisinde çalıştı. Yedek parça imalatı yaptı. Son 6 yıldır varını yoğunu insansız hava araçlarına yatırdı. Oğullarıyla birlikte atölyede yatıp kalkıyor. 2007’de mayın patlamasıyla şehit olan Yarbay Melih Gülova, Bayraktar’ın uçuş testlerinde Özdemir Bey’le birlikte görev yapmıştı.
20 KİLOMETRE ALANI TARIYOR
Uçak, elden atılıyor. Çok sessiz elektrikli motoru sayesinde hızla yükseliyor. 300 metre irtifada uçarken gözle görülebilmesi çok zor. Üzerindeki termal ve gündüz kameraları sayesinde görüntüler 20 kilometre mesafedeki kontrol merkezine iletiliyor. Sistem çok hassas INS (Ataletsel Seyrüsefer Sistemi) kullanarak koordinatları tespit edebiliyor. Havada oto pilotta uçan Bayraktar, görevi bittiğinde gövde üzerine veya paraşütünü açıp iniyor. Ana merkezle 7 saniye boyunca bağlantıyı kaybettiğinde, oto pilot uçağı kontrol merkezine yönlendiriyor.