Paylaş
PANDEMİDE çok sayıda personel ile yollarını ayıran özellikle Londra Heathrow, Paris Charles de Gaulle ve Almanya Berlin Düsseldorf havalimanları durma noktasına geldi. Yeni personel bulmakta güçlük çeken havalimanları, güvenlik sorgulamaları uzayıp, yeni eleman almaları da güçleşince ciddi sıkıntıya düştüler. Başta Almanya yurtdışından işçi almak için harekete geçti. Bagaj taşıyacak, uçaklara yükleme yapacak ya da havalimanında check-in kontuarlarında çalışacak personel bulunamıyor. Londra Heahrow Havalimanı’nın hemen her terminalinde zaman zaman sistem kitleniyor. Yüzlerce yolcu bavullarını almaya uğraşıyor. Ya da bavullarını teslim etmekte güçlük çekiyor. Aynı durum Almanya’da Berlin, Düsseldorf gibi yoğun havalimanlarına da sirayet etti. Fransa’da havayolları ve onlara destek veren havacılık şirketlerindeki grevler ise kaos sarmalını büyüttü. Bu arada fırsatçılık yapan, bayrak taşıyıcı bazı Avrupalı havayolu şirketleri kıta içinde kısa uçuşlarda bile bilet fiyatlarını 1100-1200 Euro’ya çıkardılar. Yani bir tür kaos vurgununun peşine düştüler. Pandemi döneminde başka işkollarında çalışmaya karar verip ayrılanlar da bu sıkışıklığa neden oldu. Kimi personel ise evden çalışma şartlarına alıştıktan sonra uzun yolculuklarla havalimanlarındaki işlerine gitmemek için iş değiştirdiler. Sonuçta Avrupa’nın büyük kısmında havalimanlarında da hayat krize girdi. Yeterli hızla yabancı işçi bulamayan ve buldukları işçilerle ilgili prosedürleri hızlandıramayan havalimanı otoriteleri ne yapacaklarını şaşırdılar.
PCR TESTLERİ GERİ GELİYOR
AVRUPA’da bazı ülkeler girişte yeniden PCR testi istemeye başladı. Vaka sayılarının artması sonucu ortaya çıkan bu durum da yolcuları zor durumda bırakıyor. Fazla duyurulmadan konan PCR testi kuralları yolcuların kapılarda çaresiz kalmalarına yol açıyor. Örneğin İspanya yeni aldığı bir kararla ikinci ya da üçüncü aşı fark etmeden üzerinden 270 günden fazla zaman geçmiş olan herkesten PCR testi isteme uygulamasını başlattı.
BAVULSUZ UÇUN
AVRUPA’daki birçok havalimanında ortaya çıkan sorunlar yolcuları canından bezdirdi. Eğer Londra, Paris ya da Almanya’da Berlin, Düsseldorf gibi kentlere uçuyorsanız bavulsuz seyahat etmenin yolunu bulun. El bagajı ile yapılacak seyahatlerde başınıza gelebilecek talihsizlikleri biraz azaltmış olursunuz. Eğer bu havalimanlarında bavulunuz uçaktan çıkmazsa zor durumda kalırsınız. Bavulunun bulunması, size ulaşması haftalarca uzayabilir. Ya da hiç bulunmayan bavullar için ödenen kilosu 20 dolarlık tazminatı alırsınız. Ayrıca sadece bu dönemde değil, her zaman yapmanız gereken bir şey var. O da kıymetli eşyalarınızı, belgelerinizi asla bavulunuza koymayın.
BARCELONA’DA TAV’IN 5 YOLCU SALONU VAR
DÜNYANIN çok çeşitli ülkesinde büyük havalimanlarında özel yolcu salonları açan TAV İspanya Barcelona El Prat Havalimanı’nda tam 5 yolcu salonunu işletmecisi oldu. TAV İşletme Hizmetleri, 2019’da çoğunluk hissesini satın aldığı GIS üzerinden Barselona Havalimanı’nda beş yolcu salonu işletiyor. Şirketin İşletme Hizmetleri CEO’su Güçlü Batkın “İspanya dünyada en fazla turist çeken ikinci ülke, pandemi öncesinde yılda 84 milyon ziyaretçi vardı. Burada Barselona’nın yanı sıra İbiza, Mallorca, Menorca, Las Palmas de Gran Canarias ve Bilbao’da da yolcu salonları işletiyoruz. Michelin Yıldızlı ünlü şef Andreu Genestra tarafından hazırlanan özel menülerle yolcularımıza enfes bir lezzet şöleni sunuyoruz” dedi. Salonların İşletme Hizmetleri Ülke Direktörü Maria Penna yolcu memnuniyeti doruk noktasına çıkardıklarını, bölgede artık en deneyimli kuruluş haline geldiklerini söyledi. İşletme Hizmetleri İspanyol şirketi GIS’ı satın alarak küresel ayak izini İspanya’nın yanı sıra, İtalya, Fransa ve Meksika’ya da genişletti.
O UÇAĞIN KISA HİKÂYESİ
GEÇTİĞİMİZ günlerde demir çelik piyasasını manipüle edenlere yönelik ‘Demir Yumruk’ operasyonunda gözaltına alınan ve sonrasında tutuklanan Erol Evcil’in Falcon 900 LX uçağına devlet el koydu. Uçak daha önce Türkiye’nin önemli bir ailesinin uçağıydı. Hikâye şöyle başlıyor; Belki de Türk iş adamları arasında satın aldıkları uçakları en iyi kullanan aile Dinçkök ailesi olmuştur. İlk büyük uçakları Fransız Dassault imalatı Falcon 900B uçağıydı. Ailenin ortak kullanımındaki uçak tam 20 yıl Dinçkök’ler için uçtu. Genellikle iş adamları uçaklarını otomobillerle karıştırdıkları için 3-5 yılda bir değiştirirler. Ama Dinçkök ailesi tam zamanında bakımlarını yaptırarak Falcon 900B ile hiçbir sorun yaşamadan ve yoğun olarak uçuş yaptılar. 2013 yılında artık uçaklarını değiştirmeye karar verdiler. Yine aynı seriden, üç motorlu, orta-uzun menzilli Falcon 900LX uçağını satın aldılar. Teslimatı Amerika’nın Arkansas eyaletindeki Little Rock kentinde bulunan Dassault teslim merkezinde bir törenle ve yaklaşık 37 milyon dolar ödenerek alınan uçak Ak Havacılık şirketine katıldı. Şirket ayrıca Atatürk Havalimanı’nda Genel Havacılık Bölgesi’nde çok modern bir hangara sahipti. Bu uçak Ali Dinçkök’ün vefatına kadar sürekli kullanıldı. Büyük bakımı da yapılmıştı. Sonra TC-AKE tescilli uçak için satış kararı alındı. Uçağı 20 milyon dolara ve hangarı da bilinmeyen bir fiyatla Erol Evcil satın aldı. Erol Evcil hayatı boyunca hep uçak sahibi oldu. İlk uçağı Piper Cheyenne idi. Sonra Falcon 20 ve ardında Falcon 50 uçağını aldı. Falcon 50 uçağını yine karıştığı olaylar nedeniyle cezaevine girinceye kadar kullandı. Hâlâ anlatırlar, kendi köyünün, zeytin bahçelerinin üzerinden pilotuna alçak uçuş yaptırması dilden dile anlatılır.
Cezaevinden çıktıktan sonra neredeyse 15 yıldan fazla uçağı olmadı. Ama geçtiğimiz Yıl Dinçkök ailesinin Falcon 900LX uçağına talip oldu. Görüşmeler sonunda uçak ve AK Havacılık şirketi Erol Evcil’e geçti. Şirketin başına da daha önceden tanıdığı teknisyeni genel müdür olarak atadı. Erol Evcil yeniden karıştığı olaylar nedeniyle tutuklanırken, uçağına da devlet el koydu. Mahkemelerden sonra uçağın satışa çıkarılacağı ya da TMSF portföyün de işletileceği iddiaları netlik kazanmadı.
PİLOTLARLA SÖZLEŞME EN AZ 5 YIL
DÜNYANIN büyük bölümünde havayolu uçuşları hâlâ 2019 yoğunluğuna ulaşmadı. Ancak her geçen gün birçok havayolu şirketi yeni seferlerini devreye alıyor. Büyük ihtimalle dünyanın büyük bölümündeki havayolu şirketleri 2019 uçuş sayılarına bu yol sonlarına doğru ulaşacaklar. Bu durumda yeniden dünyada pilot sorunu yaşanmaya başladı. Pilotların şirketler arasında hızlı geçişlerini önlemek için birçok havayolu işe alımlarda en az 5 yıllık anlaşmalar yapıyorlar. Bazı şirketler halen filolarında uçan yabancı pilotların bile sözleşmelerini yeniden düzenleyip, 5 yıl şartını sözleşmelere ekliyorlar. Sözleşme süresinde önce ayrılan pilotlar içinde ciddi para cezası şartları konuyor.
Paylaş